Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Dün öyle, bugün böyle, peki ya "örtünün" altındakiler... 23/2/2014 Dün öyle, bugün böyle, peki ya "örtünün" altındakiler...Bu ülkede yalana, dolana karşı çıkanlar cezaevine gönderildi, işlerinden oldu, yaftalandı. O damgalayan, karalayanlar birbirine düştü. Onların neler çevirdiğni birbirleri aleyhine çıkarttığı belgelerden öğreniyoruz. Hükümete ve cemaate yakın yayın organlarının birlikte yürüdükleri, birlikte yalan ürettikleri günlerdi. Televizyonlarında, gazetelerinde varsa da “Ergenekon Terör Örgütü”, yoksa da “Ergenekon Terör Örgütü” yayınları gırla gidiyordu. Bunların yalan ve düzmece olduğunu söylemeye çalışanın sesi “sen de Ergenekoncusun” sözleriyle kesilmeye çalışılıyordu. Bu yetmiyor. Ardından “Balyoz Darbe Planı” diye bir plan gündeme getiriliyor. Ülkede karışıklık çıkartmak için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fatih Camii’ni bombalayacağı, kendi savaş uçağımızı yine kendimizin düşüreceği açıklanıyordu… Hükümete yakın olanlarla cemaatin yayın organları yine birlikteydi. Siz, “Türk askeri kendi camisini bombalar mı, kendi uçağını düşürür mü, nasıl bunlara inanıyorsunuz?” derken bu kez sözünüz “darbecilerle kol kola, darbeci” diye kesiliyordu.Amaçlarına ulaştılar. Kurulan kumpaslarla askerler, siyasi parti genel başkan ve yöneticileri, bilim adamları, gazeteciler değişik davaların sanığı olarak yıllarca yargılandılar. Daha yargılamaları bitmeyen, umutlarını Yargıtay’a bağlayan yüzlerce kişi halen cezaevinde. Şimdi başka korkular üretiliyor Gün geldi, dönem değişti. Hükümet-cemaat kapışması başladı. Çok da iyi oldu. Birlikte çalıştıkları için kimin ne açığı olduğunu bilen ve bunları arşivleyenler tek tek ortaya saçmaya başladı. Bugüne kadar başkalarının konuşmalarını servis edenler, bu kez “ne olur ne olmaz” diye biriktirdikleri konuşmaları, görüntüleri yaymaya başladılar. Birbirlerine demedik söz bırakmadılar. Hükümet, devletin gücünü kullandığı için cemaate karşı şu anda daha avantajlı. İşte, dün konuşana “Ergenekoncu”, “Darbeci” diyenler, bu kez birbirine düşünce “hain”, “çeteci”, “örgüt”, “haşhaşi”, “Paralel devlet” demeye başladılar. Dün toplumu “Ergenekonla”, “darbeyle” korkutmaya çalışanlar, bu kez “paralel dev-let”le korkutmaya çalışıyor. Yazık olan da şu: dün “Ergenekon”, “Balyoz” yalanlarıyla halkı kandıranlar, şimdi başka tanımlamalara sarıldı. “Çete”, “Örgüt”, “haşhaşi” dediğiniz kesimleri yıllardır kollayan, büyüten, bu noktalara getirenler siz değil misiniz? Efkan Ala aday bile yapılmamıştı Efkan Ala, 2002 yılında milletvekili seçimleri sırasında AKP’den Erzurum aday adayı oldu. Teamül yoklamasına katılan 84 kişi arasından ancak 74. olabildi. Memleketi Erzurum’un Oltu İlçesi’nden de en az oyu aldı. Erkan Mumcu’nun Milli Eğitim Bakanlığı’na getirildiği dönemde, müsteşar yardımcısı olarak atanması için kararnamesi Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. Ancak, o kararname imzalanmadı. Erkan Ala, milletvekili adayı gösterilmedi, müsteşar yardımcılığına asaleten ataması yapılamadı. Batman Valisi yapıldı. Ardından Diyarbakır Valiliği’ne, sonra Başbakanlık Müsteşarlığı’na. İşte bu güçle, Efkan Ala, kursla ilköğretim müfettişi yapılan kardeşi Atif Ala’ yı, hemen hiçbir koşulu uymamasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Denetim Başkanlığı’na vekaleten getirtti… AKP hükümetinin özellikle son yıllarında “örtülü ödenek” harcamalarında patlama oldu. Örneğin 2003 yılında örtülü ödenekten 103 milyon, 2004’te 107 milyon, 2005’te 85 milyon lira harcama yapılırken, bu rakam 2009’da 634 milyona, 2010’da 706 milyona, 2011’de 951 milyona, 2012’de 1 milyar 175 milyona, 2013 yılında da bir milyar 243 milyon liraya yükseldi. Özetle AKP döneminde örtülü ödenekten çıkan para 6 milyar lirayı buldu. İşte, örtülü ödenek harcamaların nereye yapıldığını bilen iki isimden birisi Efkan Ala, TBMM’de AKP’nin 326 milletvekili bulunurken, TBMM dışından bakan olarak atandı. Bugün atıyorlar, 10 gün sonra alıyorlar İçişleri Bakanı olduktan sonra Ala, valileri, emniyet müdürlerini, daire başkanlarını bir o yana, bir bu yana atıyor. Görevden alınan kişi, 10 gün geçmeden aynı göreve getiriliyor, aradan bir 10 gün geçtikten sonra yine alınıyor. Bunlar neye göre yapılıyor bilen yok. Emniyet’te cemaatçi bir kadronun AKP tarafından yıllardır el üstünde tuttuğu bilinir. Şimdi “temizlik” adı altında etkin görevden alınıyorlar. Ama bu yapılırken herkes “cemaatçi” diye yaftalanıyor. Sonra ne oluyor, 500’ü aşkın Emniyet müdürü, haksız ve hukuksuz yere görevden alındığını gerekçe gösterip, yürütmenin durdurulmasını ve göreve iadesini istiyor. Mahkemeden dönüş kararları da alınmaya başlandı. Peki şimdi ne olacak? Emniyet’te cemaatçilerle ilgili bir dönem liste hazırladıkları öne sürülen isimlerden Mehmet Akdeniz ve Mevlüt Demir, kendileriyle ilgili haberi yazan gazeteciyi “biz yazmadık” deyip mahkemeye vermişler ama davayı kaybetmişlerdi. Şimdi Akdeniz Hukuk Dairesi Başkanlığı’na, Demir ise Denizli İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. Onlara da yeni görevleri hayırlı olsun. ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Dün öyle, bugün böyle, peki ya "örtünün" altındakiler... Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |