Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Kılıçdaroğlu, aday seçiminde nelere dikkat edileceğini anlattı İşte açıklamaları 4/10/2013 Kılıçdaroğlu, aday seçiminde nelere dikkat edileceğini anlattı İşte açıklamalarıCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, illerde sanayici ve iş adamlarıyla toplantılar zincirine bu kez Gaziantep’i ekledi. Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın açıkladığı “demokrasi paketi” için “Bunun neresi demokrasi paketi” diyor, hemen ardından “Başbakan hiç mi tuvalete gitmiyor. Tuvalete gittiği zaman oradaki W harfini hiç mi görmemiş?” dedi.Kılıçdaroğlu’na son dönemlerde gazetecilerin sorduğu ilk soru hep Mustafa Sarıgül’ün CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilip gösterilmeyeceği üzerine oluyor. Kılıçdaroğlu, “Bu soruya cevap vermekten yoruldum” diyor. Sarıgül’ün başarılı bir belediye başkanı olduğunu, partilerine önce üye olması, sonra aday adaylığı için başvurması gerektiğini hatırlatıyor. Yani diğer büyükşehir adayları için hangi prosedür uygulanıyorsa, Sarıgül için de aynı şeylerin uygulanacağını söylüyor. Peki Sarıgül aday gösterilir mi? Kılıçdaroğlu’nun cevabı “Önce partiye gelsin. Büyük ihtimalle aday olur” diyor. Aday adayları arasında ismi geçen Gürsel Tekin’in de çalışkan, sokağın nabzını çok iyi tutan belediyeciliği bilen bir isim olduğunu hatırlatıyor. Yani, İstanbul için henüz karar verilmiş değil. Kılıçdaroğlu, adaylar belli olmadan kaç il ve ilçe belediye başkanlığını alacakları tahmininde bulunmayı da uygun bulmuyor. En çok oy kimle alınacaksa… İstanbul, Ankara Büyükşehir adayları belli değil. İzmir’den Aziz Kocaoğlu’nun adaylığına baştan kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak belediye ile ilgili önemli davalar Kılıçdaroğlu’nu endişelendiriyor. Milletvekili Aytun Çıray’ın, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın da İzmir’de yarışta yer alacağı anlaşılıyor. Kısaca İzmir için henüz karar verilmiş değil. Giresun, Aydın, Ordu, Artvin adaylarıyla ilgili sorun yok. Balıkesir, Manisa, İstanbul ve Ankara’da başkan adayları henüz netleşmedi. Kılıçdaroğlu, “En çok oyu kimle alacaksak onunla yola çıkacağız. Duygularımızı değil, başarıyı öne alacağız. Başörtülü aday kazanacaksa niye aday göstermeyelim? Başörtülü olanın da milletvekiliyse, belediye başkanıysa kurallara uyması gerekir Bu işin doğrusu budur. Devletin, parlamentonun geleneği var” diyor. Cumhuriyetimiz tehlikede… Kılıçdaroğlu, gelişmelerden alabildiğine rahatsız. O yüzden “Sosyal demokratların güçlü olması lazım” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Demokrasimiz, cumhuriyetimiz tehlikede. Ayrışmak değil güç birliği zamanıdır. ‘Küçük olsun benim olsun’ anlayışı son bulmalı. Türkiye’nin çağdaş uygularlığa ulaşma hedefinden adım adım geriye gidiliyor. Özgürlükler büyük ölçüde kısıtlandı. Sıkıyönetim dönemindeki sansür, geçer akçe oldu.” Başbakan’ın açıkladığı “demokrasi paketi”ni sorduğumda “Buna demokrasi paketi demek içimden gelmiyor. Bu ‘30 Eylül paketi’dir. Bu paketten bir beklentim de yok. Halkla dalga geçiliyor. Kendi partisine baskıcı olan adam ülkeye demokrasi getirebilir mi? Çünkü demokrasi kültürü yok” diyor ve şunları ekliyor: Hangi gerekçeyle kaldırdı “Andımızda düzenleme yapılabilir ama değişmemesi gereken temel noktalar var. Ulusal Kurtuluş Savaşımız, özgürlük, bağımsızlık vurgusu var. Toplumun nereden geldiği ve nereyi hedeflediği var. Başbakan ‘Ben tamamen kaldırıyorum’ diyor. Hangi gerekçeyle kaldırdığını bilmiyorum. Andımızın ırk bağlamında söylenmediğine ilişkin Danıştay kararı var. Başbakan ‘ant olmayacak’ diyor ve birlikte olma duygusunu geliştiren andımızı kökünden kaldırıyor. Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı vurgularından, özgürlük ve bağımsızlık temasından kimsenin rahatsızlık duymaması gerekir. Kaldırılır, kaldırılmaz bilemem ama andımız kaldırıldığında milli eğitim de milli olmaz. Siyasetçilerin çıkıp da ‘çocuklara şu andı okutmayacağım’ demesi yanlıştır. Bir düzenleme yapılacaksa buna eğitim uzmanları, psikologlardan görüş alınarak karar verilmeliydi.” W harfini hiç mi görmedi? Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın W, X, Q harflerini getirmesini “demokrasi” diye açıklamasına gülüyor ve şöyle devam ediyor: “Ağrıma giden, Başbakan’ın bu açıklamasının basında ‘reform’, ‘devrim’ diye tanıtılmasıdır. Bu harfleri sanki ilk kez görüyorlar. Fizik kitabında da mı görmediler. Ben merak ediyorum, Recep Tayyip Erdoğan hiç mi tuvalete gitmiyor. Tuvaletin üzerinde W harfini hiç mi görmemiş de şimdi bunu demokratikleşme diye açıklıyor. Bunu millete demokrasi diye satıyorlar. Bu kadar sahtekarlık olmaz.” Kılıçdaroğlu, “Başbakan ‘nefret suçu’nu gündeme getirecekse önce Eskişehir valisini görevden alması gerekmiyor mu?” diye soruyor. Gülsuyu Mahallesi’nde uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen gencimize devletin sahip çıkmadığını, cenazeye katılan babaya vurulan kelepçeyi eleştiriyor, “Gülsuyu’na uyuşturucu acaba devlet yetkililerinin gözetiminde mi giriyor?” diye kaygısını ortaya koyuyor. El Kaide örgütü lehine Emniyet’in açıklama yapmasını da “görülmemiş olay” diye niteliyor. Tek parti devleti var Başbakan’ın gündeme getirdiği “seçim barajı” için Kılıçdaroğlu, “Madem yüzde 3 oy alana Hazine yardımı yapılacak, o zaman baraj da 3’e indirilmeli. Biz barajın tümüyle kaldırılmasından yanayız. Koalisyon hükümetlerinden korkmamak lazım. Şimdi hiçbir bakan konuşamıyor. Başbakan, ‘şimdi kapının önüne koyarım’ diye azarlıyor. Şu anda tek parti iktidarı değil tek parti devleti var. Çözülmesi gereken bu. Vali, kaymakam, emniyet müdürü baktığınız zaman tek parti devleti. Devleti, siyasi partiye endekslemişler.” Başbakan ile İmralı Cezaevi’ndeki Öcalan’ın belirlediği ve onların arzularına göre takvimin işlediğini öne süren Kılıçdaroğlu, “Stratejileri de ‘ben yapacağım sen itiraz edeceksin, toplumun kafası karışsın.’ Bunun için aralarında bir anlaşma var” görüşünde… Kılıçdaroğlu’nun Gaziantep toplantısına da “cesur yürek” iş adamları, sanayicileri katıldı. Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Umut Oran, Faik Öztrak, Sezgin Tanrıkulu, Milletvekili Sinan Aygün iş çevrelerinde olumlu izlenimlerle döndü. Kadir Topbaş’ın ilan parası kimden çıkıyor? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın “yandaş” gazetelere verdiği milyonlarca lira tutan reklamın peşini bırakmama niyetinde… Dün bu konuda şunları söyledi: “Kadir Bey’in gazete ve televizyonlara verdiği o ilanları gazetelere kendi parasıyla mı verdi, yoksa müteahhitler mi ödedi? Buna bakmak lazım. Basın İlan Kurumu aracılığıyla ya da kendi parasıyla ödüyorsa mesele yok. Ama bu ülkenin, halkın parasıyla ödüyorsa bunun hesabını vermek zorundadır. Yaptığı şey kaçak inşaat yapmakla aynı şey. Bunun peşini bırakmayacağız.” ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Kılıçdaroğlu, aday seçiminde nelere dikkat edileceğini anlattı İşte açıklamaları Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |