Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK
Saygı Öztürk >
Unutmayın, şikayetçi olduğunuz yönetmeliği de siz çıkardınız25/12/2013
Unutmayın, şikayetçi olduğunuz yönetmeliği de siz çıkardınız
AKP yetkililerinin ağzından “yolsuzlukla mücadele” sözcükleri düşmüyor. Ama, yolsuzlukla mücadele yol ve yöntemlerini de yine AKP kapatıyor. Yolsuzlukla mücadele etmesi gereken birimler yasal düzenlemelerle etkisiz hale getiriliyor, AKP’lilerin üzerine gidildiğinde ise görevden almalar başlıyor.
Yolsuzluklarla, kaçakçılıkla, organize suçlarla mücadele görevi bulunan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı’nı görevden alıyorsunuz, bununla yetinmeyip bütün şube müdürlerini sanki suç işlemişler gibi toptan gönderiyorsunuz. Görevden alınanlar, başlarına gelenleri ailelerine, çevrelerine nasıl anlatacak?
O yönetmeliği de AKP çıkardı
Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı, “Adli Kolluk Yönetmeliği”ni birlikte hazırladı ve bu yönetmelik 1 Haziran 2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Yani Başbakan Tayyip Erdoğan‘ın şikayetçi olduğu yönetmelik, kendi hükümeti döneminde çıkarılan bir yönetmeliktir.
1 Haziran 2005 tarihinden, geçen cumartesi gününe kadar bu yönetmelik yürürlükteydi. 17 Aralık operasyonu yapılıncaya kadar Başbakan’ın, bakanların böyle bir yönetmelikten şikayetçi olduğunu duyan oldu mu? Ne zaman AKP’li bakanların çocuklarının isimlerinin karıştığı “yolsuzluk ve rüşvet operasyonu” yapıldı, o zaman bu yönetmelik hatırlandı. “Niçin Emniyet müdürüne, valiye, içişleri bakanına, Başbakan’a haber vermedeniz?” denilip, bu işin içinde kim varsa tamamı görevden alındı, alınmaya devam ediyor.
8 yıl niçin beklediniz?
Yönetmeliği çıkaran kim? Hükümet. Peki böyle bir yönetmelikten 8 yıldır hiçbir şikayeti olmayan kim? Yine hükümet. Bakan çocukları gözaltına alınınca, bu yönetmeliği hatırladılar ve hemen yönetmeliği değiştirdiler.
Emniyet müdürü emniyet müdürü olsa, idari yönden kendisine bağlı şube müdürünün ne yaptığından mutlaka haberdar olur. Bugüne kadar, hiçbir emniyet müdürü, “Ne yaptıklarını bilmiyordum” dememiştir. Görevden alınan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın, operasyon yapılacağından haberinin olmadığına hiçbir emniyet mensubu inanmaz. Çapkın, aldığı bilgiyi üst makamlara bildirmiş olsaydı, böyle bir operasyonun da önü kesilir, suç kanıtları karartılabilirdi.
Hüseyin Çapkın, böyle bir bilgiyi üst makamlara vermemekle hem yasanın gereğini yerine getirmiş, hem emrindeki polisi korumuş, hem de yolsuzluğun üzerine gidilmesini, suç kanıtlarının karartılmasını engellemiştir. Bundan sonra, cumhuriyet savcısının üzerinde çalıştığı her konuyu, adli görev yapan polis, müdürlerine, onlar valiye, vali bakana bildirmek zorunda… Yani, operasyon yapılacağını önceden bilmeyen makam kalmayacak. Bunun anlamı, AKP’lilere karşı operasyon yapılması hemen hemen imkansız hale gelecektir.
Teftiş kurullarını da AKP bitirdi
Bir zamanlar bakanlıklarda teftiş kurulları vardı. Bazı olumsuzluklar yaşansa da, idaredeki büyük yolsuzluklar, hırsızlıklar müfettişler tarafından soruşturuluyor, cumhuriyet savcısına sağlam suç kanıtları gönderiliyordu. Bugün gelinen noktada ise teftiş kurulları artık ortada yok.
İsimlerini bile değiştirdiler. “Denetim Birimi” oldu. Daha önce doğrudan bakana bağlı görev yaptıkları için gerektiğinde müsteşar, yardımcıları, genel müdürleri de soruşturabiliyordu. Oysa bugün, denetim birimini daire başkanlığına bağladılar. Esas icra makamında olan müsteşar, müsteşar yardımcılarının soruşturulmasının da önünü kestiler. İnceleme, denetleme ve soruşturma yapmaları neredeyse imkansız hale getirildi.
Dünya Şeffaflık Örgütü’nün yolsuzluk endeksinde Türkiye 53. sırada… Hükümet yetkilileri her olumsuzluğu “dış güçlere” ve onların komplolarına bağlıyor. O yüzden emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye’nin sırası için “Acaba bu da mı Türkiye’ye karşı bir komplonun eseri?” diye soruyor.
Yolsuzluklara göz yumarsanız, yolsuzluk yapanlardan çok onu ortaya çıkartanlarla mücadele ederseniz, yargının yetki alanına giren konulara hükümetin müdahale etmesine karşı çıkmazsanız Türkiye’yi çağdaş demokrasilerin düzeyine yükseltmezsiniz.
Sıkıyönetimde bile kapanmadı
Sıkıyönetim döneminde bile Emniyet binaları gazetecilere kapanmamıştı. Kendisine güvenen emniyet yetkilileri de gazetecilerden bir zarar gelmeyeceğini, devam eden operasyonlarına sekte vurmayacağını da çok iyi bilir. Her zaman karşılıklı bir güven ortamı vardı. Şimdi bunu da, bir geleneği de yıkıyorlar.
17 Aralık operasyonu bakan çocuklarına uzanmamış olsaydı ne Adli Kolluk Yönetmeliği değiştirilir, ne de gazetecilerin emniyete girişi yasaklanır, operasyonu yapanlar, haberleri olup da üstlere bilgi vermeyenlere “niçin haber vermediniz?” diye sorulmazdı. Yönetmelik değiştirildi, gazetecilere yasak getirildi. Durun bakalım daha neler olacak neler…
----
Twitter'da paylaş
Facebook'ta paylaşSaygı Öztürk > Unutmayın, şikayetçi olduğunuz yönetmeliği de siz çıkardınız
Diğer Yazıları:
31/12/2019
“Vatan toprağı işgal altındayken”
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
..:: KİTAPLARI
::..
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında
MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016
Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014
Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013
Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28
Şubat
2013
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin
değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında
MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010
MGK
28 Şubat'ta kapalı
kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin
ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah
Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler
ile anlatımı
2009
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları
anlatıyor
2008
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl
sonra ortaya çıktı
2007
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007
twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk
Saygı Öztürk Kimdir
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları