Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Üç il'de üç büyük dava ve uzun tutuklulukta son durum 10/7/2013 Üç il'de üç büyük dava ve uzun tutuklulukta son durum“Balyoz Davası”nda birisi sivil olmak üzere 361 askere hapis cezası verildi. Davanın Yargıtay aşaması Ankara’da Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde 15 Temmuz’da başlayacak. İstanbul’da “Ergenekon” olarak bilinen davanın ise 5 Ağustos’ta sonuçlandırılması bekleniyor. Başka bir önemli dava ise İzmir’de “Askeri Casusluk ve Fuhuş" davası olarak bilinen 316'sı asker olmak üzere toplam 357 kişinin sanık olarak yer aldığı dava.Her üç davada da “uzun tutukluluk” her duruşmada gündeme getirildi. Örneğin, İzmir’de devam eden davada sanık avukatları, bazı tutukluların kendileri için öngörülen cezanın alt sınırlarından fazla yattığını belirtip tahliye istediler. Mahkeme “cezanın üst sınırlarına yaklaşılmaması”nı gerekçe gösterip bunu reddetti. Her olayın özelliğine göre Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 102/2.maddesinde, ağır cezalık suçlarda tutukluluk süresinin azami 2 yıl olacağı ve bu sürenin zorunlu hallerde gerekçesi gösterilmek suretiyle 3 yıla kadar uzatılacağına dair hüküm bulunuyor. Uygulamada bu süre 2+3 = 5 yıl olarak kabul görüyor. Terör suçlarında (5x 2 = 10 yıl) olarak uygulanıyor. Bu süreler, tutuklu yargılamada “azami süreler” olup; tutukluluktaki “makul süre” kavramını asla karşılamayacağı hukukçular tarafından hep dile getiriliyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. maddesinde, tutuklulukta “makul süre” açısından kesin bir süre kısıtlaması öngörülmüyor, mahkemenin her olayın özelliğine göre “makul süre” incelemesi yapması gerektiği belirtiliyor. 1,5 yıl tutukluluğu bile fazla buluyor Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görevli Türk Yargıç Işıl Karakaş, “Şu kadar diye kesin süre yok. 3 ay 5 ay diye bir şey yok. Ama makul süre diye bir şey var. Makul süre olaya göre değerlendiriliyor. Bir mahkemenin karar vermesinde ele aldığı kararları değerlendirirken, olayın karmaşıklığı, birden fazla failin olması bunu etkiliyor. Dava ne kadar karışık olursa olsun, en fazla 3 yıl 5 yıl olmalıdır. AİHM, bazen 2 yıllık bir tutukluluğu makul süre içinde bulabiliyor. Bazen de bulmuyor” görüşünde. AİHM, “makul süre” yönünden her dosyanın kendine özgü durumuna göre değerlendirme yapıp karar veriyor. Bu nedenle “makul süre”ye 5-10 yıl gibi sınırlama getirmiyor. Örneğin, Sanık E.Can’ın 1,5 yıllık tutukluluğunu “makul süreyi aşma” olarak değerlendirmiş. Bu durumu, tutuklu CHP Milletvekili Prof.Dr. Mehmet Haberal’ın avukatlarından Efsun Ünal’a sordum. Şunları söyledi:. “CMK’nun 102.maddesinde öngörülen azami tutukluluk süreleri sadece yerel mahkemede ilk hükmün verildiği tarihe kadar geçen dönemi kapsamaz. Nihai hükmün verilmesiyle tutukluluğunun devamına karar verilen kişi ‘hükmen tutuklu’ sıfatını alır. Dolayısıyla CMK’da belirtilen tutukluluk süreleri, nihai kararın kesinleşmesine kadar geçen süreyi kapsar. Hangi nedenle tutuklu olduğunu bilmeli Yine son derece önemli olan husus şudur; tutuklulukta makul sürenin değerlendirilmesinden de önce, tutukluluk kararının gerekçesinin kanunun aradığı şartlara uygun olarak, somut olgu ve maddi delillere dayalı olarak yazılıp yazılmadığıdır. Nitekim, AYM’nin tutukluluktaki makul süreyi incelerken tutuklama ve tutuklamanın devamı kararlarında kuvvetli suç şüphesinin ne şekilde oluştuğunu ve sanığın adli kontrol ile tahliye edilmesinin mümkün olup olmadığının da kararda somut olgularıyla gösterilip gösterilmediğini de tespit etmesi gerekir. Yerel Mahkeme kuvvetli suç şüphesinin ne şekilde oluştuğunu ve adli kontrolün niçin yetersiz kaldığını somut olgularıyla göstermemişse bu durum AİHS’nin 5/3 ve Anayasamızde yer alan kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlaline yol açacaktır. Tutuklu kişi, öncelikle hangi gerekçeyle hürriyetinin elinden alındığını bilmek durumundadır. Bu gerekçe bilinmeden makul süre değerlendirmesi yapmak mümkün değildir.” ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Üç il'de üç büyük dava ve uzun tutuklulukta son durum Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |