Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Türkiye hiç kimseye tek başına emanet edilemez
4/11/2016

Türkiye hiç kimseye tek başına emanet edilemez

Türk siyasetinin duayenlerinden CHP'nin önceki Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal SÖZCÜ'yü ziyaret etti. Baykal, Haber Müdürümüz Emin Özgönül ile birlikte yönelttiğimiz soruları cevaplandırdı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemiyle ilgili açılımından sonra bu sistemin uygulanabilirliği tartışılmaya başlandı. Baykal konuyla ilgili “Bu konunun partizanca değil, ‘Türkiye'ye ne getirir ne götürür' diye soğukkanlıca konuşulması lazım” dedi. Baykal gündeme dair şu değerlendirmelerde bulundu:



Bu konu, soğumaya alınmalı
Başkanlık sistemi tartışmasının soğumaya alınmasında fayda var. Türkiye'de büyük bir rejim kırılması haline dönüşebilecek olan pek çok tarihsel süreci sıkıntıya sokacak, şahsi ve keyfi yönetim kapısını ardına kadar açacak olan, zaten sorunlu olan yargıyı tamamen siyasetin altında ezecek olan bir sürece girmemeliyiz. Türkiye'yi daha da kutuplaştıracak olacak bu süreci açmamalıyız. Bundan vazgeçmelerini umut ediyorum.

15 yıl önce bu sorunlar yoktu
Başbakan ‘Rejimi değiştirmezsek, başkanlık gelmezse bölünürüz' diyor. AKP gelmeden önce böyle bir tehlike var mıydı? 15 yıl önce de Türkiye'nin ekonomik, sosyal bazı sıkıntıları vardı ama o zaman bir kimsenin aklına ‘bölünürüz' tehlikesi gelmiyordu. AKP iktidara geldiğinde komşularımız Suriye, Irak'la sorunumuz yoktu. İçerde cemaat kuşatması yoktu. Terör sıfırlanır noktadaydı. Öyle devir aldıkları ülkede iç tehdit çığırından çıktı. PKK terörü bölgesel iç savaşa döndü. Dışarıda savaş kuşatmasının tarafı haline geldik.

DEVLET İÇİNDEN İŞGAL EDİLMİŞ
Türkiye yaklaşık 100 yıldır çağdaş hukuku sahiplenmiş, sosyal yapısını dünya şartlarına göre din- siyaset ilişkisini dengelemiş, makul bir hayatın içinde ilerliyordu. Böyle bir tablonun içinde ülkeyi almışsın, 15 yıl yönetmişsin. Terör bu halde. Devlet içinden işgal edilmiş, çevremizdeki yangının parçası olmuşuz. Yolsuzluk iddiaları almış başını gidiyor.

Silahlı kuvvetleri Ergenekon'la, Balyoz'la mahvetmişsiniz. Yanlış tercihler, yanlış çözümler peşinde sürüklene sürüklene bugünlere geldik. ‘Analar ağlaması'la, ‘çözüm süreci' diye bir mucizevi formülle terörü çözeceğine milleti de inandırdı. Biz CHP olarak buna inanmadık. Türkiye'yi bölgesel iç savaşa getirdiler. İlçelerde hendekler kazdılar, barikatlar kurdular. Bugün 300 binden fazla insan evine gidemiyor. Nerede bu devlet? Bu görüntüler Türkiye'nin o bölgemizde izlenen politikanın iflasıdır. İşte ülkeyi bu hallere getirdiler.

Yazdığı reçetelere bakın
Şimdi bu arkadaşlar Türkiye'ye yeni reçete yazıyor. Terörle mücadele reçetesini ‘çözüm süreci' diye, Fetullahçılar için yazdığın reçeteyle devleti onlara emanet etmişsin. Aynı menzile birlikte yürüdüğünü söylemişsin. Dış politika reçetelerinde vahim hatalar yapmışsın. Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizi işgal edenlere karşı bu kadar haklı ve kutsal savaşı yürütmesine rağmen düşmanlarla ilgili kötü bir sözü yoktur. Cumhurbaşkanı ise akla hayale gelmedik şekilde komşu ülkelere hakaretler yağdırıyor. Açıkçası ülke, bilgisizlikle, gerçeklik duygusundan kopuklukla, hamasetin zehirlediği anlayışla yönetiliyor.

HATALAR YAPMIŞ BİRİSİNE…
Bütün bunlarda yanılmış zihniyet şimdi ‘başkanlık rejimi' diyor. Her şeyi bırak: Başkanlık rejimi Türkiye'de uygulanabilecek olsa bile bu kadar hata yapmış birisinin eline başkanlık teslim edilmez. Hele Recep Tayyip Erdoğan'a hiç verilmemesi lazım. Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik soruşturmayı yine bir hakim gözaltı kararları alarak sürdürüyor. Şimdi ortaya çıktı ki o hakim savcı Selam Tevhid örgütünün üyesi olarak yargılanıyor. ‘Türkiye'yi toparlayacağım' diye Savcı Zekeriya Öz'ü bulmuştu. Biz davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Erdoğan ise Ergenekon davasının savcısı olduğunu belirtiyordu. Aradan 4-5 yıl geçiyor, gerçek savcı firarda, savcı olduğunu söyleyen Erdoğan ise şimdi savcı olduğunu söylemiyor. Şimdi aynı kişi ‘Devleti bana verin' diyor. Yapma kardeşim, o kadar da olmasın yani.

HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR
Bölünme tartışması işte bu tutarsızlıklardan çıkıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetimi denemeyle, yanılmayla öğrenilecek bir yer değil. Devleti deneme tahtası olarak kimsenin kullanmasına izin veremeyiz. Bu bölünme tartışmalarını sona erdirmenin yolu 15 yıldır yaşadığımız yönetim zihniyetinden Türkiye'yi kurtarmak, son vermektir. Başkanlık, o yönetim zihniyetine Türkiye'yi emanet etmektir. Türkiye hiç kimseye tek başına emanet edilmeyecek kadar büyüktür. 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi meclis, şanına şerefine yakışan bir karar vermeli, ülkeyi çıkmaza götürecek bu duruma alet olmamalıdır. Bu konuda herkese görev düşüyor. Herkes ülkenin hukukunu, anayasasını, kimliğini sahiplenmelidir.

CENNETE TOPLU REZERVASYON YAPILMIYOR
Tarikatın siyasallaşmasına göz yumulmamalı. Cemaatlere devleti, iktidar olanaklarını devrederek siyasi destek arayışlarına girmek kadar sakıncalı şey yoktur. Devlette görev yapacak insanın inancı, mezhebi, cemaati hiçbir zaman imtiyaz sebebi de olmamalı, bir engel de yaratmamalı. Cennete toplu rezervasyon yok. Kimse kimseye aklını kiralamasın, kimse de aklını kiraya vermesin. İnanç sahibi kimse ‘bu benden daha fazla inançlıdır, ben aklımı ona emanet ediyorum' demeli. Kimse kendi uhrevi hayatını ve imanını başka faniye emanet edemez, etmemelidir. Cennet inancını, ortaçağda papazların uyguladığı gibi İslamiyet'te seyahat acentası organizasyonuna kimse dönüştüremez, dönüştürmemelidir. Dinde manevi önder anlayışı saygıdeğerdir.

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Türkiye hiç kimseye tek başına emanet edilemez

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları