Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Çelik yelekli soruşturma ve Güneydoğu'nun durumu 4/12/2015 Çelik yelekli soruşturma ve Güneydoğu'nun durumuGüneydoğu’nun bazı ilçelerinde sıkça sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, polis açılan hendekleri kapatıyor, el yapımı patlayıcıları imha ediyor, örgütün dağ kadrosundan gelen teröristler halkı yönlendiriyor, devlete başkaldırmaları için çaba gösteriyor. Zorluklarına rağmen, güvenlik güçleri kararlı bir biçimde mücadeleyi sürdürüyor.Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Güneydoğu’nun koşullarını en iyi bilen isimlerden birisi. Çünkü, tam 10 yıldır Güneydoğu’da görev yapıyor. Terör örgütünün nereden nereye geldiğini, taktiklerini, güvenlik birimlerinin olaylara yaklaşımını, halkın bu olaylara bakışını da çok iyi biliyor. AVUKATLARLA BİRLİKTE Güneydoğu’da Cumhuriyet savcılarının cumartesi-pazarı yok. Diyarbakır’da cumartesi günü iki polisimizin şehit edildiği haberini, Başsavcı Ramazan Solmaz saat 10.50’de makamında çalışırken öğrendi. Gelen ilk bilgi iki polisimizin şehit edildiği yolundaydı. Kısa bir süre sonra Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü bilgisi ulaştı. Ramazan Solmaz, Baro yetkililerini aradı ve kendilerini Başsavcılığa davet etti. Eldeki ilk bilgileri de onlara aktardı. Avukatlarla birlikte Tahir Elçi’nin kaldırıldığı hastaneye gitti. Otopsi işlemleri sırasında avukatlar da oradan ayrılmadı. Nereden geldiği henüz net olarak belirlenemeyen kurşun, Tahir Elçi’nin ensesinin solundan girmiş, sol üst kaşından çıkmıştı. SORUŞTURMAYI DA ENGELLİYORLAR Dört Ayaklı Minare’nin yanına gidilip delilleri toplamak da o yörede kolay değil. Çünkü kurşunun nereden geleceği, bombayı kimin nereden atacağını bilemezsiniz. Nitekim, Başsavcı Solmaz ve avukatlar olay yerine 15 metre uzaklıktayken silah sesleri gelmeye başladı. Polisin getirdiği çelik yelekleri başsavcı ve avukatlar giyerken büyük bir patlama daha meydana geldi. Polisin zırhlı aracına da sürekli ateş ediliyordu. Aracın yanında patlama oldu. O koşullarda delil toplanması hemen hemen olanaksızdı. Çatışma giderek artınca, Başsavcı ve avukatlar bir tutanak düzenledi delillerin çatışmalar nedeniyle toplanamadığı da belirtildi. İşte, bir ilçemizi terör örgütü bu hale getirmişti. HABER Mİ ALIYORLAR? Diyarbakır’da ilginç şeyler oluyor. Başsavcı Ramazan Solmaz, 29 Kasım Pazar günü saat 21.00 civarında Baro yönetiminde olan bazı avukatları aradı, delillerin toplanması için sabah saat 06.00 civarında olay yerine gidileceğini bildirdi. O saatte gidilmek istenmesinin nedeni de ortalıkta kimsenin olmayacağı, rahatça çalışılabileceğiydi. Derler ya “su uyur, düşman uyumaz” diye. Başsavcı ve diğer görevlilerle birlikte avukatlar o saatte Dört Ayaklı Minare’ye yani Tahir Elçi’nin öldürüldüğü yere yaklaştığında yine silahlar sıkılmaya başlandı. Güvenlik güçleriyle teröristler arasında o saatte de çatışma başlamıştı. Diyarbakır’da kamu görevlileri silah sesine alışıktır. Başlangıçta önemsemediler ve çalışmaya devam ettiler. İşte o arada el yapımı patlayıcı atıldı. Sonuçta yine suç kanıtları toplanamadı ve oradan ayrılmak zorunda kalındı. İlginç olan durum şu: Teröristler o bölgede sürekli nöbet mi tutuyor da, Başsavcı ve avukatların sabahın erken saatinde geleceğini değerlendirip hazırlıklı oluyorlar? Ya da, teröristlere bilgi sızdıran mı oluyor? TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ MÜ? Dün, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı ve konuyu araştıran Emniyet yetkilileri yine aynı bölgeye geldiler. Araştırmalarında eksik kalan bir şey olup olmadığı üzerinde durdular. Son durum şu: Teröristlerden birisinin kimliği biliniyor. Bu kişi aranıyor. Polislerin şehit eden teröristlerin bindiği taksi şoförü ifadesinden sonra serbest bırakıldı. İkinci teröristin yaralı olarak kaçtığı, daha sonra öldüğüne ilişkin basında haberler yer aldı. Öldüğünün örgütte moral bozukluğu yaratmaması için bu durumun gizlendiği öne sürüldü. Konuyu yetkililere sordum, “Böyle bir şey yok. Yakalamadan, tespit etmeden duyumlara göre hareket etmemiz söz konusu olamaz” cevabını aldım. ‘EYLEME KATILIN’ BASKISI Diyarbakır merkezde bulunan Sur ilçesinin sokakları dardır. Polisin zırhlı araçla o sokaklardan geçmesi de çok zor oluyor. Teröristlerin kazdığı hendekler, patlayıcı yerleştirmeleri, güvenlik güçlerinin attığı her adıma dikkat etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bazen duvara patlayıcı yerleştiriyorlar, bazen hendeklere. Güvenlik güçleri, vatandaşın can kaybına uğramamasına da büyük özen gösteriyor. Aslında yöre halkı “bu işler bitsin” diyor. Ancak onların demesiyle olmuyor. Teröristler huzurlu ilçelerin huzurunu kaçırmak için de çaba gösteriyorlar. Onlara “siz niçin eylemlere katılmıyorsunuz, niçin sokağa çıkmıyorsunuz” diye tehditler savuruyorlar. Yani, Diyarbakır denilince bütün ilçelerinin örgüt denetiminde olduğunu sakın sanmayın… Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Çelik yelekli soruşturma ve Güneydoğu'nun durumu Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |