Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Genel af o kişi için ısıtılıyor 11/8/2013 Genel af o kişi için ısıtılıyorGezi parkı olaylarından sonra toplum tüm baskılara rağmen üzerinden korkuyu attı. İşte böyle bir ortamda, hedef siyasi partiler olmaya başladı. Hükümete muhalif olanları susturmak için her yol deneniyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli adeta cezaevine konulmakla tehdit ediliyor. Bunlar yetmiyor, her ağızlarını aştıklarında haklarında tazminat davaları açılıyor.Liderlerin konuşmalarına tahammül kalmamış. “Konuşma” deniliyor. Peki bu ülkede haksızlık, hukuksuzluk varsa bunları kim gündeme getirecek? Gazeteci yazdığı zaman işinden oluyor, seçim döneminde muhalefet partilerini halkın gözünden düşürmek için Anayasa ve yasalarda suç olan fiiller uygulamaya konuluyor. Yasadışı dinlemeler, görüntülemeler el altından internet sitelerinde yayımlanıyor. Bunlar, iktidar partisi sözcüleri tarafından kullanılıyor. Mahkemeyle tehdit edilir mi? Son dönemlerde ülkemizdeki bazı yargı kararları inanılmaz bir biçimde tartışılıyor. Bu yalnız ülke gündeminde değil, uluslararası kuruluşların temsilcileri tarafından da dillendiriliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı milletvekilleri haksızlıkları dile getirdiği zaman “aman bu kararları eleştirme, bu mahkemelerin karşısına bir gün sen de çıkarsın” sözleriyle ince bir biçimde tehdit ediliyor. Sanki bir yerlere de mesajlar veriliyor. Türkiye yerel seçim sürecine girdi. Adaylar yavaş yavaş belirleniyor. Muhalefet partileri, başkan adaylarıyla ilgili hangi belge ve 3örüntülerin ortaya çıkacağı endişesini taşıyor. Emniyet ve yargı marifetiyle adayları gözden düşürme çabalarının olacağına ilişkin inanılmaz iddialar var. Olmasa bile bunlar hep canlı tutuluyor. Tanınan, bilinen bazı belediye başkanlarıyla ilgili “yakında dosyası açıklanacak”, “yakında tutuklanacak”, “Seçimden önce kaseti çıkarılacak” diye el altından söylentiler yayılıyor ve korku pompalanıyor. Böyle bir demokrasi olur mu? Muhalefet kendisini hiçbir zaman güven içinde görmüyor. Böyle bir ortamda muhalefet nasıl görev yapacak? halfete baskılar olurken, bu duruma halk isyan etmeye başladı. Maçlarda bugüne kadar alınmayan önlemlere başvuruluyor. Bakarsınız bir gün Türkiye’de maçları bile yasaklarlar. Maçlara gidenler bile “terör örgütü mensubu” olmakla suçlanır… PKK’ya af çıkartmak için Vicdanları sızlatan mahkumiyetlerle sanki yakın gelecekte uygulamaya konulacak genel affın tohumları saçılıyor. Milletvekillerinin, bilim adamlarının, gazetecilerin, komutanların tutuklu olduğu bir ortamda sanki onlar düşünülerek af çıkarılmak isteniyor. Oysa niyet başka. Başta terör örgütünün başı Abdullah Öcalan ve cezaevinde bulunan 8 bine yakın terör örgütü mensubu kurtarılmak isteniyor. PKK’nın dağ kadrosunda bulunan askerimizi, polisimizi şehit etmiş teröristleri afla dağdan indirmek isteniyor. Şunu hemen belirtelim, cezaevinde bulunan Ergenekon ve Balyoz’dan hüküm giyenler kendilerinin kullanılarak bir af çıkarılmasına kesinlikle karşı çıkıyorlar. Söyledikleri “Affı suçlu olanlar ister. Biz suç işlemedik ki af isteyelim. Bizim adımızı kullanıp teröristleri affetmek istiyorlar. Bizler de adeta rehine gibi tutuyorlar” diyorlar. Türkiye zor günler geçiriyor. Toplumu geriyorlar, bu gerilim seçim dönemi yaklaştıkça daha da artacak gibi gözüküyor. --- Çocuğa armağan edilen mektup Boğaç Kaan Murathan, Ergenekon Davasında hüküm giydi. Eşi Merve Murathan acısını, isyanını mektubunda şöyle anlatıyor: “Ben eşim tutuklandığında 4 aylık hamile bir eştim ve nasıl bir işin içine düştüğümüzü ve çaresizliğimizi şimdi size anlatabilmem kelimelere sığmaz. Şu an da oğlum 4.5 yaşında. ‘Ben attım. ben yaptım’ diyen sanığa beraat verilirken, davanın başından beri her türlü delille suçsuzluğumuzu ispat eden biz ki, iftarayı atan Bedirhan Şinal'ın bile sonunda dayanamayıp gerçekleri anlatmasına rağmen,17 sene ceza aldık. İnanıyoruz ki Bedirhan Şinal'de iftiralarını atmaya devam etseydi, Osman Yıldırım gibi tahliye olur o da 18 sene ceza almazdı. Örgüte yardımdan yargılanırken örgüt üyesi olduk, eşim Kelebek Operasyonu Davası'nda yargılandığı delillerle buradan bir daha ceza aldı.Yetmedi üst sınırdan cezalandırıldık. Belki sesimi duyurabilirim diyerek size bu mektubu yazıyorum.” Merve Hanım, eşinden gelen mektubu da göndermiş. Boğaç Kaan Murathan mektubunu şöyle sonlandırmış: “Bu mektubu adaletsizlik karşısında acı çeken ailelere, acı çeken ruhlara, bu memlekete, tüm insanlara armağan ediyorum. Ben cezaevine girdiğimde arkamda 4 aylık hamile bir eş, anne ve babası yaşlı ve hasta olan bireyler vardı. Şu an da oğlum 5 yaşında ve okula başlayacak. Bu acılı mektubumu onlara da armağan ediyorum.” ------------- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Genel af o kişi için ısıtılıyor Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |