Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > “Reis”in ölümü 4/9/2018 “Reis”in ölümüMehmet Orhan Karadeniz, 1990'da Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne (DGM) atandı. Terörün en azgın döneminde altı yıl mahkeme başkanlığı yaptı. 1996'da atandığı Ankara DGM'de 2004'e kadar başkanlık görevini sürdürdü. Bu mahkeme 2004'te kapanınca yerine kurulan özel yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanlığına getirildi. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'na “Reis” denilir. O yüzden Karadeniz'den söz edilince “Reis Bey” denilirdi.Sivas davası, Hizbullah ana davası, Umut davası (Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy cinayetleri), Fetullah Gülen davası, Danıştay saldırısı gibi davalara da baktı. 2008 yılında emekliye ayrıldı. MOTOSİKLET ÇARPTI Terör örgütleri, haklarında karar verenlerin peşini bırakmaz. Orhan Karadeniz'in 14 Mart'ta trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesi de başta şüpheli bulundu. Alanya İlçe Emniyet Müdürü Alper Avcı, “Reis”in baktığı davaları, dosyaları da inceledi, özel bir ekip oluşturdu. Karadeniz'e çarpan motosikletli gençle ilgili de her şeyi araştırdı. Nereden geldiği, bağlantılı olduğu kişiler, telefon irtibatları, geçmişi, kısaca her şeyi incelendi. Emniyetin tüm araştırmaları şüpheli bir durum olmadığını ortaya koysa da şüpheler yine de kalkmaz. Siyasetin etkisinde olmadan, en kritik davalara bakan ve “Babacan” tavırlarıyla bilinen Orhan Karadeniz, meslek hayatında belki de ilk kez bir sanık hakkında şikayetçi olmuştu. O da, Danıştay Üyesi Yücel Özbilgin'in şehit edilmesi olayına karışan, geçen cuma günü yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalanan, 39 yıl hapse mahkum edilen Osman Yıldırım'dı. 2008 yılında Osman Yıldırım müebbet hapis cezasına çarptırıldığında mahkeme heyetine, Atatürk'e hakaret etti. Reis Orhan Karadeniz, suç duyurusunda bulundu. Yıldırım, Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/617 esas, 2008/728 sayılı kararıyla görevli memura hakaretten 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezası, hakime hakaretten ağırlaştırıldı ve 1 yıl 9 aya yükseltildi, Atatürk'e hakaretten 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. REİS BEY'İN ANLATTIKLARI Orhan Karadeniz'le davalarla ilgili zaman zaman telefonla konuşuyorduk. Mahkumiyet kararı verilinceye kadar, hakkındaki suçlamaları hep reddeden Osman Yıldırım, birden “itirafçı” olmuştu. Ergenekon davasının sanığı, tanığı, gizli tanığı yapılmıştı. Onun itiraflarına dayanarak, Danıştay davası, Ergenekon davasıyla birleştirilmişti. Son konuşmamızdaki notlardan aktarıyorum: “Osman Yıldırım, dava aşamasında mahkememize bilgi vermemiş, Danıştay saldırısıyla bağının, bağlantısının olmadığını, İstanbul'dan Ankara'ya özel bir işi için geldiğini öne sürmüştü. Biz, hakkında mahkumiyet kararı verdikten sonra itirafçı oldu. Aslında, biz Danıştay davasını yürüttüğümüz dönemde, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılığa sözü edilen örgütün, Danıştay saldırısıyla bir bağının olup olmadığını sorduk, belgeleri istedik. Gelen belgelerden, Ergenekon'la bağının olmadığına karar verdik. Alparslan Arslan, saldırıyı tek başına gerçekleştirdiğini öne sürüyor, Osman'la irtibatının olmadığını söylüyordu. Buna rağmen biz delilleri değerlendirdik. Eğer, Osman Yıldırım'ı beraat ettirmiş olsaydık, büyük bir adli hata yapmış olurduk. Hepsi o zaman cezasını aldı.” DOSYALAR BİRLEŞTİRİLİRKEN Ceza aldı da ne oldu? Osman “Ergenekon” olarak bilinen davanın tanığı, gizli tanığı olunca cezaevinden çıkarılmıştı. Davaların birleştirilmesiyle ilgili Orhan Karadeniz şu uyarıda bulunuyordu: “Davaları birleştirme kararları mutlaka sınırlı olmalı. Dosyalar birleştirilirse, adli hata yapma ihtimali çok daha fazla olur. PKK'nın başı Abdullah Öcalan davasında, Öcalan hakkında dava açıldığında, Türkiye'deki bütün PKK davalarının İmralı'da birleştirilmesi lazımdı. O zaman, o davanın içinden çıkılabilir miydi? Şimdi de bütün suçlar Ergenekon davasıyla birleştiriliyor. Adli hata yapma oranı da yüksek olur.” Öyle de oldu. “Ergenekon” diye bir örgüt olmadığı ortaya çıktı. Danıştay saldırısının da iddia edildiği gibi Ergenekon'la bağının bulunmadığı anlaşıldı. Osman, kendini kurtarmak için ne söylenmesi isteniyorsa yaptı. Karadeniz, davaları birleştirmenin sakıncalarını ortaya koyarken, olacakları da görmüş gibiydi. Birleştirme ister istemez davaları da uzatıyor. Danıştay davası da tam 12 yıl sonra sonuçlandı. Türkiye'yi sarsan davalara bakan Orhan Karadeniz'le konuşurken son sözleri “Türkiye için üzülüyorum. Böyle olaylar yaşanmamalıydı” oldu. “Yeni adli yıl” törenle açıldı Reis Bey. Dileriz, o çok özlediğiniz, titizlendiğiniz bağımsız, tarafsız yargıya ülkemiz kavuşur. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > “Reis”in ölümü Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |