Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Efsane komutan Engin Alan, Saygı Öztürk'e konuştu: Biz çektik, onlar çekmesin... 1. bölüm 28/7/2014 Efsane komutan Engin Alan, Saygı Öztürk'e konuştu: Biz çektik, onlar çekmesin... 1. bölümÇoğu tanıdık isimler, tanıdık simalardı. “Balyoz”da, “Ergenekon”da, “Odatv” soruşturmalarında ilk onları görmüşlerdi. Bir dönemin kudretli emniyet mensuplarına, bir dönem emrinde çalışanlar tarafından kelepçe vuruluyor, sağlık kontrolüne kelepçeli olarak götürülüyorlardı. O an kimi kelepçeli ellerini havaya kaldırıyor, kimi 17-25 Aralık’ta isimleri rüşvet, yolsuzluk olaylarına karışan siyasetçi çocuklarına göndermelerde bulunuyordu.Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yıllarca komutanlık yapmış, Kuzey Irak’ta, Türkiye’nin güneyinde teröre karşı mücadele vermiş komutan Engin Alan, gözaltına alındığı o günü, Emniyet’e götürülüşünü, gözaltı saatlerini, Beşiktaş Adliyesi’ne götürülüşünü anımsadı. Komutanlar büyük bir kumpasla karşı karşıya olduğunu biliyor, nasıl bir tuzağa düşürüldüklerini anlamaya çalışıyorlardı. YAPILANLARI UNUTMADIK Emekli Korgeneral Engin Alan’ın, Emniyet’e kelepçeli olarak götürülen, gece yarılarına kadar sorgu için bekletilenlerle ilgili haberleri, ailelerinin adliye kapısı önündeki durumunu görünce içi yandı. Elindeki gazetedeki fotoğraflara baktı, ilk sözü şöyle oldu: “Bize yapılanları asla unutmadık, unutmayacağız. Ancak bize yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar onlara yapılmasın. Bakın bizi ne hale getirdiler. Biz çektik, hiç değilse şimdikiler daha adil şekilde yargılansın. Adaletin çivisi çıkmış. Hukukun bir gün herkese lazım olduğunu hatırlatmak istiyorum.” Polislere yönelik operasyonu yakından izleyen eski meslektaşları da vardı. Cezaevine düşürülen bir dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, “Emniyet’te cemaatçi yapılanma asla söz konusu değildir. Emniyet’i yıpratmak için bunlar ortaya atılıyor” diyenlerin inadına, “Emniyet’te cemaat yapılanması”na dikkat çeken, sonunda kendisine kumpas kurulan Celal Uzunkaya, cezaevlerine düşürülen şimdinin genel müdür yardımcısı Faruk Ünsal bu işin nereye gideceğini merak edenlerden… Hanefi Avcı’nın yılları cezaevinde geçmişti. Onlar, bu davanın şikayetçileri arasında yer alacak, büyük bir hesaplaşmanın tarafları olacak. Kimse kendilerine yapılanları unutmamıştı. Ama haksızlıkları da görüyor, kendilerine yapılanların onlara yapılmasını asla onaylamıyor. 5 YAKINIMI KAYBETTİM “Balyoz”, “Ergenekon” gibi davalarda gözaltına alınan, cezaevine konulanlar neler yaşamıştı ki… Engin Paşa, “Sönen istikballer, yıkılan hayaller oldu. Ben cezaevindeyken annemi, damadımı ve 3 yakınımı kaybettim. Cevap verme hakkımız yokken acımasızca yargısız infazlara tabi tutulduk. Bu kumpası, katakullileri planlayan, uygulayan, bunlara destek olanların kimler olduğunu biliyoruz. Bizi cezaevine düşürenlerin hiçbiri masum değil” diyor. NEDEN AYAĞA KALKMADI?.. Başbakan Tayyip Erdoğan, miting meydanlarında, “Ayağa kalkmayan komutan oldu. Şimdi onun nerede olduğunu biliyorsunuz” diyor ve dönemin Kolordu Komutanı Engin Alan’ın cezaevinde olduğunu işaret ediyordu. Gerçekten Engin Alan, Gelibolu’daki törende niçin ayağa kalkmamış, Erdoğan’ı konuşmasından sonra niçin alkışlamamıştı. Engin Paşa’dan dinliyorum: “18 Mart törenlerinin sorumlusu Kolordu Komutanlığı’dır. Başbakan, 2004’teki törenlere Çanakkale’den iki bakanla geldi. Kendilerini ayakta karşıladım. Bana ‘afiyettesiniz inşallah’ dedi. Ben de ‘sağ olun’ dedim. Tokalaştık. Başbakan tören konuşmasında herkese teşekkür etti, bir tek Kolordu Komutanlığı-mıza teşekkür etmedi. Bunun üzerine Başbakan’ı alkışlamadım ve ayağa kalkmadım. Bugün olsa yine alkışlamam, yine yerimden kalkmam. Aradan bir yıl geçti, 2005’teki törene katılan Başbakan ilk Kolordu’ya teşekkür etti.” 17 Aralık olmasaydı cezaevinde yatmaya devam edecektik!.. Engin Paşa, ister istemez “Balyoz”a giriyor. Balyoz askerlere öyle indirilmişti ki adeta hepsini ezmişti. Türk askeri camisini bombalayacak, kendi uçağını düşürecekmiş. Engin Paşa isyan ediyor: “Balyoz’da bir tek doğru yok. Samimiyetle söylüyorum, eğer o seminer bir darbe planı olmuş olsaydı, çıkar, ‘evet biz darbe yapacaktık ama bunu beceremedik’ derdim. Ama AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ‘Balyoz, bal gibi bir darbe teşebbüsüdür’ diyor. Peki ben de çıkıp ‘17-25 Aralık olayları şudur-budur’ dersem ne olacak? Hüseyin Çelik sen kimsin? Hakim misin, savcı mısın? Sen ne biliyorsun? Hüseyin Çelik bir daha ‘Balyoz bal gibi darbe planıdır’ desin kendisine çok ağır cevabım olur. 17 Aralık olaylarıyla ilgili ‘yargısız infaz, gizliliğin ihlali var’ diyenler, bize nelerin yapıldığını bilmiyor mu? En büyük infazlara bizler uğradık. Ancak şu bir gerçek ki, 17-25 Aralık olayları yaşanmamış olsaydı biz cezaevinde, bütün hukuksuzluklara rağmen yatmaya devam ederdik.” SÜRECİN SONU BAĞIMSIZLIK Engin Alan Paşa, bu kadar ağır hukuksuzluklarla karşı olduklarını vurgularken, akla “çözüm süreci”yle ilgisi olup olmadığı geliyor. Engin Alan, “Evet, bize yaşatılanların çözüm süreciyle yakından ilgisi var” iddiasında bulunuyor. Terör örgütüyle yürütülen temaslara dikkat çekiyor. Şu anda görüşmelerin “ana dilde eğitim, Abdullah Öcalan’a özgürlük ve özerklik” üzerinde yürüdüğünü öne sürüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Terörle mücadele edilmiyor. Vali operasyon için onay verirse asker operasyona çıkabilecek. O onaylar da verilmiyor. Bu işin sonu Bağımsız Birleşik Kürdistan. Bölgemizde çok önemli gelişmeler oluyor ve her olay ülkemizle yakından ilgili. Komşumuz Irak üç parçalı hale gidiyor. Barzani de bu fırsatı kullanıyor. Gelişmelerden en büyük zararı Türkmenler görüyor. Kerkük elden çıktı. İsrail için Kudüs neyse, Barzani için de Kerkük de aynısıdır. Barzani, bundan sonra Kerkük’ten çıkmayacaktır.” Söz Irak’tan açılmışken, aylardır PKK’nın elinde rehin tutulan Musul Başkonsolosluğumuz çalışanlarını anıyoruz ve onların böyle kutsal bir günde serbest bırakılmasını diliyoruz. YARIN: EKMELEDDİN İHSANOĞLU İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR? Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Efsane komutan Engin Alan, Saygı Öztürk'e konuştu: Biz çektik, onlar çekmesin... 1. bölüm Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |