Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’nda bomba gelişme 16/8/2017 ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’nda bomba gelişme16 Nisan 2017'de gerçekleştirilen halk oylamasında mühürsüz zarf ve oyların geçerli sayılmasına dair Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) işleminin iptali için CHP Konya eski Milletvekili Avukat Atilla Kart, 21 Nisan'da Danıştay 10. Dairesi'ne “tam kanunsuzluk” sebebiyle işlemin iptali istemiyle dava açtı. Daire, oy çokluğuyla ve incelenmeksizin başvuruyu reddetti. Bunun üzerine temyiz mercii olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na başvurdu. Orası da reddi onadı. Böylece iç hukuk yolları tükenmiş oldu.Atilla Kart, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmadı. Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin, YSK işlem ve kararları aleyhine dava açılamayacağına ilişkin kararı var. Bu durumda zorunlu olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvurusunu hazırladı. AİHM'e ulaşan dosyayla ilgili çok önemli gelişmeler oldu. MAHKEME AŞAMASINA GELDİ Başvurunun esası iki temel gerekçeye dayandırıldı. 1- Adalete erişimin engellenmesi, 2- Etkili başvuru yolları hakkının kısıtlanması… Bu iki ihlal Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6/1 ve 13. Maddesi'nin ihlali anlamına geliyor. 21 Haziran 2017 tarihinde yapılan başvurudan sonra Atilla Kart'a yapılan tebliğlere göre “Ön İnceleme” ve “Raportör Yargıç” aşamaları geçildi. Dosya, mahkeme aşamasına intikal ettirildi. Atilla Kart, “Benim öncelikli amacım, yaptığım başvurunun dava aşamasına ulaşmasını sağlamaktı. Bu sağlandı. Davanın esasından son derece umutluyum. Çünkü YSK'nın tesis ettiği işlem tam kanunsuzluk, yetki gasbı ve yok hükmündedir. 16 Nisan'dan sonra oluşan Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) ve partili cumhurbaşkanı sıfatıyla sayın Cumhurbaşkan'ının AKP genel başkanlığı ve bağlı işlemler ‘yok' hükmündedir. Zira ve maalesef YSK'nın 16 Nisan'da tesis ettiği işlemle ülkemizde adalete erişimin sağlanması ve etkili başvuru yolları hakkının kullanılamaz hale gelmesi söz konusudur” diyor. Kart şöyle devam ediyor: “Üzülerek ve kaygıyla ifade ediyorum, ülkemizde anayasal kurumlar çok büyük ölçüde işlevini kaybetmiş durumda. Yaptığımız başvuruda da bunun sonuçlarını görüyoruz. Bu başvurunun en önemli amacı Türkiye'de serbest seçimin şartlarını korumak ve inşa etmektir. Dava olumlu sonuçlandığı takdirde bu noktada çok önemli bir aşama gerçekleşmiş olacaktır.” MAHKEME KARARIYLA Başvuru dava olarak kabul edildi. Bundan sonra davanın esasına girilip yargılama yapılacak. Davanın ne kadar süreceği tamamen AİHM'in takvimine bağlı… Dava esastan kabul edildiği takdirde ne olur? Bu takdirde Türkiye'de adalete erişimin engellendiği yani YSK'nın idari işlemini, Danıştay 10. Dairesi'nin, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun “Benim bu işlemi yargısal olarak yetkim yoktur” diyerek incelemeden kaçınması, Anayasa Mahkemesi'nin de benzeri yönde kararlar vermesi masaya yatırılacak. Karar, Kart'ın lehine sonuçlanırsa, vatandaşın adalete erişemediği, adil yargılama hakkını, iç hukuk anlamında etkili başvuru hakkını da kullanamadığı, başvuru yollarının işlemez hale geldiği, mahkeme kararıyla hükme bağlanmış olacak. Bunun anlamı, hak ihlallerinin yarattığı sonuçların giderilmesi zorunluluğudur. Bunu uygulayacak olan da ülkemizin anayasal kurumlarıdır. Atilla Kart bu konuda şunları söylüyor: BU GÜNDEME HAZIR OLUN “Ama tecrübelerimizden biliyoruz ki hükümet, bu yöndeki muhtemel yargı kararını savsaklamak, sürüncemede bırakmak konusunda bir çaba içine girecektir. İşte bu noktada bir taraftan Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi mekanizmaları devreye girecek, bir taraftan da Türkiye'de siyaset, kamuoyu konuyu tartışacaktır. Türkiye bu gündeme hazır olmalıdır. Önemli olan Türkiye'nin barışına ve demokrasisine, bütünlüğüne sahip çıkarak bu süreçleri hukuk ve siyaset yoluyla aşmaktır. Bu yöndeki muhtemel gelişmeleri şimdiden siyaset kurumunun ve kamuoyunun bilgi ve takdirlerine sunmak gereğini duyduğum için bu gelişmeleri ilk kez sizinle paylaştım.” Mahkeme, “hak ihlali var” derse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AKP Genel Başkanlığı, bu sıfatla tesis ettiği tüm işlemler sona erecek, HSK'nın tesis ettiği tüm işlemler de “yok” hükmünde olacak. Kart, başvurusuna CHP'nin, İstanbul Barosu'nun YSK başkan ve üyeleri hakkında yapmış olduğu suç duyurularını da dayanak olarak aldı. AİHM kararıyla Türkiye yakın bir gelecekte farklı bir gündeme oturursa buna şaşırmayalım. Saygı Öztürk > ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’nda bomba gelişme Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |