Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Doğurdukça icra geldi 21/6/2013 Doğurdukça icra geldiBaşbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlar ne zaman nikah tanıklığı yapsa, mikrofonu alıp, genç evlilere “üç çocuk yetmez, dört çocuk, o da yetmez 5 çocuk yapın” diyor. Ancak bunu söyleyen başbakan ve bakanların torun sayılarının bir-iki olduğunu görüyoruz. İnsanların kaç çocuk yapacağına, doğumu nasıl yaptıracağına karışan Başbakan ve bakanları, bazı toplantılarda karşısındakilere “kaç çocuğu olduğunu” soruyor. Çocuk sayısı 1-2 ise “bas gaza” diyor. Bu öğütte bulunanlara sormak lazım, kendi oğlunuza, damadınıza niçin “bas gaza” demiyorsunuz?İnsanlara, çocuklarını imam hatip liselerine göndermesini öğütlüyorlar. Ama kendi çocuklarını özel okullarda, Amerika’da, İngiltere’de okuturlar. Geçmişte yurtdışında kızlarını okutmanın gerekçesi “türbanlı olarak okula almıyorlar” oluyordu. Kızlarınızı anladık da, erkek çocuklarınızı niçin yurtdışına gönderiyordunuz? İcrayla doğum parası Başbakan Erdoğan “doğurun” der de, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ondan geri kalır mı? Memleketi Afyonkarahisar’ın Şuhut İlçesi’nde de, Bakan “benim gibi en az 4 çocuğunuz olsun” diyordu. Vatandaşlar, kendilerine doğum yapmaları önerisinde bulunanlara “Hastane masrafları ne olacak?” dememiş olacak ki, 9 yıl sonra icra dairelerinden gelen “hastane masrafını öde” yazısıyla karşılaşıyorlar. Afyonkarahisar CHP Milletvekili Ahmet Toptaş‘ın masası icra belgeleriyle dolu. 8-9 yıldır istenmeyen, hatta borcu olduğunu bile bilmeyen vatandaşlardan yalnız doğum parası değil bir de bunun faizi isteniyor. Örneğin 2004 yılının Mayıs ayında 569 lira gözüken borç, yüzde 9 faizle 645 lira olmuş, böylece istenen toplam para miktarı da bin 214 liraya ulaşmış. Bazılarının borç miktarı 2 bin lirayı geçiyor. Çoğu köyde yaşayan vatandaşlarımız için bunlar büyük paradır. Yüzlerce, binlerce kişi şu günlerde kendilerine gelen İcra Dairesi “ödeme emri” kağıtlarını konuşuyor. 10 yılı dolmadan devlet alacağını tahsil etmenin çabası içine girmiş. Hani 18’e kadar ücretsizdi Zübeyde Hanım Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin icra yoluyla alacaklarını takip ederken, Milletvekili Ahmet Toptaş da, masasındaki belgeleri gösteriyor ve şunları söylüyordu: “Vatandaşa gönderilen icra belgeleri ile ilgili faturalandırma kişilere daha önce verilmediği halde neden 9 yıl sonra tebligat gönderilmiştir? İlamsız takiplerde ödeme emri gönderilen vatandaşların çoğu doğum ve çocuk tedavisi için hastanede bulunmuşlardır. Sağlık Bakanlığı, 18 yaşına kadar çocuk tedavilerini ücretsiz yapacağını belirtmesine rağmen, Zübeyde Hanım Doğum ve Çocuk Hastanesi tarafından gönderilen borçlarda belirtilen miktarlar neyin bedeli olarak istenmektedir?” Sizler de, Başbakan’ın, bakanların gazına gelip, daha fazla çocuk sahibi olmanız için “gaza bas” sözlerine aldırmayın. Hatta size “gaza bas” diyen bakanlara, kendi çocuklarının, hatta kendilerinin kaç evlat, kaç torun sahibi olduklarını sorun. Siz bunları sordukça belki bu tür konuşmalardan vazgeçerler, bebeğinizin doğumunu nasıl yaptıracağınıza karışmazlar. Onların yapması gereken sağlık hizmetini vermek. Bebek dünyaya getiren anne-ler, evine 9 yıl sonra icra kağıdı gönderip, “dünyaya getirdiğiniz çocuğun hastane masraflarını ödemezseniz…” diye başlayan cümlenin ardından evinizden “mal kaldırılacağı” tehdidiyle karşılaşmamalı. Sağlıkçılara bu düşmanlık neden? Yetki Kanunu’na dayanarak kamu hizmetleri ve bakanlıkların teşkilatları yeniden yapılandırılmıştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nda yöneticilerin statü ve özlük hakları korunurken, Sağlık Bakanlığı ise taşra teşkilatında “araştırmacı” kadrosuna atanan yönetici statüsündeki idari sağlık müdür yardımcıları, şube müdürleri hem statü hem de maaş ve ek ödemelerde büyük oranda hak kayıplarına uğratıldı. Bu da yetmedi. Sağlık Bakanlığı bünyesinde, kanunlar açısından aynı iş yerinde ve aynı emsal durumda çalışanlar arasında bir bütünlük sağlanması gerekirken bunu da bozdular. Maaş yönünden çalışan personelin birbirleri arasında büyük uçurumlar oluştu. Kamu Hastaneler Birliği’ne çok yüksek ücretlerle sözleşmeli personel pozisyonunda 10 bin 300 yeni kadro verilip bu kadar kadro maliyeye yük getirmezken, kazanılmış hakları elinden alınarak “araştırmacı” yapılıp mağdur edilenlerin sayısı ise 800’ü geçmeyen idari sağlık müdür yardımcısı ve şube müdürlerinin maliyeye getireceği yükü gerekçe göstermek ayıptır. Devlete yıllarını veren insanlar, bir anda “bizden değildir” denilip kenara atıldı. Şimdi hiçbir iş yaptırılmıyor ama bazılarına “ceza” olarak her gün daireye gelmeleri isteniyor, üstelik diğer memurlara uygulanmayan “giriş-çıkışta imza zorunluluğu” bulunuyor. Kendinizden görmediğinize bu ne düşmanlık be kardeşim? ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Doğurdukça icra geldi Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |