Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > “Sakın sesini çıkarma” 5/1/2018 “Sakın sesini çıkarma”Milli Eğitim Bakanlığı'nın birçok uygulamasından bürokratlar son anda haberdar oluyor. Müfredat, sınav sisteminde köklü değişiklikler de böyle oldu. Ama her şeyleri gibi bunlar da yarım. Bakanlık, sınavın yapılacağı haziran ayına kadar örnek sorular hazırlayıp öğrencileri hazırlayacakmış. Ama bu soru örnekleri mevcut ders kitaplarında yer almıyor. Dahası, öğrenci farklı bir sistemle sınava hazırlanırken, sınav yılı geldiğinde ayrı bir sistemle karşılaşıyor. Açıkçası ne öğrenci, ne öğretmen ne de bakanlık bu hızlı geçişe hazır değil.Eğitimde uluslararası başarının ölçüldüğü sınavlara göre öğrencilerimizin yetiştirilmesi esas alınmış. Ama verilen eğitim bu sınav modeliyle örtüşmüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, başarısızlığını örtmek için velileri suçluyor. Sistemi “mükemmel” diye niteliyorlar ama “veliler ilgisiz, çocukları da yetersiz, öğretmeni de niteliksiz” buluyorl. BİN PROTOKOL VAR Yakayı dini vakıf ve derneklere kaptırmışlar. Sanki okulların sorumlusu bu tür vakıf ve derneklermiş gibi her istediğini yapıyor ya da yaptırıyorlar. “Değerler Eğitimi” adı altında vakıf ve dernekler sınıftan, yatılı okullarda öğrenciler etütten alınıp götürülüyor. Bunların denetimi de yok. Sesini çıkaran, çıkarmak isteyenlere de “Bakın OHAL var” deniliyor. Yani, Olağanüstü Hal Yasası ve buna bağlı çıkarılan kararnameler, kamu görevlilerinin üzerinde kılıç gibi sallandırılıyor. “Biliyorsunuz OHAL var” denildiği zaman yapacak bir şey kalmıyor. Sınıftan, etütten öğrenci götürülmesi protokollerde yok ama bunu dinleyen kim? O zaman, Milli Eğitim Bakanlığı sesini çıkarıp genelge yayımlamalı, “okul yöneticileri ve öğretmenlerin arkasında olduğunu”, okulları yönetenin vakıf ve dernekler olmadığını açık açık duyurmalıdır. MUHALİFLERLE BİR ARADA Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin'in başkanlığındaki bakanlık üst düzey bürokratları yapacaklarını yapmış, sınav sistemini, müfredatı değiştirmiş, okulları tarikat ve vakıfların arka bahçesine dönüştürdükten sonra muhalif eğitim sendikalarıyla bir araya gelmeye başladı. Geçen hafta Eğitim Sen, bu hafta Eğitim İş yöneticileriyle Başkent Öğretmenevi'de “kahvaltılı buluşma” gerçekleştirdi. Bunun devamı da gelecek. Kuşkusuz bu toplantılarda vakıf ve derneklerin okullar üzerindeki etkinliği ve protokoller de gündeme getiriliyor. Müsteşar, binden fazla dernek, vakıf, sivil toplum örgütüyle aralarında protokoller bulunduğunu, bunu yapmaya da devam edeceğini, öğrencinin ders ve etütten alınarak etkinliğe götürülmesine karşı olduklarını, bunun protokollerde de yer aldığını hatırlatıyor. Zaten gündeme getirilen de protokole uyulmadığıdır. Uyulmadığını söyleyen, itiraz edenlere o vakıf yöneticilerinin parmaklarını sallayıp “Hoca… hoca OHAL var, dikkatli ol, karışma bu işlere” dediklerini de duysun müsteşar, attığı imzaya sahip çıksın. Alper Taşdelen: Rant için değil, halk için Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, ABD'de belediyecilik eğitimi almıştı. Atatürk'ün Çankaya'sında tarihi bir sorumluluğu var. “Atamıza ve onun kurduğu kente layık olmak için gecemizi gündüzümüze katarak rant için değil, halk için çalışıyoruz” diyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Taşdelen'in çalışmalarını yakından izliyor ve de beğeniyor. Çankaya'nın, tarihinin en büyük yatırımına sahne olduğu ve 3,5 yılda 104 eser kazandırıldığını başkan belirtiyor Zülfü Livaneli Kültür Merkezi açıldı, her yönüyle örnek olacak Atatürk Kültür Merkezi yükseliyor, Yılmaz Güney Sahnesi tamamen yenilendi, 7 kreş, 13 yeni Çankaya Evi, yaşlılar için 7 Baharevi de açılanlar arasında. Pazaryerleri, “kent meydanı”na dönüştürülüyor, yüzme havuzları arka arkaya açılıyor, temelleri atılıyor. 181 okulu yenilediler. İlçedeki bütün okulların, ibadet yerlerinin düzenli temizliği, tadilatları yapılıyor, 75 taksi durağı, 70 muhtarlık binası yapıldı, bilgisayar sistemi kuruldu, yeni parklarla 480 bin metrekarelik yeşil alan kazandırıldı, 5 biyolojik gölet yapıldı, Barcelona tipi yeni çöp toplama sistemine geçildi. Taşdelen'in 50 bin Çankayalıya Sağlık Kartı, 10 bin kişiye Halk Kart projesi başlattığını da biliyoruz. 50 bin kişiye gıda ve eşya desteği yapılmış, 20 bin kişi Amasra, Kapadokya ve Konya gezilerine götürülmüş. İftarlar veriliyor, aşure günleri düzenleniyor, renkli kaldırımlar yapılıyor, 251 öğrenciye burs veriliyor. 3 bin öğrenciye ev eşyası dağıtılmış. 24 bin kişiye evde bakım ve sağlık hizmeti sunuluyor. Seçimi yüksek bir oyla kazanan başkan, bunun karşılığını verebilmenin çabası içinde. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > “Sakın sesini çıkarma” Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |