Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Kılıçdaroğlu, Saygı Öztürk'e konuştu: şak-tak paşa istemiyoruz 1/9/2011 Kılıçdaroğlu, Saygı Öztürk'e konuştu: şak-tak paşa istemiyoruzKenya’da bulunan Somalili mültecilere yardım dağıtan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dönüş yolunda, Genelkurmay Başkanının, sadece bir kişiye bağlı bir görüntü vermesinden rahatsız olacaklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, “tak emreder, şak yapar” görüntüsü veren Genelkurmay Başkanının istenmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri soruşturmasında, arama yapılacak yerlerin, bir bakanın özel kalem müdürü aracılığıyla belediye başkanına, o belediye başkanının da arama yapılacak yerler konusunda “köstebeklik” yaptığını açıkladı.Yardımcıları Gürsel Tekin ve Faruk Logoğlu ile birlikte Kenya’daki Somalililerin bulunduğu kampı ziyaret edip yardım dağıtan Kılıçdaroğlu’nu, Kenya Büyükelçisi Tuncer Kayalar geliş ve dönüşünde karşıladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını şöyle cevaplandırdı: Önceliklerimiz farklı Yeni yasama yılında bizim önceliğimizle iktidarın önceliği, TBMM başkanının önceliği farklı. TBMM Başkanını önceliği, uzlaşma komisyonu kurup Anayasa çalışmalarını başlatmak, bizim önceliğimiz tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmsası, iktidarın da Anayasa olduğu gündeme geliyor. Anayasa değişikliğinde bir uzlaşma komisyonu kurulması, her partiden iki milletvekili olsun şeklinde eğilim var. Tutuklu milletvekillerinin bırakılması konusunda ortak bir payda var. Bunu çözmemiz lazım. Onların serbest kalmasını engelleyen sadece yargıçların takdir hakkı. Genel tutukluluk süresi için ise yine yasal düzenleme gerekir. Biz de Anayasa’dan şikayetçiyiz. Çiçek’in uzlaşma komisyonu kurması doğru bir yol. AKP’nin yaklaşımını samimi bulmuyoruz. Serbest bırakacaklarına inanmıyorum Özel yetkili mahkemelerde görevli yargıçların, tutuklu milletvekillerini serbest bırakacağına inanmıyorum. Bu dava karşılıklı bir inada dönüştü. O zaman parlamento, yeni düzenleme yapacak. Uluslararası anlaşmaları, sözleşmeleri dikkate almamazlık yapamazsınız. Türkiye için bir demokrasi ayıbıdır. Parlamentonun görevini yerine getirmesine, yasama organına müdahale ediliyor. İktidar partisi bunu çözmesi lazım. Işık Koşaner’in açıklamaları, dinlemeler Benim inancım, iktidara yakın bir grubun yasadışı dinlemeleri yaptığıdır. Bu konuda bana gelen bazı bilgiler var. Sıkıntı yaratmasın için söylemiyorum. Yapılan dinlemeler, zamanına göre servis ediliyor. Bu ayıbı iktidarın ortadan kaldırması gerekir. Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in dinlenen konuşması, karşılıklı yakınmadır. Bu tür konuşmalar, her kurumda yapılır. Bürokraside samimi özeleştiriler olabilir. Koşaner, bu durumu yetkililerle de paylaştığını söylüyor. İki tane yetkilisi var. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, bu yakınmalara karşı ne yapmış? Genelkurmay Başkanını dinleyenler, herkesi dinleyebilir. Dinlemelerle hedef alınan kitle üzerine o çevre itibarsızlaştırılmak isteniyor. Yapanlar da bulunmuyor. Baykal için Başbakan, MİT’e talimat verdiğini belirtti. Araştırdık öyle bir talimat da vermemiş. İstifa etmekle iyi mi yaptı? Bulunduğu konumda kalması, kendi kurumuna zarar verecekse ayrılması iyi olur. Kendisine görevde kalması için ricada bulunulmasına rağmen kalmadı. İstifaların getireceği sonuçlar da düşünülmüş ve ona göre karar verilmiştir. Bu olayda tasfiye görüntüsü yok. Düşman askeri algısı Genelkurmay Başkanlığı’nın, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması konusunda iktidarın çekinceleri var. Ellerinde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisi var. Bunu yapmadılar. Askerle ilgili düzenleme yaparken düşman gibi davranmamak lazım. Genelkurmay Başkanı tak-şak olmamalı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’i ben genelkurmay başkanı olarak görmek istiyorum. Hükümetin adamı olarak değil. Tabii, Genelkurmay Başkanı siyasi otoritenin emrinde. Ama bir kişiye bağlı Genelkurmay Başkanı havası olmamalı. Yani “şak emreder, tak yapılır’ olmamalı. Şu sanda böyle bir görüntüsü yok. Henüz çok yeni. Deniz Feneri dosyası Deniz Feneri e.V’nin dosya üzerinde incelemesini yapmadım. Bazı sorular yöneltiyorum. Görsem niye soru sorayım? Ancak bu soruşturmayı öteden beri izliyorum. Almanya’ya da gitmiştim. Benim sorduğum sorulara Başbakan cevap veremiyor. Hiçbir şey yapamıyorlarla, Deniz Feneri dosyasında adı geçenlerin mal varlıklarına baksınlar yeter. Bunlar, normal gelirlerle elde edilebilir mi? Edilemez. O dosyada köstebek var Savcıların, bazı evraklar üzerinde tahrifat yaptığı öne sürülüyor. Bunlar bahane. Bunlar, soruşturmayı o savcıların elinden almak için dayanaksız iddialar. Erzincan’da arama yapılacağı zaman üstü kapalı isimsiz fakslar geçiliyor, o savcı için bırakın işlem yapmayı, ödüllendiriliyor. Deniz Feneri o savcılarını niçin aldılar? Çünkü o dosyada köstebek var. O köstebek de kamu görevlisi. Biri bakan özel kalem kaleminde Kanal 7 televizyonunda arama yapılacağı zaman bu bilgiler, bakanın özel kalem müdürüne bildiriliyor. Bakanlık özel kalemindeki kişi de bunu Ankara’ya yakın bir ilin belediye başkanına söylüyor. O kişi aracılığıyla Kanal 7 yönetimine arama yapılacağı bilgisi ulaştırılıyor. Böyle bir olay, bakanın bilgisi dışında gelişmez. 3 savcı tam dava açma safhasında soruşturmadan alındı. Soruşturmadan el çektirme gerekçesi kabul edilir gibi değil. Asıl gerekçe belli. Almanya’da görülen davanın Türkiye'deki ayağı bütün detayıyla ortaya çıkacaktı. Başta soruşturmayı engellemek için adımlar atıldı. Yurtdışında inceleme yapmaları uzun süre engellendi. Sonuna yaklaşıldığında da, bazı köstebeklerin de ortaya çıkacağı günlerde bir bahaneyle görevden alındılar. Davanın failleri AKP ile iç içe Ben soruyorum: Başbakana çok yakın bir bakanlardan birisinin bu olayda ismi geçiyor mu geçmiyor mu? Ben, dosyada isminin olduğunu sanıyordum. Soruşturmaları haksız bir biçimde elinden alınan savcıların da çıkıp konuşması lazım. Savcıların çıkıp konuşması lazım. Bu davanın asıl failleri AKP ile iç içe. İşte b.unun ortaya çıkarılmasını savcıları değiştirerek engellemek istiyorlar. O yüzden, Savcılar bu konuda konuşmalı. Barolar değil de Kanayla Sevenler mi Savcılar görevden alınıyor, Türkiye Barolar Birliği’nin sesi çıkmıyor. Buna itiraz etmeyip de neye itiraz edecekler? Herhalde, Kanarya sevenler derneğinde bir olay olursa o konuda konuşacaklar. Adalet Bakanı, gerçekleri çarpıtmak yerine, 1 milyar liralık kömür yolsuzluğu soruşturmasıyla ilgili Savcının niçin hiçbir işlem yapmadığını açıklamalı. Yolsuzluğuin kapağının niye kaldırıldığını sormalı. Soramazlar. Çünkü, ucu AKP’de olanlara dokunuyor. Terörle mücadeleye varız Terörle mücadele konusunda en açık taahhüdü biz veriyoruz. Bu konuda hükümet yol haritalarını getirsin. Ama getirmiyorlar. Kimse terörü önlemek için nasıl bir yol haritasını izleneceğini bilmiyor. Terör olgusu, bir partinin değil, Türkiye’nin sorunu. CHP’ye bu konuda görev düşüyorsa biz hazırız. Terörle mücadele için akil insanlarla görüşsünler, sivil toplumun görüşünü alsınlar. Sorunu çözmek üzere oturulsun. Biliyorum, masaya yatırıldığında bile çözüm kolay değildir. Çünkü terörden büyük rant elde edenler var. Bütün bunları düşündüğümüzde sorunu çözmek kolay değil. Terör örgütü, kendine göre üç kez ateşkesi erteledi. Acaba o görüşmelerde neler konuşuluyor? Bunları da bilmiyoruz. Cumhurbaşkanlığı adaylığı Bize göre Cumhurbaşkanı 5 yıllığına seçilmişti. Ancak, buna şimdi uyulmuyor. Seçimlerde benim Cumhurbaşkanlığına aday olmam söz konusu değil. Böyle bir düşüncem de yok, genel başkanın aday olmasını da pek uygun bulmam. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Kılıçdaroğlu, Saygı Öztürk'e konuştu: şak-tak paşa istemiyoruz Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |