Zor günler kapıda

Bakın şu işe, eğitim politikalarını artık dini vakıflar, dernekler belirliyor. Eğitimle ilgisi olmayan ancak hükümet üzerinde etkili olan çevrelere, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları brifingler veriyor, onlardan aldıkları “talimatları” yerine getiriyor. Eğitim giderek dini ağırlıklı oluyor, “karma eğitim” yani kız ve erkeklerin aynı sınıflarda öğrenim görmesi de kademeli olarak ortadan kaldırılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bilgisi dışında hazırlanan yasa taslakları, AKP’li milletvekilleri tarafından yasa önerisi olarak sunuluyor. Bakanlık bürokratları da, yapılacak değişiklikleri sonradan öğrenmiş oluyor. Eğitim sendikası, Bilal Erdoğan‘ın yöneticisi olduğu TÜRGEV, Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, İmam Hatip Mezunları Derneği, bakanlık üzerinde alabildiğine etkili. Çünkü hangi göreve hangi bürokratın geleceğine ne yazık ki onlar karar veriyor.

Hayırseverler de güvenmiyor
Eğitime bu yıl bütçeden 54 milyar lira ayrılmıştı. Bunun yüzde 87’sini personel giderleri oluşturuyor. Eğitim yatırımları yapılamıyor. Her yıl ortalama 6 bin derslik yapılırken, son yıllarda okul yapılamaz hale geldi. Özellikle en büyük sıkıntı İstanbul’da. Para bulsanız bile arsa bulamıyorsunuz. Mevcut okul binalarının bahçelerinde kısıntı yaparak ek bina yapmak istiyorsunuz, bakanlığın talimatı nedeniyle bu okullar imam hatip lisesi olarak yaptırılıyor.
Hemen bir örnek verelim: İstanbul-Kadıköy’de Ahmet Sani Gezici adına lise yaptırılmıştı. Bu okulun bitişiğinde de Kadıköy Anadolu Lisesi bulunuyor. Şimdi, hayırseverin yaptığı okulu da yıkıp aynı yere büyük bir imam hatip lisesi yaptırılıyor. Hayırsever iş adamı okul yaptırırken Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol yapar. O protokoller de hiçe sayılıyor. Şimdi, Ahmet Sani Gezici Lisesi’ni de imam hatip lisesi yaptığınıza göre, etrafınıza bakın bakalım o bölgede hiç Anadolu Lisesi kaldı mı? İnsanlar, çevrelerinde başka okul olmadığı için çocuklarını imam hatip liselerine göndermeye zorlanıyor.

Devlet ile hayırseverler adeta okul yaptırmada yarış ediyordu. İstanbul’da, Kocaeli’de, Bursa’da, Kayseri’de, neredeyse yaptırılan üç okuldan birisi mutlaka hayırseverler tarafından yaptırılıyor, donatılıyordu. Bugün, okul yaptıranların sayısı inanılmaz ölçüde azaldı. Sadece, AKP’li siyasetçilerin zorlamasıyla, bazı iş adamlarına imam hatip lisesi yaptırılıyor. Onlar da, bu yaptığı gönülsüz harcamaları, devletten aldıkları ihalelerle karşıladıkları gibi, harcamaları vergiden de düşüyor.

Okul arsaları AVM oluyor
Milli Eğitim Bakanlığı okul yapmaz, hayırseverler okul yapmaktan çekilirken olan öğrenciye oluyor. Başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerde okul yapacak arsa bulunamıyor. Okul yeri için ayrılan arsalar da bakıyorsunuz alış-veriş merkezine yani yaygın adıyla AVM’ye dönüşüyor. Yani okullar da “rant kurbanı” oluyor. Daha önce Özel İdare Müdürlükleri kamulaştırma yapıyor, okul sorununu çözüyordu. Şimdi o da yok…
Zorunlu 8 yıllık eğitime geçildiğinde eğitim bütçesinden ayrılan payların yanı sıra milli piyangodan, telefondan ve oluşturulan fonlardan da okul yapımı gerçekleştiriliyordu. Bugün, Nabi Avcı, bıyıklarıyla oynayarak eğitimi kimlere teslim ettiğini anlamaya çalışıyor. Hatta bir an önce bakanlıktan kaçmak istiyor. Bürokratlarına söz geçiremeyen, çaresizliğini “Ne yapayım beni dinlemiyorlar” sözleriyle ifade eden Avcı, eğitim tarihinde yaşanmamış bir ilke daha imza atacak.

Anadolu liselerinde sınıf mevcutları 28-30 civarındaydı. Sınıf mevcutları artırıldı. Bu da çözüm getirmiyor. Başta İstanbul olmak üzere bazı illerde ikili öğretime geçilecek. İstanbul’da öğrencilerin düşürüleceği durumu varın siz hesaplayın. Peki, onların öğretmen ihtiyacı ne olacak?

Varsa yoksa imam-hatip
Sadece İstanbul’da yılda 150 okul yaptırılıyordu. Bunun önemli bir bölümünün yapımı da hayırseverler tarafından gerçekleştiriliyordu. Şu anda Anadolu lisesi binası değil, sadece imam hatip lisesi yaptırılıyor. Önce müfredatları imam hatip müfredatına benzettiler, şimdi bütün okulları imam hatibe çeviriyorlar.
Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yanında tiyatrosu da olan halk eğitim merkezi bulunuyor. Burada bulunan Bahariye İlkokulu’nu da imam hatip lisesine dönüştürdüler. Tüm okulları imam hatip lisesi yaparsanız, Anadolu liselerinde de ikili öğretim zorunlu olur.

İmam hatip lisesi açılması da yetmiyor. Ankara Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Hilmi Karabacak‘ın yaptığı gibi, ilçe milli eğitim müdürlüklerine genelge gönderir, “İmam hatip liselerinin niteliğini artırmak ve akademik başarıyı daha üst seviyeye çıkarmak için başarılı öğrencilerin bu okulları tercih etmesinin sağlanması” istenir. Sanki, diğer okullar, bu ülkenin okulları değilmiş gibi varsa yoksa imam-hatipler…

Siz değil misiniz üniversite sınavında Türkiye birincisi çıkaran Afyon Anadolu Öğretmen Lisesi ile birlikte diğer öğretmen liselerini kapatan, yoksul aile çocuklarının bu okullarda yatılı okumasını önleyen… O okulların çoğunu imam hatip liselerine çeviren. Başbakan’ın oğlunun dediği gibi imam hatipleri kız-erkek diye ayıran… Sahi, eğitimin sahibi kim?
------

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > Zor günler kapıda

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası