Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Özkök ve Yalman'a çok sert sözler
5/11/2014

Özkök ve Yalman'a çok sert sözler

Hatırlayın, kıyameti kopartıyorlardı. Askerimiz İstanbul’da Fatih Camii’ni bombalayacak, kendi uçağımızı düşürecek, binlerce kişi stadyumlarda toplanacak, üstelik de jetlerle korunacakmış! Buna da inandılar. Televizyonda bu yalanlar üzerine senaryolar kuruluyor, sahte belgeler gerçekmiş gibi kamuoyu yönlendiriliyordu.



Mahkeme tarafından kabul edilen iddianameye göre “sözde darbe”yi dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman önlemiş. Mahkemeden beklenen, iki komutanın ifadeye çağrılması, “Siz böyle bir darbe girişimini önlediniz mi?” diye sormasıydı.

İyice çıkmaza soktular
Yargılanan 366 sanık da, Özkök ve Yalman’ın ifadelerine başvurulmasını istedi. Ancak mahkeme onları çağırmadı. Peki, bu iki komutan, mahkeme tarafından ifadeye çağrılmazsa bile sanıklar tarafından dinlenmesini isteyince dinlenmesi gerekmiyor muydu? Darbeyi önlediği belirtilen komutanları dinlemeyecek de kimleri dinleyecek? Sanıkların, iki komutanı dinleme talepleri de tüm çabalara rağmen yerine getirilmedi.

İşte bu aşamada Hilmi Özkök’ün “soğan doğraması”, “darbe planı var da diyemem, yok da diyemem” sözleri, Aytaç Yalman’ın davayı daha da çıkmaza sokan açıklamalarından “Bir darbe planı varmış, bu iki komutan önlemiş” havası oluştu. Bu sözleri dayanak gösterenler, tüm güçleriyle “Balyoz Davası” sanıklarına yüklendi. Onların “belgeler sahte” demesi o gürültü içinde duyulmadı bile… Ancak hep şunu gördük gerek yargılanan komutanlar, gerekse onların eşleri, çocukları her aşamada haklı olmanın gururuyla hep dik durdu.

Sorular hazırlamışlardı
Emekli Orgeneraller Özkök ve Yalman’ın mahkemede yapacakları açıklamalara karşın yargılananların onlara yönelteceği çokça soru vardı. Onların kamuoyuna yansıyan açıklamalarına, mahkemedeki sözlerine hemen her komutanın sorusu da olacaktı. Ancak “haberimiz yok, biz de bunları basından öğrendik” sözlerinden sonra soru yöneltmenin anlamı da kalmamıştı. Aslında Özkök ve Yalman önceki açıklamalarına benzer açıklamalarda bulunmuş olsa, sorularla karşılaşacak ve duruşma salonu hayli renklenecekti.

İki komutanın açıklamalarının, Balyoz Davası’nda yargılananları mutlu ettiğini sanmayın. Çünkü onlar başından beri haklı olduklarını, kumpas kurulduğunun farkındaydı. Nitekim, hakimin, “Bu iki tanığın dinlenmesine itirazı olan var mı?” diye sorduğunda, bir davanın bir sanığı, “var” diye bağırdı ve şunları ekledi: “Ben tam 51 ay cezaevinde esir kaldım. Kendim, eşim ve çocuklarımız çok ıstırap çektik. Bu saatten sonra ben onların tanıklığını tanımıyorum” deyip tepkisini dile getiriyordu.

Bir komutanın eşi, sohbetimizde “İnsanlar sağlıklarından, mesleklerinden oldu. 4,5 yılımız yenildi. İki komutan ifadelerinde ne söylerse söylesin kendi adıma onları hiçbir zaman affetmeyeceğim, en küçük bir saygı duymayacağım. Ne yapsalar, ne söyleseler artık boş” diyordu.

Bir numaralı sanık ne diyor?
Dün SÖZCÜ’nün manşeti “Diliniz yeni mi çözüldü paşam” başlığını taşıyordu. Duruşma arasında davanın bir numaralı sanığı 1. Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’a, “Başlığa göre soruyorum, paşaların dilleri niçin çözüldü?” dedim. İşte, Çetin Doğan’ın anlattıkları:

“Bana göre başlarına ya balyoz ya da taş düştü. Mahkemede söylediklerini başından beri söylemiş olsalardı çekilen onca sıkıntı çekilmeyecek, bu tezgahı kuranların cesareti kırılmış olacak, bunca mağduriyetler de yaşanmayacaktı. Kumpası kuranlar yapacaklarını belki yapacaktı ama komutanlarla dostluğumuz, arkadaşlığımız, birbirimize saygı-sevgimiz devam edecekti.

Mertçe açıklasalardı
Mahkemedeki beyanlarından dolayı kendilerine en küçük bir minnet borcu hissetmiyorum, teşekkür de etmiyorum. Biz onlara borçlu değiliz ki. Çok önceden söylemesi gerekenleri yeni söylüyorlar. Soruşturmanın başında bunları söyleselerdi teşekkür ederdim. Yanlış beyanda bulunsalardı kendilerine yönelteceğimiz sorular vardı. Her olayın tanığını, belgesini göstermeleri gerekecekti.

Bu iki komutana kimse selam vermez olmuştu. Yapayalnız kaldıklarını gördüler. Bu da çok üzücü ve onların yaşamları yönünden de hüzünlü bir durum. Hilmi Paşa’yla Amerika’da, akademide, Genelkurmay çatısında, Erzurum’da beraber görev yaptık. Ama üzüldüğüm nokta burada hazin halleriydi. Bu hallerinden dolayı sevinç, kıvanç duymadım. Üzüldüm. Mahkemede söylediklerini, daha önce de muğlak ifadelerde bulunmadan mertçe çıkıp açıklasalardı, bunca mağduriyet yaşanmazdı. O ifadelerle bir hesabın peşinde oldukları intibası
uyandırdılar.

Teşekkür borcumuz yok
Hilmi Paşa, belli bir düşünceye sahip, sözlerinde yine belli bir tutarlılık vardı. Ama Aytaç Paşa bir alem. Yalman, ‘şunu yaptım, bunu yaptım, ceza verdim’ gibi tutarlılığı olmayan, yanlış sözlerinden dolayı kızıyorum. Hilmi Paşa en azından bunu yapmadı. Bir kez daha belirtiyorum, kendilerine bir teşekkür borcumuz asla yoktur. Bizim için bu dava, kumpası kuranlar cezaevine girmeden bitmez.”

Özkök ve Yalman, Yargıtay’ın beraatini istediği 66 Balyoz sanığıyla ilgili davada 10 Kasım’da yine “tanık” olarak ifade verecekler. Bakalım, orada değişen bir şey olacak mı öğreneceğiz.

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Özkök ve Yalman'a çok sert sözler

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları