Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Oyun içinde oyun 28/11/2014 Oyun içinde oyunAKP yetkilileri, kendilerinden başka kimsenin konuşmasını, uzmanların alanlarıyla ilgili açıklama yapmalarını istemiyor. Yargıtay’la, Danıştay’la ilgili bir düzenleme yapılıyorsa, uygulamanın içinde olan başkanlıkların görüşlerinin alınması da son derece doğaldır. Ancak, ülkemizde ilgili kuruluşların görüşlerini almak sanki ilgili bakanlıkları küçültecekmiş gibi görüş alma alışkanlıkları yok. Özensiz, düzensiz hazırladıkları ve TBMM’den geçirdikleri yasalar da o yüzden Anayasa Mahkemesi’nden dönüyor.Yargı ile ilgili yasalar yine gündemde… Amaç, bağımsız, tarafsız yargı değil, hükümete bağımlı bir yargı oluşturmak. Bu yüzdendir ki, yasaları kendilerine göre düzenlemek için torbalar dolusu kanun tasarıları hazırlıyorlar. Bunlar yapılırken, “eyy” demeye meraklı olanlar “Ey Yargıtay, ey Danıştay, ey hakimler, savcılar bu konuda sizin görüşünüz nedir? Biz böyle düşünüyoruz, sizin bu konudaki görüşleriniz öğrenmek istiyoruz” diye sormuyor. Kılıf: Yasa teklifi Yargıtay Başkanı Ali Alkan, yargıda yapılmak istenen bazı düzenlemelerle ilgili kaygılarını dile getirdi. Yapılan, AKP’nin sıkça başvurduğu “yasa tasarısını, yasa teklifi kılıfında TBMM’ye sunup normal yasalaşma sürecinden kaçırmaktır”. Böylece, yapılmak istenen düzenlemenin tartışma olanağı tanımadan, ilgili kurumların görüşü alınmadan, çoğunluğa sahip olmanın rahatlığıyla yargı erki ile sürekli oynanıyor. Yargıtay’ın iç işleyişinde, Yargıtay’ın takdir yetkileri azaltılıyor. Tetkik hakimlerinin ve Cumhuriyet savcılarının görevlendirilmesinde Yargıtay’ın görüşünün sorulması uygulamasına son veriliyor. Kanunun kabul edilmesi halinde yürürlük tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay üyeliği için HSYK tarafından seçim yapılacak. Seçimden sonra Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenecek ve oluşan yeni Birinci Başkanlık Kurulu dairelerin iş bölümüne ilişkin karar alacak, kimin hangi dairede görev yapacağı yeniden belirlenecek. Bu durum Danıştay için de geçerli. Adli yıl açılış töreninde, Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın eleştirel konuşmasına bile tahammül edilemiyor. Gelenekler, gündelik siyaset adına kaldırılıyor. Yargı mensupları gözaltında Yargıtay Başkanı Ali Alkan, gecikmeli de olsa açıklama yaptı. Danıştay Başkanı ise sessizliğini sürdürüyor. O yüzdendir ki, bu konuyu eski Danıştay Başkanı Nuri Alan’a sordum. Kaygısı şu: Kurumlarıyla ilgili ortada hayati bir gelişme var. Anayasal kurumların yargısal fonksiyonlarını yok edici bir duruma gidiliyor. Daire ve üye sayıları yeniden belirleniyor. Hükümet, öyle bir plan yapıyor ki, “kendinden gördüğü” kişilerle ilgili kurumun genel kurulunda ve kurullarında etkili olmayı hedeflemiş. İşte burada şu aklınıza geliyor, bu sayıları nasıl belirlediler. Bunu da deneyimli hukukçu Nuri Alan açıklıyor: “Yargıtay ve Danıştay’da görev yapan başkan ve üyelerinin tek tek kimliklerini araştırarak, ideolojilerini saptayarak bu sayıları belirlediler. Yapılanlar, kurumların öteden beri gözaltında olduklarını gösterir. Bu yargı için kabul edilecek bir durum değil. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanı’nın açıklaması üzerine ‘sen işine bak, kanunları uygula’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bakanların görevi de, Anayasa’daki kurallara göre yasanın çıkarılmasını sağlamaktır. Anayasa, Yargıtay ve Danıştay’ın hukuka gidişini değiştirecek, belli konularda seni rahatlatacak düzenleme yapamazsınız.” Hükümetin taktiği şöyle Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilecek kişilerin belirlenmesinde kıdem, liyakat ön planda tutulur, yargı mensuplarına göre “genç” sayılanlar kolay kolay üyeliklere getirilmezdi. Ancak, eğer yarının hesabını yaparsanız, “benim yerleştirdiklerim en az 20-25 yıl Yargıtay, Danıştay’da görevde bulunsun” diyorsanız, işte şimdi onları yapıyorlar. Yargıtay’a, Danıştay’a seçilen üyelere bakalım. Özellikle Danıştay üyeliğine AKP döneminde seçilenlerin orada uzun süre kalmasını sağlamak için yol bulunmuş. “Biz gitsek bile Yargıtay’da, Danıştay’da bizim yerleştirdiklerimiz bulunsun” anlayışı var. Danıştay üyeliklerine getirilenlerin yaş ortalaması 41 civarında. Böylece, seçilen üyenin uzun süre o görevlerde bulunmasının yolu açılıyor, bu kişiler hakimlik teminatından yararlanıyor. “Yargı bağımsız mı?” Nuri Alan gibi isimlere sorarsanız, “yargı bağımsızlığından söz etmek” mümkün değil. Eğer, seçilenler hükümetin yolunda giderse yürütmenin, hukukun içinde gitmesini sağlayacak hiçbir araç kalmıyor. DİKKAT! : Yayınlanan köşe yazıları ve haberlerin tüm hakları Sözcü Gazetesine aittir.Kaynak gösterilse dahi köşe yazıları ve haberlerin tamamı ya da bir Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Oyun içinde oyun Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |