Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Sıra sana gelecek 11/5/2014 Sıra sana gelecekTürkiye gündeminde bugüne kadar yaşanan her olayla ilgili Emin ağabeyin yazısı vardır. Yazdıklarının önemi ve onun haklılığı yıllar geçtikte daha da net ortaya çıkıyor. Yani, Emin Çölaşan 25 yıldır yazdıklarıyla sizi hiç aldatmadı.Editörlüğünü Mümtaz İdil’in yaptığı “Onlar Bizi Hiç Aldatmadı ki” kitabı, Emin Çölaşan’ın Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen’le ilgili son 25 yılda yazdıklarından bir demeti içeriyor. O günlerde Çölaşan yalnız olanları değil, olacakları da yazmış. O yüzdendir ki onlar yaptıklarıyla Emin Çölaşan’ı yanıltmadı, Çölaşan da okuyucularını yanıltmadı. Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili yazdıkları onun Refah Partisi’nden Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı dönemine kadar gidiyor. 1994 yılında Erdoğan’ın adının karıştığı arazi yağmasından söz ediyor ve “27 Mart’ta oyunuzu Refah Partisi’ne verin. Verin de hemen ardından neler olacağını görün” diyor… Çölaşan sizi hiç aldatmadı. Çünkü, 1998 tarihli yazısında, Recep Tayyip Erdoğan’ın verilen hapis cezasından sonra yargıyı baskı altına almak için yapılanlardan söz ediyor, “Yargı kararını açıkça protesto ediyor, yargıyı etkilemeye kalkışıyor. Bakalım filmin sonu nasıl bitecek!” diyor. Başbakan işaret ediyor Gül gidiyor Değişen ne var Allah aşkına? Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yargıda olup bitenleri eleştirdiği zaman Başbakan suratını asıyor, tepkisini konuşma biter bitmez ayrılarak gösteriyor. Danıştay Başkanlığı’nda tören düzenleniyor, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu konuşuyor, Türkiye’nin yargısının nereden nerelere geldiğini özetliyor. Başbakan oturduğu yerden “edepsizlik etme” diyor. Biliyoruz ki, Yargıtay ve Danıştay toplantılarında bundan böyle Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın konuşmasına artık izin verilmeyecektir… Feyzioğlu konuşmasını bitirmeden salondan ayrılırken, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve yanındaki bakanlara “hadi gidiyoruz” deyip hep birlikte salondan ayrılışına tanık olunuyor. Başbakan herkesi bir yolla susturmanın çabası içine girmiş. Kimisini azarlayarak, kimisini miting meydanlarında yuhalattırarak, kimilerini mahkemelere verip yüklü tazminat davaları açarak susturmak istiyor. Susanlar da oluyor. O yüzdendir ki “susma, sustukça sıra sana gelecek” sloganının önemi giderek artıyor. Ameliyata girmeden önce Bakmayın siz yazıların sonuna “yıllık iznimin bir bölümünü kullanacağım için yazılarıma kısa bir süre ara veriyorum” notunun düşüldüğüne. O çoğu zaman gerçekten “yıllık izin” değildir. Ya rahatsız olan annenizin dizlerinin dibindesiniz, ya hasta yatağındaki babanızın yüzünü okşuyorsunuz, onun son günlerinde yanında bulunuyorsunuz. Bazen de kendiniz ameliyat masasındanız… Okuyucularımız bizi yıllık izinde bilmeye devam etsin… O Pazar da öyle oldu. Ankara Koru Hastanesi’nde Prof.Dr. Hasan Biri ve ekibi tarafından yapılacak ameliyata girmeden hemen önce yazdığım üç haberi, gazetemizin merkezine ulaştırdıktan sonra, alınıp alınmadığını da sormayı ihmal etmedim. Haber ve fotoğrafları ulaşmıştı. Artık ameliyata gönül huzuru içinde girebilirdim… Gazeteci-hastane öyküleri çoktur. Bazen derseniz “bu kadar da olmaz ki.” Gerçekten bu kadar da olmaz ki. Gazeteci, henüz köşe yazısını yazmamıştı. Ambulansla hastaneye götürülürken, ne yaptı-etti ambulansdaki görevliyi önce gazeteye gitmeye, orada çok seri bir biçimde yazısını yazana kadar zaman ayırmalarına ikna etti. Gazeteci, hastaneden önce son yazısını yazmak için hastaneden önce ambulansla çalıştığı gazeteye geldi. Ambulans rica-minnet bekletildi ve gazeteci yazısını yazdıktan sonra hastaneye büyük bir gönül rahatlığıyla götürüldü. Yoğun bakım odasından haber Başka bir olayda, gazeteci bu kez hastaneye yatırılmak üzere götürülüyordu. Dönemin ünlü bir polis müdürü telefonla aradı. Kendisinin açığa alındığını, silahının alındığını, organize suç örgütlerinin hedefi olduğu biline biline kendisine böyle bir muamele yapıldığını anlatıyordu. O polis müdürüyle ilgili her haber gazetenin birinci sayfasından yer bulabiliyordu. Gazeteci, haberi yarın yazdıracağını, bu haberden başka meslektaşlarının haberi olmayacağını tahmin ediyordu. Hastaneye geldiğinde, içeriye telefon alınmadığını öğrendi. Hemen yoğun bakım ünitesine alınacaktı. Gazeteci, sabah, hastanenin telefonunu kullanmak için izin istediğinde bunun mümkün olmadığı söyledi. Yan odada bulunan diğer hasta, “Ben tecrübeliyim. Daha önce geldiğimde telefonumu almışlardı. Bu kez içeriye girerken yanımda telefon olmadığını söyledim. O yüzden, telefonumu kullanabilirsiniz” dedi. Gazeteci haberini yazdırırken, telefonun sahibi de odaya “hemşire baskını”na karşı kapıda nöbet tutuyordu. Gazetecinin kısık bir sesle, hastane odasından yazdırdığı haber, ertesi gün gazetesinin birinci sayfasında geniş bir yer bulmuştu… Neyse, ben de “yıllık iznimin bir bölümünü” hastanede geçirdim ve şimdi sizlerle birlikteyim… ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Sıra sana gelecek Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |