Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > En yakınındaki isim, ölüm gününün bilinmeyenleri anlattı
20/11/2012

En yakınındaki isim, ölüm gününün bilinmeyenleri anlattı

17 Nisan 1993, günlerden Cumartesi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın programı belliydi. Bayanlararası voleybol kupası maçını izlemek için Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu’na gidilecekti. Tatil günü olduğu için köşk sakindi. Köşkün doktoru da Seyranbağları semtindeki pazara gitmişti. Korumalar, kendi aralarında mesleki anılarını anlatıyorlardı.



Koruma binasına haber geldri, “Özal rahatsızlandı” diye. Daha kestirmeden ulaşabilmek için Cumhurbaşkanlığı köşkünün üst kapası olarak bilinen ve mutfağa açılan kapısına koşarlarken, bir yandan da Köşkün emektar hasta nakil aracı hazırlanıyordu. İşte, o gün yaşananları, Turgut Özal’ın korumalarından birisi SÖZCÜ’ye şöyle anlatıyordu:

Yüzü simsiyah olmuştu
Köşkün üst kapısından girip spor salonu olarak kullandığı yatak odasının yakınındaki koridora girdiğimizde, Cumhurbaşkanımız bisikletin yanında eşofmanlı olarak yerde yatıyordu. O bölüme, garson hariç kimse giremezdi. Hepimiz büyük bir şok yaşıyorduk. Bizden önce Nöbetçi Yaver Remzi Beye haber verilmiş, o da anında Başyavere durumu bildirmişti.
Cumhurbaşkanımızın yüzü gördüğümüzde simsiyahtı. Yıllardır yanında olmama rağmen onu hiç böyle görmemiştim. Hiç canlı olduğuna ilişkin bir emare yoktu. Kendisini hasta nakil aracına götürdüğümüzde hepimiz büyük bir endişe içindeydik. Araçta Başyaver Aslan Güner ile Başkomiser Turan İnanç da vardı.

Doğrudan Hacettepe’ye götürdük
Koruma eğitiminde bize acil durumlarda en yakın hastaneye götürülmesi öğretilmişti. Yola çıkarken Başyaver ‘GATA’ya yani Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesine götürülmesini istedi. Ancak, kendisine ‘Bize en yakın yer Hacettepe Hastanesi’ dediğimizde, gideceğimiz yer belliydi. Biz hareket ederken, bir yandan da trafik ekipleri yolları açıyor, Hacettepe Hastanesine de ‘acil bir durum var, sayın cumhurbaşkanımız Hacettepe geliyor’ denildi.

Bugün bazıları, Özal’ı hastaneye götürürken zaman kaybedildiğini, hatta önce GATA’ya götürüldüğü, oradan Hacettepe’ye getirildiğini bile söyleyenler var. Bunun doğru olmadığını belirteyim. Bizim, Cumhurbaşkanlığı’ndan Hacettepe Hastanesi acil servisine gidişimiz 7-8 dakika sürdü. Yollar açıldığı için olabildiğine hızlı gidiyorduk.

Özal, hasta ziyaretine geldi sanıldı
Hastaneye giderken, Sağlık Bakanlığı’nın, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin önünden geçtik. Fakültenin sağındaki ara yolu kullanıp oradan Hacettepe’ye yöneldik. O kadar hızlı hareket ediyorduk ki, yolun karşısına geçmek için kavşağa bile gitmeden yol ortasındaki tretuvarı araçlarla geçtik.
İlk gittiğimiz yer Çocuk Hastanesinin kapısı oldu. Siren çalarak Hacettepe hastanesine geldiğimizde, Cumhurbaşkanımızın hasta ziyaretine geldiği düşünüldü. Yetkililer de bize hemen orada karşıladılar. Onlar da Özal’ın ziyaret için değil, rahatsızlandığı için getirildiğini orada öğrendiler. Hastanenin acil kısmına geçişe de refakat edenler oldu.

Bayan doktor ‘eyvah’ dedi
Acil servise geldiğimizde Özal’ın hasta nakil aracından indirilişine, o anda yaşananlara orada bulunanlar tanık oldu. Acil servisten girildiğinde, Özal’ı beyaz boyalı küçük bir odaya götürdük. O an yanındaydım. Bayan bir doktor göz kapağını kaldırdığında ‘eyvah’ dedi.

Doktorun bu sözü üzerine biz de panikledik. Doktor hanıma “kötü bir şey mi var’ diye sorduğumda doktor soğukkanlılığını korumaya çalışarak, ‘yok…yok’ sözleriyle karşılık verdi. Hemen ardından, Özal, ikinci kata çıkarıldı. Bu arada, hastane yetkililerinin de önemli bir bölüme oraya gelmişti. Doktorların kendi aralarındaki konuşmalarından da Özal’ı hastaneye getirdiğimizde vefat etmiş olduğunu anlamıştık.

Özal’ın “çeşnicibaşısı” vardı
Cumhurbaşkanımız bir yere gideceği zaman “çeşnicibaşı” olarak nitelediğimiz “öncü ekipte” bir arkadaşımız bulunurdu. Onun önemli görevi de garsonla beraber bulunur yiyecek-içecekleri önce o içer-yerdi. Köşke bulunan personel zaten belli ve hepsi de güvenilir kişiler olduğu için orada yemeklerin önceden çeşnicibaşı tarafından tadılması uygulaması yoktu.

Özal’ın yatak odasının hemen yanında bulunan spor aletlerinin bulunduğu bölüme sadece garson Nesrin Hanım girebilirdi. O sabah eğer Özal’a bir şey verildiyse bilen odur. Özal’ın vefatından sonra 2 yıl Semra Özal’ın yanında kaldı, daha sonra evlenip yurtdışına gitti. Özal’ın zehirlenmiş olduğuna hiçbir zaman inanmadık, böyle bir şeye ihtimal bile vermedik.

O’nu kardeşleri yıkadı
Özal ölmüştü. Akşam, cenazesini GATA’nın morguna götürdük. Orada ilaçlama yapılırken, iki arkadaşımız, onu bir kez daha görmek istedi. Yanlış hatırlamıyorsam Turgay bey ile Kadir bey içeriye girdiler. Çıktıklarında, Özal’ın yüzünün bembeyaz olduğunu söylediler. Hepimiz ağlıyorduk. Morgda, rahmetli Özal’ı kardeşleri Korkut ve Yusuf Özal yıkadı.”

Korumaların çoğu yıllardır Özal’la birlikte çalışıyordu. Onun ölümü onları da inanılmaz bir biçimde sarstı. Hele hele,”zehirlendi” iddiaları karşısında sanki görevlerini yapamamış gibi kendilerini suçlu hissetmeye bile başladılar. O günleri anlatırken, parmağından vurulduğunda da akan kanı koruma Bekir Beyin mendiliyle durdurmaya çalışmışlardı. O mendil de hatıra olarak saklanıyor…
----------------

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > En yakınındaki isim, ölüm gününün bilinmeyenleri anlattı

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları