Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > İşte rant talanının bilançosu 13/8/2019 İşte rant talanının bilançosuOrmancılar Derneği, 1924 yılında kurulan ilk sivil toplum kuruluşudur. Doğa sevgisi aşılamak, ormanlarımızı korumak amacıyla kurulan dernek, tüm engellemelere rağmen ormancılıkla ilgili gerçekleri her fırsatta topluma duyurmaya çalışıyor. Kaz Dağlarında, Kirazlı'da yaşanan tahribat, insanların gözünü açtı. “Su ve Vicdan Nöbeti” bayramda da devam etti.Kaz dağlarında, 79'u sadece bu bölgede yetişen 800 civarında bitki, 147 kuş, 40 çeşit memeli 34 çeşit sürüngen saptanmış. Ormanlar bünyesinde sakladığı varlık değeriyle tüm canlılar için vazgeçilmez özellik taşır. YASALARDA VAR AMA Orman teşkilatının her kademesinde 38 yıl görev yapan ve Orman Genel Müdürlüğü görevinden sonra kendi isteğiyle emekliye ayrılan Cahit Nasırlı, ormanlarımızın korunmasını tehlikeye düşüren faktörlerin bir kısmının yasalardan, bazılarının da kısmi uygulamalardan kaynaklandığını belirtiyor. Belki de hiçbir ülkenin anayasasında olmayan ormanlarla ilgili hükümler Anayasamızın 169.maddesinde yer alıyor. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Bunun için genel ve özel af çıkarılamaz. Ancak gelin görün ki bu anayasa hükümleri uygulanmıyor. Örneğin, gerek Anayasa ve gerekse 6831 sayılı Orman Kanunu'nda yanan sahaların derhal ağaçlandırılması ve hiçbir izin ve ittifaka konu edilemeyeceği yer almasına rağmen, yanan alanlar, ülkemizde örnekleri her gün basında da görüldüğü gibi yerleşime açılıyor. YETKİLERİ YOK Maden arama ve işletme ruhsatları Maden Kanunu'na göre Enerji Bakanlığı tarafından veriliyor. Ruhsat verilen alanın devlet ormanlarına isabet etmesi halinde, alt yapı tesisleri için Tarım ve Orman Bakanlığı'nın izni gerekiyor. Ancak temditler dahil ruhsat süresince kazanılmış haklar korunmak kaydıyla devlet ormanları sınırları içinde tohum, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi Tarım ve Orman Bakanlığı'nın iznine bağlı. Yani, Enerji Bakanlığı ruhsatı verdikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığı belirttiğimiz istisnalar dışında buna izin vermek zorunda. Aynı şekilde turizm alanı ilan edilen yerlerde ormanlık alanlar olsa bile, izin verme yetkisi Turizm Bakanlığı'nda. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu konuda bir yetkisi bulunmuyor. Bakanlık sadece izinle ilgili prosedürleri yürütüyor. Kamuoyunda sanki bu izinlerin Orman Genel Müdürlüğü tarafından verildiği sanılıyor. TAHRİBATIN BOYUTU Türkiye Ormancılar Derneği'nin hazırladığı “Türkiye Ormancılığı 2019 Raporu”na göre: 2004''ten bu yana orman alanı kapsamı dışına çıkarılarak ranta açılan saha 6 milyar 513 milyon 900 bin metre kare. Bu rakam, 5 milyar 461 milyon metrekare olan İstanbul'un yüzölçümünü geçiyor. Bu sahanın 165 milyon metrekaresini madencilik için özel şirketlere tahsis edilen orman alanları oluşturuyor. Üstelik 2005, 2007, 2014 ve 2017 yıllarında ağaçlandırılan alanlardan daha fazla orman alanı başka kullanımlar için şirketlere verilmiş. Orman içinde izin verilen turizm işletmeleri ilgili işlemler Orman Kanunu'nun 17.maddesine göre yapılıyor. Bu şekilde 49 yıllığına verilen kullanım hakkı, sürenin dolmasından sonra bir 49 yıl daha uzatılıyor. Bu şekilde kullanım 98 yılı buluyor. Bu da bir çeşit mülkiyet anlamına geliyor. Arazi bedelleri düşük. Şirketler ormanlık arazilere sahip çıkmıyor. YÜZDE 95'İ GÖTÜRÜLÜYOR Eski Orman Genel Müdürü Cahit Nasırlı, “Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Maden işletme sahalarının işletme sonunda rehabilitasyonu da çoğu kez mümkün olmuyor. Bu sahaların toprakla tesviye edilip ağaçlandırılması gerekiyor. Çoğu kez kayalıkların ortaya çıkması nedeniyle, bu alanlarda bırakın ağaç, bitki yetişmesi dahi mümkün olmuyor. Bu alanların vatan toprağı olarak elden çıkması sonucunu doğuruyor. Bir savaşta kaybedilen toprakları geri almak mümkündür. Ancak bu şekilde kaybedilen toprakları geri kazanmak mümkün değil. Ormandan çıkarılacak altını, günün birinde ülkenin ekonomisi düzeldiğinde dışarıdan almak mümkün olabilir. Ancak tahrip edilen o doğayı onarmak belki de hiç mümkün olmayacak. Kaldı ki çıkarılan altının yüzde 95'i yurtdışına götürülüyor. Maden işletmelerinin devamlılığı yoktur. Rezevr bittiği zaman işletme sona erer, geriye tahribatı kalır. Oysaki orman teknik olarak işletildiği taktirde dünya var olduğu müddetçe devam eder, sürdürülebilir” diyor. Ormanlarımızı korumak için ormancılarımız fedakarca çalışıyor. Vatanımızın yüzde 26'sı orman olarak kaldıysa bu da ormancıların katı tutumu sayesindedir. Öyle bir noktaya geldik ki Kazdağları'nda, halk, ormanlarımızı devlete karşı korumak için “Su ve Vicdan Nöbeti”nde. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > İşte rant talanının bilançosu Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |