Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Siz damatlara kızacağınıza… 11/6/2017 Siz damatlara kızacağınıza…Sorun “damat” değil yargı sorunu. Yargıya güvenin yüzde 30'lara indiğini Yargıtay Başkanı açıklamıştı. “Tutuklama” en son başvurulması gereken bir süreç ama “damat”lar, bakan çocukları, Reza Zarrab, siyasetçinin gözünde hatırlı iş adamları tahliye ediliyor, gazeteciler içeride tutuluyorsa, FETÖ bağlantısı bilinen siyasetçilere dokunulmuyorsa yargıya olan güven tabii ki azalır. Bunun faturası da ülkemiz için çok ağır olur.SÖZCÜ Muhabiri Gökmen Ulu, internet sitemizin sorumlusu müdürü Mediha Olgun'un niçin cezaevinde tutulduğunu anlayamıyorsunuz. Tutuklu ama bir ayağı hep adliyede olan, hakkında yeni soruşturmalar açılan Ahmet Şık 163 gündür cezaevinde… Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazarları Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Kemal Güngör 224 gündür, Emre İper 65 gündür, internet sorumlusu Oğuz Güven 28 gündür torunundan, ailesinden, çok sevdiği mesleğinden ayrı… Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu da aylardır tahliye edilmeyenler arasında… “Cezaevi” deyip geçmeyin. Gazeteci-yazar Hüsnü Mahalli gözaltına alınışını, cezaevinde, hastanenin mahkum odasında geçirdiği ve “Bastonla biten 38 günün acılı hikayesini” Destek Yayınları'ndan çıkan “Kelepçe” kitabında topladı. Cezaevindeki ilk oda arkadaşı da Barbaros Muratoğlu'ydu. Barbaros'un o gün Hüsnü Mahalli'ye, “Kızım Ceren'in bugün doğum günü. Bu gününde ilk defa yanında değilim” dediğinde neler yaşadığını tahmin edebiliyorum. Ortadoğu uzmanı olarak da bilinen Mahalli'ye dün Katar olayını sorduğumda, “Arap baharının ikinci perdesi” dedi ve oyun içinde oyunlar olduğuna dikkat çekti. “TUTUKLAMA CEZAYA DÖNÜŞTÜ” “Kelepçe” takılana kadar mahkum olduğunuzun farkına varmıyorsunuz ama kelepçe bileğinize geçirildiğinde ayrı bir dünyadasınız. Ülkemizde tutuklamalar öyle böyle değil alabildiğine uzuyor. Örneği İngiltere'den verelim: Sanık yakalandıktan sonra 48 saate kadar ya da en geç 4 gün içinde iddianamesi hazırlanıp hakim önüne çıkarılmak zorunda… (Terör suçlarında ise bu süre 28 güne kadar çıkabiliyor.) Sanık, hakim önüne çıkarıldıktan sonra kural olarak ceza yargılamasının veya mahkemenin başlamasına kadar bazı suçlarda en fazla 70 gün, ağır ceza mahkemelerine benzer mahkemelerde ise 112 gün tutuklu olarak tutulabiliyor. Yargılama başladıktan sonra karar 2-3 hafta içinde veriliyor. Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi'nin raporunda, “Ne yazık ki, ülkemizde mahkemeler tarafından çok sık ve çoğu zaman da keyfi olarak tutuklamalar yapılıyor. Tutuklama kararları önlem olmaktan çıkarak kurala ve hatta cezaya dönüştü. Yargı kararlarında keyfilik ve çifte standart yaşandığı da kamuoyu gündemine oturmuştur” deniliyor. “YARGIDA SİYASALLAŞMA…” O raporda “Adli süreçlerde tutuklamaya ilişkin olarak yaşananların ‘hatalı uygulama alışkanlığı' dışında ‘yargıya müdahale' ya da ‘yargıda siyasallaşma' gibi olgularla ilişkili olduğu görüldüğü belirtiliyor ve şu saptamalara yer veriliyor: – Tutuklu sayısı, hükümlülere göre giderek artıyor. Dünya standartlarında üç kişiden biri tutuklu, ikisi hükümlü olmasına rağmen biz de bu oranın uzağındayız. – Gizli tanık, itirafçı anlatımları tutuklama kararlarına dayanak yapılıyor. Sadece gizli tanık üzerine kurulan ceza soruşturması ve kovuşturması hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz. – Yakalama kararı, kendisine mahkeme tarafından ulaşılabilir olan ve hiçbir durumda ‘kaçak' sayılmayacak kişiler hakkında uygulanmamalı… “Damatlar niçin serbest bırakıldı” diye kızacağınıza, uzun tutuklamalara, tutuklamanın cezaya dönüşmesine, insanların özgürlüklerinden bu kadar yoksun bırakılmasına kızalım ve bunların düzeltilmesini isteyelim. SENDİKA BAŞKANINI DA GÖNDERDİLER Yargıçlar Sendikası Başkanı da olan 30 yıllık hakim Mustafa Karadağ'ın son görev yeri Ankara 11. Aile Mahkemesi'ydi. İsteği dışında, üstelik de sendika başkanı olduğu biline biline Şanlıurfa İş Hakimliği'ne atandı. Yasalarımızda, atamalarda hakimlik teminatı ilkelerine göre davranılması, görev yerinin belirlenmesinde sosyal, kültürel coğrafi olanaklar gözetilmesi yer alır. Avrupa Konseyi'nin kararında da, hakimlerin, terfi ettirilerek dahi görev yeri değiştirilemeyeceği belirtilir. Sendika başkanının rızası olmadan görev yeri de değiştirilemez ama değiştirildi ve sendika başkanlığı yapma yolu da fiilen kapatıldı. İtirazlar nasıl sonuçlanır, bekleyelim, görelim… Hakime sivil toplum kuruluşları imzalarıyla destek veriyor vermesine ama yargı mensupları ise “bizi de gönderirler” kuşkusuyla sessizce izliyor ancak nasıl bir hukuksuzluk yapıldığını da biliyorlar. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Siz damatlara kızacağınıza… Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |