Yargı üzerinde büyük oyunlar var

Ali Suat Ertosun, yıllarca Ceza ve Tevkifevleri Genel müdürlüğü görevinde bulundu. AKP hükümeti döneminde, hizmetlerinden dolayı Devlet Üstün Hizmet Madalyasıyla ödüllendirilen, Adalet Bakanlığı’nın tek personeliydi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK ) üyeliğine seçildiğinde, devam eden bazı soruşturmalarla ilgili eleştirileri gündeme getirdiğinde, bazı yayın organları kendisini “Ergenekoncu” diye damgaladılar. Yaşamı ve önceki görevleri didik didik edildi. Ancak bir şeyi bulunamadı.

Hukuk fakültelerinin, hukukçuların sustuğu bir ortamdayız. Kanun Hükmünde Kararnameyle, Danıştay ve Yargıtay’ın yapısı değiştiriliyor, yeni atanan üyelerin daha çabuk daire başkanı olmasının yolu açılıyor. Her değişiklik sessizlikle karşılanıyor.

Üç savcıyı, soruşturmadan, Başsavcı aldı
Deniz Feneri e.V’nin Türkiye ayağını soruşturan, bunun için Almanya’da da çalışmalar yapan Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, en kritik bir aşamada, yeni operasyon dalgasını başlatmadan önce Başsavcı İbrahim Ethem Kuriş tarafından soruşturmadan alındılar. Gerekçe: Savcılarla ilgili şikayet var. Benim savcılarım yıpranmasın…
Oysa, o savcılar asıl şimdi yıpratıldı. Bugüne kadar Ankara Adliyesi’nde kimseye yapılmayan bu savcılara yapıldı. Sanırsınız ki şikayet olunca, savcılar suçluymuş… Soruşturması bile sonuçlanmamış bir iddiadan yola çıkarak Başsavcının, soruşturmayı yürüten savcıları koruyup-kollaması, soruşturmanın önünde engeller varsa bunların kaldırılması için çaba göstermesi gerekirken, 3 yıldır belli yere getirdikleri soruşturma dosyası ellerinden alınıyor. Başsavcı Kuriş, cesaretli, yürekli olan savcıları törpülüyor, soruşturma dosyalarını ellerinden alarak kollarını,kanatlarını kırıyor.

“Kıyameti kopartmışlardı”
2009 ve 2010 yıllarında, HSYK ile Adalet Bakanlığı arasında sık sık kararname krizi yaşanıyordu. HSYK’nın bazı üyeleri tarafından yapılan şikayetler de dikkate alınıp “Adil yargılama ilkelerini bozduğu” gerekçesiyle özellikle isimli bazı davaların savcıları, hakimlerinin görev yerlerinin değiştirilmesi de gündeme gelmişti. İşte, bundan sonrasını HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun’dan dinliyorum:

“Böyle bir değişikliği HSYK toplantısında gündeme getirdiğimizde, Adalet Bakanlığı yetkilileri, ‘olur mu böyle şey. Onlarca klasör, binlerce sayfadan oluşan soruşturmanın savcısı, davanın hakimi değiştirilir mi? Halen görevde olanlar dosyalara hakim. Yeni gelecek olanlar bu kadar belgeyi nasıl inceleyecek?’ diyordu. Ben de şimdi kendilerine aynı şeyi soruyorum: Deniz Feneri e.V soruşturması da binlerce sayfadan oluşuyor. Bu kadar belgeyi yeni C.Savcıları nasıl inceleyecek, soruşturmanın derinliğine inebilecek? Üstelik, bu soruşturma için C.Savcılarınız Almanya’ya gitmiş, orada çalışmış. Şimdi, soruşturmanın elinden alınmasıyla birlikte, yabancı ülkenin görevlilerinin de ülkemize karşı bir güvensizliği gündeme getirilmiştir. Önceki HSYK döneminde değişiklik önerileri olduğunda kıyameti kopartan bakanlık, şimdi olup bitenler karşısında derin bir sessizliğe gömülmüştür.”

Çok vahim bir durum
Başsavcının, soruşturmayı savcının elinden alma yetkisi var mı? Evet var. İstanbul’da önemli şikayetlere ve iddialara konu olan savcıları, İstanbul Başsavcısı’nın da görevden alma yetkisi vardı. Ancak, Başsavcı hiçbir savcının elinden soruşturmayı almadı.Eğer, almaya kalkışmış olsaydı, buna Adalet Bakanlığı izin vermezdi.

C.Savcıları Türkaslan, Yaren ve Tamöz’ün görevden alınmalarını HSYK Üyesi Ertosun “Vahim bir durum” olarak niteliyor şunları söylüyor:

“Şikayet dilekçesi hemen işleme konuluyor. Ama, İstanbul’da devam eden soruştüurma ve davalarla ilgili bir-iki yıl önce yapılmış şikayetler ise askıda tutuluyor. Geçmişte ne söyleniyorsa, bugün tam tersi yapılıyor. Bilinmelidir ki, hukuk ikilik kaldırmaz. Hukukla oynarsanız sonucu çok kötü olur. Başka izahı yok.

Yargı kuşatılmış durumda
Türkiye’de yargı üzerinde oyunlar oynanıyor. Yargı tam anlamıyla kuşatılmış vaziyette. Bunu herkes söylüyor, yargının içinde olan bir isim olarak, üstelik bu konuda önemli mücadeleler vermiş birisi olarak ben de söylüyorum. Yargının kısa dönemde nereden nereyle getirildiği çok iyi irdelenmelidir.
Savcılar rahat değil
Soruşturma yapıyorsunuz. C.Savcısı ‘şuna dokunursam başyına ne gelir’ diye düşünüyor. Bazıları da ‘ben görevimi yaparım. Eğer yaptırmazlarsa gider limon satarım’ diyecek kadar yürekli. Savcılık bağımsız, tarafsız olmak zorunda. Başsavcının müdahale hakkı var ama bu müdahale soruşturmayı daraltmak demek değildir. Başsavcının olayı daraltmak değil, daralma olursa olayın genişletilmesini istemesi lazım. Yönlendirme yapmadan soruşturmanın objektif bir biçimde yürümesini sağlaması gerekir.”

Deniz Feneri e.V. soruşturmasını yürüten savcıların alınışının tatil dönemine denk getirilmesi de planlı bir kararın sonucu değil mi?
---------------

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > Yargı üzerinde büyük oyunlar var

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası