Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Ortaokul öğrencisine öğretilene bak 21/4/2013 Ortaokul öğrencisine öğretilene bakÖmer Dinçer, Milli Eğitim’in bütün değerlerini alt-üst edip gitti. Yerine atanan Nabi Avcı ise sorunun büyük olduğunun farkında ve düzeltmeye kalkışırsa belli kesimden tepki alacağını bildiği için sessiz kalmayı tercih ediyor. İşte bu durum Dinçer’in ekibinin işini kolaylaştırıyor ve bakanlıkta kadrolaşma devam ediyor.Önceki bakan döneminde Talim ve Terbiye Başkanlığı’nda Öğretim Materyallerini Geliştirme ve İnceleme Merkezi’nde 117 öğretmen görev yapıyordu. Bunları uzaklaştırmak ve mahkeme kararıyla dönmemelerini engellemek için önemli işlevi olan bu merkez kapatıldı. Öğretmenler de okullara gönderildi. Aradan kısa süre geçti ne mi oldu? Okullara gönderilen öğretmenlerin yerine tam 160 öğretmen görevlendirildi. Hem de ders yılının ortasında… Bunun adı kadrolaşmak değil de nedir? Bakan sorunları uyutuyor Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde üç önemli yönetmelik bekliyor. İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan okul müdür yardımcılıkları ve müdürlüklerine atamalarla ilgili yönetmelik eleştirildi. Bakan, resmi gazetede yayınlanan bunu yönetmeliği askıya aldı. Bulundukları hizmet bölgesinde 8 yılını dolduran ilçe milli eğitim şube müdürlerinin beklediği yönetmelik İnsan Kaynaklar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlandı ama bakan bunu da beklemeye aldı. Eğer bu ay içinde çıkarılmazsa, atama dönemi geçeceği için şube müdürleri yine düş kırıklığına uğrayacak. O yüzden, Avcı’nın en azından gönüllü olarak yer değiştirmek isteyenlerin durumunu çözmesi gerekiyor. Öğretmenlerin yer değiştirmeleriyle ilgili yönetmelikte önemli değişiklikler yapılması öngörüldü. Çalışmalar yapıldı ancak bu yönetmelik de bekletiliyor. Daha fazla gecikmesi halinde bu değişiklikler de bir sonraki yıla sarkmış olacak. Bakan, öğretmenlerin lehine olabilecek düzenlemeleri askıya aldıkça, kendisine olan güven de kayboluyor. Sanki, bakanlıkta birileri bakanın bir şey yapmasını engelliyor. Öğretmeni bunu yapıyorsa Bütün okulların imam hatipleştirilmek istendiğini başından beri belirtiyoruz. Bu köşede yazılanların tamamı da gerçekleşiyor. AKP’ye yakınlığı ile bilinen öğretmen sendikasından güç alan kadın üyeleri derslere türbanlı giriyor. Erkekler kravatsız, sakallı oldu. Beline kravatı bağlayıp girenler olduğu da biliniyor. Yani, okullarda öğretmenin, öğrencinin uyması gereken kılık-kıyafet yönetmelikleri rafa kaldırılmış durumda… Öğretmenler arasında bu durum ciddi rahatsızlıklara, tartışmalara hatta kavgalara yol açıyor. Öğretmenin türbanlı, kravatsız olarak derse girdiğini nöbet defterine yazan öğretmen ciddi sıkıntı yaşıyor. Hatta saldırıya uğruyor. Okul yöneticileri herhangi bir işlem yapamıyor. Yaptığı zaman hem bir şey olmayacağını, hem de kendisinin zor duruma düşebileceğini biliyor. Öğrenciye öğretilen: Karınızı dövebilirsiniz Gelelim okullarda yaşananlara… Ortaokul ve liselerde yönetmeliğe göre sadece Kur-an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı derslerinde kızların başlarını kapatabilecekleri öngörülmesine rağmen bu derslerin dışında da artık türban takılıyor. Tıpkı, imam hatip liselerinde olduğu gibi. Okullarda takkeli öğrencileri de her zaman görmek mümkün… Okullarda ulusal bayramlarımızın kutlanmasını neredeyse imkansız hale getiren Milli Eğitim Bakanlığı “Kutlu Doğum Haftası” etkinliği adı altında faaliyetleri destekliyor. Ama bunu yaparken, kadınlara şiddet uygulanması da isteniyor. Ankara’nın Yenimahalle İlçesi’nde bulunan Mehmet Akif İnan Ortaokulu’nda, öğrencilere 250 Kur’an-ı Kerim dağıtıldı. Okul yetkililerine sordum, doğru olduğunu, bunları Diyanet’ten aldıklarını ve okulda Kur’an-ı Kerim dersini seçen öğrencilere dağıtıldığını söylediler. Peki, aynı gün okulda merkezi yayınla öğrencilere erkeklerin kadınları dövebileceği anlatıldı mı? Yine okul yöneticilerine sordum. Onun da doğru olduğunu belirttiler. Çünkü erkeklerin hanımlarını “yavaşça dövebilecekleri”nin Kur’an da yer aldığını, aynı zamanda Hz. Muhammed’in “veda hutbesinde” bulunduğunu kaydettiler. Öğrencilere ödev olarak cami maketleri yaptırılıyor. Bunun okul müdürü Mehmet Yılmaz’ın talimatıyla yaptırıldığı söylendi. Okul müdürüne sordum, “Ben değil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni yaptırmış olabilir” dedi. Ortaokulun üst katında mescit açılıp açılmadığını sordum. Okul müdürü mescidin bulunduğunu, öğretmenlerin burada namazlarını kıldıklarını, öğrencilerin de buradan yararlandığını ifade etti. Peki bu ortaokulun, imam hatip ortaokul ve liselerinden farkı kalmış mı? Okulların bu duruma gelmesini sağlayan önceki Bakan Ömer Dinçer’in vicdanı rahat mı acaba? ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Ortaokul öğrencisine öğretilene bak Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |