Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > "Gitmeyin, yolda terörist var" 10/4/2014 "Gitmeyin, yolda terörist var"Güneydoğu halkı “açılım”ın ne demek olduğunu şimdi bizzat yaşamaya başladı. İnsanlar devletini arıyor ama o devlet Güneydoğu’da yok. “Açılım” demek, silahlı terör örgütü mensuplarına karşı hiçbir müdahalede bulunmamak, onlar gözlerinizin önünde silahlarıyla birlikte adam kaçırsalar bile dokunmamak, yolları kesiyorlarsa “gitmeyin yolları kestiler” deyip uyarmakmış…Devlet, kendi toprağında karakol yapamıyor. Yatılı ilköğretim bölge okullarını terör örgütü istemiyor diye yavaş yavaş kapatıyor. Köylere devlet öğretmen gönderemiyor. Yörede, çoğu terör örgütüyle bağlantılı kişiler “vekil öğretmen” diye görevlendiriliyor. Korucular saf değiştiriyor Yıllarca “kahraman korucu” denilenler, şimdi yalnız bırakılmış, “başınızın çaresine bakın” denilir hale getirilmiş. O yüzdendir ki, terör örgütünden aşiret reislerine ve korucubaşlarına sürekli, “Şimdiye kadar yaptıklarınızdan dolayı özür dileyin, yanımızda olun, devlet sizi artık bıraktı” mektupları gidiyor. “Ateşkes” dedikleri dönemde 6 köy korucusu öldürüldü. Önceki gün biri köy koruyucusu, ikisi akrabası üç kişi terör örgütü tarafından kaçırıldı. Dün, aileye bir kadın terörist telefon etti ve kaçırdığı kişilerle onları konuşturdu. Yakında bırakacaklarını söylüyorlar. Ama bundan önce istedikleri oluyor. Bingöl-Diyarbakır yolu tam anlamıyla terör örgütünün kontrolü altında. Teröristler, bazen gündüz, bazen gece yolları kesiyor, propagandasını yapıyor. Partilerine istenilen sayıda oy çıkmadığını belirtip, önümüzdeki iki seçimde benzer bir tablo çıkmaması için “cezalandırmalar” olacağını söylüyorlar. Peki orada askerimiz yok mu? Var. Onların ne yaptığını yine yörede bulunan kişilerden öğreniyorum: Yolun kesildiği bölge öğreniliyor. Zaten yol kesme öyle gizli-kapaklı da yapılmıyor. Askerler kesilen yolun o noktasına bir-iki kilometre kala gidiş-geliş yönünde yolu kesiyor. Teröristlerin yolu kestiği, bu yüzden gidilmesinin tehlikeli olduğu söyleniyor. Onlar da askere soruyor, “Teröristlerin orada olduğunu bilmenize rağmen niçin operasyon yapmıyorsunuz?” Askerin cevabı, “Açılım hemşerim açılım” oluyor. “Açılım” diye diye Güneydoğu’nun altı oyulmaya devam ediyor. SÖZCÜ, “projeli operasyonu” 4 gün önce duyurmuştu 4 Nisan’da bu köşenin okurlarına cemaate karşı “projeli operasyon” hazırlığının sonuna gelindiğini belirtmiş, operasyon hazırlıklarının Emniyet Genel Müdürlüğü ayağında, geçmişte cemaatin “mağdur ettiği” belirtilen genel müdür yardımcıları Mustafa Gülcü ve Faruk Ünsal’ın bulunduğunu duyurmuştuk. “Projeli operasyon” yalnız cumhuriyet savcısıyla değil müfettişlerle birlikte yürütülüyor. Açıkçası, aylardır yürütülen çalışmalarda önce suç kanıtları ele geçirildi, şimdi operasyon dalga dalga illere yayılacak. Bir zamanlar askerlerin, siyasetçilerin, bilim adamlarının, gazetecilerin evleri, işyerleri, büroları hep de yurtdışından gönderildiği belirtilen ihbar mektuplarına dayanarak arandı. O aramalarda bilgisayarlarına “yüklemeler” yapıldığı hep gündeme geldi. “Balyoz”, “Ergenekon”, “Askeri Casusluk” gibi davalarda sahte belgeler, dijital veriler gündemden hiç düşmedi. Bunlar yetmiyormuş gibi bazı davalarda da “gizli tanık” terörü yaşandı. Hemen her biri hakkında açılmış davalar, ya da hüküm giymiş suçlular kullanılarak, insanlara yapılmadık iftiralar kalmadı. İşte, o kişilerin ifadelerine dayanarak insanlara hapis cezaları verildi. Kullanıldıklarının farkına vardılar “Balyoz”un düzmece olduğunu “Ergenekon” diye bir örgütün asla olmadığını yazdığımız, konuştuğumuz zaman ya “darbecilikle” ya da “Ergenekonculukla” suçlayanlar, bugün hükümet desteği olmadığı için yapayalnız… Daha önce de belirttim, hukuksuzluk kimlere karşı yapılıyorsa, bunları ortaya koymak da gazetecinin sorumluluğudur. Hükümetin, cemaat operasyonunu tam anlamıyla hukuk çerçevesinde yapmayacağı da ortadadır. Düne kadar kol kola olduğu cemaate karşı Başbakan’ın sözleri, alt kademeye önemli bir mesajdır. O yüzdendir ki, dünün mağrurları, yakın bir gelecekte mağdurları oynayacaktır. Hükümet-cemaat kavgası, bazı kirli ilişkilerin ortaya çıkmasını sağladı. Ülkede bilinen ancak Başbakan ve bakanlar tarafından bir türlü görülmeyen cemaat yanlısı yargı ve emniyet mensuplarının bulunduğunu nihayet Başbakan da söyler oldu. Daha önce cemaatin kollarına teslim edilen bu ülkenin askerleri, bilim adamları, gazeteciler karşısında, kendilerini “savcı” olarak görenler de vardı. Açıkçası, yakın bir döneme kadar hükümetten destek gören ve bu destekle her türlü hukuksuzluğu yapanlar, yaparken coşanlar geç de olsa artık kullanıldıklarının farkında… Adana’da başlayan dalga, belirli aralıklarla değişik illerde sık sık yaşanacaktır. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > "Gitmeyin, yolda terörist var" Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |