Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > “Sahte mi dediniz?” o zaman kolayı var 5/12/2017 “Sahte mi dediniz?” o zaman kolayı varBazı siyasileri rüşvetle bağlayan, onların sayesinde dokunulmazlık elde eden Türkiye'nin Rıza Sarraf'ı, İran'ın Reza Zarrab'ı konuşuyor ve bazılarımız “Vay bee” diyor. Hayret etmeyin. Çünkü bunlar zaten 17 Aralık dosyasında yer alıyordu. Rüşvetin üzerine gitmek yerine Rıza'nın hayırseverliğini, vatanseverliğini öne çıkardılar. ABD'de konuşunca da “vatan haini”, “casus” oldu.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinde bulunan bütün belgeleri açıklamadığını bu köşenin okurlarına duyurmuştum. İşte açıklama günü geldi. Rıza, ABD'ye gizli belge götürdüyse, bunları kimden, neyin karşılığı aldı? AĞZINI AÇTIKÇA DAVA… Kılıçdaroğlu, belgeleri açıklamadan önce Cumhurbaşkanı'na soru yöneltmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1,5 milyon liralık tazminat davası açtığı belirtildi. Ancak gerçek öyle değil. Cumhurbaşkanı'nın açtığı tazminat miktarı 500 bin lira. İsmi geçen diğer kişilerin açtıkları tazminatın miktarı ise toplam 1 milyon lira. Kılıçdaroğlu'nun isimleri açıklamasından sonra yine 1,5 milyon liralık dava açıldığı belirtildi ama bu davayla ilgili olarak CHP'ye henüz tebligat gelmemiş. Rüşvet aldıkları öne sürülen ve o dönemde azledilen üç bakanla ilgili TBMM'de kurulan Soruşturma Komisyonu'nun AKP'li milletvekillerinin Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği iddialar üzerine açtığı dava da devam ediyor. Bu gidişle, Rıza yüzünden mahkemeler davalarla kilitlenecek. Bir ara Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, birbirlerine açtıkları tazminat ve ceza davalarından vazgeçmişti. Kılıçdaroğlu, Rıza'yla ilgili yeni iddialar gündeme getirdikçe, belgeler açıkladıkça hakkında kısa sürede rekor sayıda dava açılacak gibi gözüküyor. DİGİTÜRK'TEN NEDEN ÇIKTIN? Ana muhalefet partisi genel başkanının avukatı olmak da zor. Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik günlerce gözaltında tutuldu. Hakkındaki suçlamalardan biri sorgu tutanağına şöyle girdi: “Yürütülen araştırmada 1003557… numaralı DİGİTÜRK abonesiyken, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait 13 radyo ve TV kanalının DİGİTÜRK tarafından yayın platformundan çıkarılması sonrası, örgütün, protesto için DİGİTÜRK üyeliklerini iptal ettirdikleri dönemde, sizin de 2 Kasım 2015 tarihindeki dilekçeyle ‘siyasi tasarruflar nedeniyle kanal sayısını azalttığı' gerekçesiyle üyeliğinizi iptal ettirdiğinize ilişkin dilekçe örneği ve ses kaydı dosyada mevcuttur. Örgüt mensuplarının üyeliklerini iptal ettirdiği dönemde sizin de üyeliğinizi iptal ettirme sebebiniz nedir?” Sorguda böyle bir soruyla karşılaşan Celal Çelik bakalım neler söylemiş: “17/25 Aralık'la ilgili yolsuzluk gerekçelerine değinen yayınlarının yapılmasının önüne geçilmesi düşüncesinden hareketle, DİGİTÜRK'e siyasi baskılarla bazı kanalların mahkeme kararı olmadan yayından çıkarılması hukuksuzluğuna karşı genel başkanımız, CHP'lilerin DİGİTÜRK aboneliğini sonlandırması düşüncesini ifade etti. Ben de aboneliğimi iptal ettirdim. Yaklaşık 1,5 yıl önce de yeniden DİGİTÜRK abonesi oldum.” Çelik'e, FETÖ şüphelilerinin avukatlığını yapan kişiye, neden 1,5 milyon lira gönderdiği soruldu. Sorgu tutanağından öğreniyoruz ki, Güneydoğu gazisinin avukatlığını yapan Celal Çelik, karşı tarafın avukatlık ücretinin gaziden istenmemesi için o parayı cebinden ödemiş. YAPILMASI GEREKEN Banka gişesinden yapılan tahsilat/ödemelerde her işlem karşılığında bir örneği de müşteriye ıslak imzalı olarak verilen dekontların asıl/suret/fotokopi şeklinde olmasının fazla bir önemi yok. Önemli olan işlemin banka aracılığıyla yapılmış olup olmadığıdır. Banka aracılığıyla yapılan işlemlerde dekontlarının gerçekliği konusunda duraksama yaşanması veya banka kayıtlarıyla uyumsuzluk hallerinde bankalardaki kayıtlar esas alınır. Banka muhasebe kayıtları uzun yıllar saklanıyor. İstense bile sonradan kayıtlarda değişiklik yapmak da kolay değil. Bu yüzden açıklanan veriler/banka dekontlarının doğruluğunun saptanması bakımından ilgili bankaya başvuruda bulunulması gerektiği açıktır. Mülkiye Müfettişi Mahmut Esen, “Yetkili mercilerce arzu edilmesi halinde, kısa bir süre içinde ilgili bankadan, üzerinde durulan dekontlara ilişkin bilgiler bir yana söz konusu ana hesaba belli dönemde yatırılan/çekilen tüm paralara, para yatıran/çeken kişilere ilişkin bilgi/belgelere ulaşılması/elde edilmesi olanaklıdır” diyor. İşin esası yerine dekontların gerçek/sahte diye tartışılması çok anlamsız kalıyor. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > “Sahte mi dediniz?” o zaman kolayı var Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |