Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Bunlar da El Bab gerçekleri 24/2/2017 Bunlar da El Bab gerçekleriGüvenlikle ilgili gelişmeleri yakından izleyen bir milletvekili, PKK'lıların sınır ötesinden Türkiye'ye sızmaya başladığına dikkat çekti. Özellikle Hatay-Amanos bölgesinde operasyonların yapılmadığını, böylece teröristlerin sınırımızdan rahat geçmeye başladığı bilgisini de yerel kaynaklardan almış. Birkaç yerden de bilgileri doğrulatmış.Teröristlerin geçişlerine göz yumuluyorsa, bunların referandumda “evet” denilmesi için çalışacağının da işaretleri var. Konuştuğum bölgedeki bazı yetkililer de, teröristlerin para verip yandaşları aracılığıyla ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarına dikkat çekti. SİYASETÇİLER KONUŞUYOR AMA… Bazı yetkililerimiz coşup “El Bab operasyonu tamam. Bundan sonra Rakka'ya da, Münbiç'e de gireceğiz” diyorlar. El Bab güvenliğimiz açısından önemli ama sınırımızın 150 kilometre derinliğinde olan, üstelik ülkemiz için bir tehdit oluşturmayan Rakka'ya askerimizi niçin gönderirsiniz? Plan şu: Rakka'ya askerimizi ve Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) sokup, PKK ve YPG'liler de çevre emniyeti alacak. ABD'nin bu hain planına alet olunursa askerimizi, PKK ile işbirliği yapıyor biçiminde gösterecekler. Dahası, şehit sayımız da artacak. Niçin mi? Çünkü Rakka, dinci terör örgütü IŞİD için çok önemli. Alabildiğine yığınak yaptıkları bir yer. Rakka'da zırhlı ve mekanize güçlerine, karasal ateş destek vasıtalarına, özel operasyon yeteneğine sahip birliklere, gayrinizami harp ve istihbarat uzmanlarına, meskun alanlarda deneyimli seçkin birliklere, çok güçlü ve işleyen ikmal ve lojistik ağlara, operasyon birliklerinin ikmal, bakım ve iaşesinin tıkır tıkır yürütüldüğü, sağlık sisteminin tam anlamıyla kurulu olduğu bir sisteme ihtiyaç var. Çoğunluğu İstanbul ve Diyarbakır'dan gönderilen zırhlı tugaydan oluşan 2 bin civarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı personeli, 220 civarında Özel Kuvvetler'den oluşan timlerin bile ihtiyaçlarının düzenli olarak karşılandığı söylenemez. Rakka'ya göndereceğiniz birliklerin hem dinlenmiş, hem önemli ölçüde hasarlı olan zırhlı araçların yenilenmiş olması da gerekiyor. BİZ GİDELİM EL BAB'A… En iyisi biz bir El Bab'a gidelim. Oradaki durumu yerinde öğrenelim. Bugüne kadar 69 askerimiz şehit edildi, 401 askerimiz yaralandı. ÖSO'nun şehit sayısı 477, yaralı sayısı 810 civarında… El Bab, tamamen kontrol altına alınmış değil. El yapımı patlayıcılar, canlı bombalar, patlayıcı yüklü araçlarla askerimize kayıp verdirmeye çalışıyorlar. El Bab'a, değişik yerlerden destek amacıyla gelen IŞİD militanları var. Askerimiz, geçiş yollarını temizlemek için uğraşırken, teröristlerin ZSU-2 suikast silahları askerimize çevriliyor. O yüzden ilerlemek, kenti denetim altına almak kolay olmuyor. Selam, İkinci Bulvar ve Villant bölgelerinde çatışmalar sürüyor. Şehit vermemek için teröristlerin yoğun ateşi nedeniyle askerimizin tek adım bile ilerleyemediği günler oluyor. Teröristler tanınmamak için saç-sakalı kesip şehirden çıkarak güneyde bulunan toplanma noktasına ulaşmaya çalışıyorlar. Oradan güçlü bir saldırı planlıyorlar. AHIRLARDA KALIYOR, PARA ALAMIYORLAR Askerimizin Suriye toprağına girişinin üzerinden de birkaç gün sonra 200 gün geçmiş olacak. “Fırat Kalkanı” harekatı başladığından bu yana, maaşı dışında askere ödenmesi gereken günlük 122 lira sınır ötesi harekat parası da bugüne kadar hiç ödenmedi. Yemek, banyo olanakları çok kısıtlı. Askerin elindeki hastanelerin alındığı bir dönemde sağlık hizmetlerinin düzenli olduğu da söylenemez. Suriye'ye gidip de bugüne kadar hiç dönmeyen askerler var. Süre uzadıkça onların da moral ve motivasyonu azalıyor. Hele Rus uçaklarının bile bile 3 askerimizi şehit etmeleri alabildiğine moralleri bozmuş. Biz, sadece Rus uçaklarının bir kez saldırdığını sanıyorduk. Ancak El Bab'dan Ankara'ya gelen bir askerden bu saldırıların sıkça yapıldığını öğreniyorum. Başka neler mi? Birkaçını sıralayalım: Askerin yattığı yerlerin çoğu boşaltılmış tavuk çiftlikleri ve ahırlar. Pisliklerin arasında olmak askerimizi olumsuz yönde etkiliyor. Çadır verilmiş olsa pislik içinde yatmaktan kurtulacaklar. Verilen kumanyalar yetersiz. Örneğin 4 günde bir erzak dağıtılıyor. Yani 4 günlük kumanyanız teslim ediliyor. Bunun için kişi başına sadece bir adet karton bardak, iki adet de sallama çay veriliyor. İki çayla 4 gün idare etmeleri isteniyor. Anlatılanlardan sadece bir kısmını yazdım. Daha fazlasını yazmaya yüreğim el vermedi. Ne yazık ki bunlar El Bab gerçekleri… Kuşkusuz, sınır ötesinde askerimizin koşullarının dört dörtlük olması beklenemez ama gönderdiyseniz de yapılması gerekenler yapılmalı, askerimiz yaban ellerde sahipsiz bırakılmamalı… Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Bunlar da El Bab gerçekleri Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |