Polis, askere selamı kesti

Önceki Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, eğer istifa edip ayrılmamış olsaydı, ona ait olduğu öne sürülen “ortam dinlemesi” kolay kolay ortaya çıkmazdı. Eğer birisi “itibarsızlaştırılmak” isteniyorsa sürüyorsunuz telefon konuşmasını ya da ortam dinlemesini artık o kişi uğraşsın dursun.

Yüce devletimiz,” bunları kim dinliyor, nasıl dinliyor, kim servis ediyor”un peşine düşmüyor. Ülkenin Genelkurmay Başkanı dinleniyor, ancak dinleyenler ortaya çıkarılamıyor. Vah ülkemizin haline vah…

AKP sözcüsü “Bunlar yabancı servis işi” diyor. O zaman, bunu ortaya çıkartmak öncelikle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı’nın görevidir. Bunları, Türkiye içinde birileri yapıyorsa, bunu saptamak Emniyet İstihbarat Dairesi’nin görevidir.

O gece, 7 katır öldürmüşlerdi
Komutanın söyledikleri, sıkça gündeme getirilen konular. Karakolların yer seçiminin yanlış yapıldığı ilk kez mi duyuluyor? Döşenen mayınların sel ve toprak kaymaları sonucu yer değiştirdiği, bazılarının teröristler tarafından söküldüğü için bunların bulunamadığı ilk kez mi söyleniyor? İnsansız hava araçlarının kullanımında yanlışlıklar yapıldığı kitaplara konu olmadı mı? Eğitim ve tatbikatların zayıflığı, Güneydoğu’da çatışmalardan kaçmalar olduğunu daha önce hiç duymadınız mı? Erlere verilen görevler hep yakınma ve yazı konusu olmadı mı? Dağ başında, zifiri karanlık içinde kıpırdayan her çalıya, canlıya terörist diye ateş edildiğini Güneydoğu’ya giden gazetecilerden bilmeyen, duymayan ve ilginç öyküler dinlemeyen var mı?
Gittiğimiz askeri birlikte sabaha kadar silah sesi durmamıştı. Nöbetçi askerler, çalıların arasında bir durup bir ilerleyen canlının terörist olduğuna inanıyordu. Basıyordu kurşunu. Oradan ses kesiliyor, biraz sonra başka yerden üzerlerine doğru birilerinin geldiğini görüyorlardı.

Sabah, karakolu basmaya gelen kaç teröristin öldürüldüğünü öğreneceklerdi. Çevreyi araştırdılar. O gün tam 7 katır öldürmüşlerdi. Güneydoğu’da, bitkiler gecenin karanlığında teröriste dönüşür. Kıpırdayan her şeye ateş edilir. Sonra, o öyküler anılar demeti içinde anlatılır…

Devletin “sır” konuşmalarını kim dinledi?
Komutanın, silah arkadaşlarıyla yaşanan bazı olumsuzlukları konuşmaları son derece doğal. O olumsuzluklar bir üç-beş örnekle anlatılabilir ama Güneydoğu’da kanının son damlasına kadar yiğitçe, mertçe mücadele veren onbinlerce asker vardır.

Asıl önemli olan, komutanın “acı itirafları”ndan çok, acaba ülkemizin güvenliğiyle ilgili hangi konular, ortam dinleyen, telefon dinleyen çetelerin elinde. Acaba bu dinlemeler sonucu elde edilen bazı bilgiler nedeniyle kimlere şantaj uygulanıyor, kimlere istediklerini yaptırıyorlar?

Eğer, ortam dinlemesi bu kadar basit oluyorsa, terör örgütünün Genelkurmay’da, askeri birliklerde haklarında yapılan planlardan, konuşmalardan da haberdar olduğu söylenebilir. Bu da son derece vahim, üzücü, düşündürücü bir durumdur. Peki bunu ortaya çıkartmakla görevli olan, yasadışı dinlemeleri ortaya çıkartması gerekenler ne yapıyor?

Birkaç kaç gündür Genelkurmay Başkanlığı’nın çatısında bir çalışma yapan üzerlerinde tulum olan sivilleri görülüyor. Genelkurmay’ın çatısına kuş konmasın diye teller geriliyor. Aklınıza hemen kuşlarla ilgili ilginç dinleme ve casusluk öyküler geliyor. Ülkemizin en önemli ve saygın kurumu belki de en zor dönemini yaşıyor. Gelen vuruyor, giden vuruyor…

Bakın, komutanın anlattığına
Emekli Tabip Albay Ramazan Aydın, bizzat kendisinin de başından geçen bir olayı anlatırken üzüntüsü sesine de yansıyordu. Ramazan Aydın, bir arama noktasından geçerken, kimliği soruluyor. Asker kimliğini gösteriyor. Polis memuru, “Asker kimliğini değil, sivil kimlik kartını göster” diyor.
Sayıları az da olsa bazı polislerin askere karşı bu tutumu gerçekten üzücü. Yoksa, halen görevde olan bir Tuğgeneral iftar sofrasında büyük bir üzüntü içinde şunları anlatır mıydı:

“Bayrağı ve forsu takılı resmi general araçlarımızla geçerken, eskiden hiç karşılaşmadığımız olumsuz olaylarla karşılaşmaya başladık. Bazı emniyet mensupları biz geçerken, adeta protesto eder gibi sırtlarını dönmekte, ‘Sizi ciddiye almıyorum’ mesajı vermekteler. Selam verirlerdi, şimdi selam beklemiyoruz ama böyle yan dönmeleri gerçekten bizi fevkalade incitiyor.”
Polis, kendisine rakip görüyor
Polisin, askere selam verme zorunluluğu yok. Ama, polisler yakın bir döneme kadar komutanlara karşı saygıda kusur etmemişlerdir. Peki, şimdi neden böyle oluyor? Çünkü, asker gözden düşürülüyor, Güneydoğu’da terörün bitmemesinin nedeni olarak gösteriliyor, polis askeri kendisine rakip görüyor.
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, Elazığ-Karakoçan kaymakamlığı döneminde jandarma ile en yakın olan idarecilerdendi. Operasyonlara bile gitmek isteyecek kadar askerle iç içeydi. Genel Müdür Kılıçlar, polisin askeri personeli incitici davranışlar sergilenmemesini sanıyorum bu yakınmalardan sonra bir genelgeyle isteyecektir…
------------

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > Polis, askere selamı kesti

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası