Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Müyesser Yıldız, Ankara'ya geldi ve dedi ki... 6/7/2012 Müyesser Yıldız, Ankara'ya geldi ve dedi ki...Silivri’de 9 ayrı cezaevi var. Onlardan birisi de bin 200 erkek, 3 kadının bulmunduğu cezaeviydi. İşte, gazeteci Müyesser Yıldız da, üç kadın mahkumdan birisiydi. Kısa bir süre 3 kadın aynı koğuşu paylaştı. Ancak daha sonra Müyesser 12 ay 18 gün tek başına bir odada tutuldu.Bu kadar erkeğin bulunduğu cezaevinde, iki odada da üç kadın mahkum bulunması Silivri Cezaevi Müdürlüğü’nün başına da adeta dertti. Bayan oldukları için cezaevi yönetimi ve infaz koruma memurları daha dikkatliydi. Müyesser, “Onlar, bizim terörist olmadığımızı anlayacak kadar tecrübe sahibiydi. Baştan onlara da söyledim, ‘ben sizinle kavga etmem; benim kavgam Ankara’yla’ dedim. Aramızda karşılıklı bir anlayışlı vardı” diyor. “Kozinoğlu ölünce panikledim” Cezaevinde tek kişi kalmanın dayanılmaz zorlukları var. Yalnız olmanın sıkıntısı bir yana bir de korkuları artıran olayları gelişiyor. Tutuklu MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu’nun cezaevinde aniden ölümü Müyesser Yıldız’ı alabildiğine korkutmuş. Gerisi Müyesser anlatıyor: “Açıkçası, Kaşif Kozinoğlu ölünce ben de yalnız olduğum için panikledim. Banyoya gideceksin, orada ayağınız kayar bir yeriniz kırılabilir, tansiyonunuz yükselebilir. Banyoya gideceğim zaman görevlilere ‘Banyo tarafına geçiyorum’ diyorum ki çıkmakta gecikirsem başıma bir şey geldiğini anlasınlar diye. Baktım, olacak gibi değil, cezaevi yönetiminden, banyoda başıma bir şey gelmesin diye buton yapılmasını için dilekçe verdim. Anlayışla karşıladılar.” Herkes rolünü yapıyor Cezaevine düşen de, cezaevine düşenin yakınları da zaten üzgündür. Ancak ziyaretlerde kimse kimseye üzgün olduğunu belirtmemeye, birbirlerini daha fazla üzmemeye çalışıyor. Bunu ancak yaşayan bilir. İşte o yaşayanlardan birisi olan Müyeyyer Yıldız’dan dinliyorum: “Siz, ziyaretçinize, ziyaretçiniz size sorun getirmemeye özen gösterir. İçiniz kan ağlıyordur ama herkes rollerini başarıyla oynar. Cezaevinde olan dışarıya hep üzüntü verdiğin moralsizlik verdiğini bilir. O yüzden, içimiz kan ağlar ama hep iyi olduğumuzu söyler, gülen yüzümüzü gösteririz. Bu bütün mahkumlarda böyledir. Onlar gidince…” Yolda, bayan komiser sordu: kaç numara? Cezaevine girmeden de, cezaevinde de komik olaylar yaşarsınız. Belki o an bunlara gülmezsiniz, dahası gülmek aklınaza bile gelmez. Ama olayların üzerinden zaman geçince “amma matrak olay” dersiniz. Müyesser, Silivri’de, Hasdal’da, Hadımköy’de yatanların karşılaştıkları “matrak olaylar”ı insanlara biraz moral olsun diye derleyip bir kitap yazmaya çalışıyor. Cezaevinde hep moralsizlik değil, gırgır olayların da yaşandığını anlatacak. Kendisinin yaşadığı ilginç olayın ne olduğunu sorduğumda anlatıyor: “Evimde arama yapılmış, artık beni alıp polis aracına doğru götürüyorlardı. Hayatım kaymıştı. Polis aracına bindiğimde de alabildiğine heyecanlıydım. Oğluma veda bile edememiştim. Yanımda bayan komiser vardı. Bana ‘kaç numara?” diye sordu. ‘Ne kaç numara?” diye karşılık verdiğimde, saçımın renginin kaç numara boya olduğunu belirtti. Ben de saçımın gerçek rengi olduğunu söyledim. Düşünün, sizin hayatınız kaymış, sizi götüren Emniyet mensubu o an neyi merak ediyor.” Farklı bir alana gitmek bile… İnsan biraz değişiklik istiyor. Dilekçe veriyorsunuz, spora çıkmak için. Ancak, bir kadın tek başına ne oynayacak. İnfaz koruma memuru götürüyor, o ne oynayacağını, nasıl oynayacağını merak ediyor. Bakıyor, kadın mahkumun tek başına oynayacağı bir oyun yok. Birkaç dakika yürüyor, sonra dönüyorlar. Farklı bir alana gitmesi bile cezaevindekine mutluluk veriyor. Müyesser’in üzerinden koca bir kış geçti. “Cezaevi çok soğuktu. Ne yaparsan yap donuyorsun” diyor. 18 Haziran’da tahliye olduğunda ise cezaevinin duvarlarından “alev fışkırdığını” belirtiyor ve cezaevindekilerini şöyle anlatıyor: “Basında adımız geçmeyince ‘bizi unuttular’ diye düşüyoruz. Türkiye’nin gündemi biz değildik ama hatırlanmamız önemliydi. Adımızın gazetelerde geçmesi o kadar önemli ki, üzerimizde tonlarca olumlu etki yaratıyor. Orada ağlamamızı, ezilmemizi bekleyenler var. İşte, bunu bildiğimiz için hepimiz ‘kuyruğu dik tutup’ direniyorduk. Açıkçası ağlayanımız., zırlayanımız olmadı. Orada ziyaret günümüz Çarşamba’ydı. Haftanın diğer günleri hayat yok, Çarşamba ise hep umut doluydu.” 12 ay 18 gün tek başına kalmanın zorluğunu Müyesser de anlatmak zorlanıyor. Cezaevinin zorlukları bir yana, bir de gözaltına alındıktan sonra yaşadıklarınız var. Gecenin bir yarısı Emniyet’te sorgunuz yapılıyor. Uykusuzluk gözünüzden akıyor. Savcılık sorgusu, hakim sorgusu derken uykusuz geçen ve bitmek bilmeyen saatler sizi çökertiyor. Müyesser, artık Ankara’ya döndü, yeşili öylesine özlemiş ki, eline bir bardak su alıp saksıya döküyor, yeşili okşuyor, onunla konuşuyor. O, normal yaşama uyum sağlamaya çalışıyor… --------------. Yıllık iznimin bir bölümünü kullanacağımdan yazılarıma ara veriyorum Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Müyesser Yıldız, Ankara'ya geldi ve dedi ki... Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |