Buna da reform diyorlar

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in belki de ilk icraatı Milli Eğitim Teşkilat Kanunu’nda değişiklik öngören Kanun Hükmünde Kararname’yi yürürlüğe koymak oldu. Atatürk ilke ve devrimlerini, Cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldıran düzenlemeye de, bazı genel müdürlüklerinin sadece adını değiştirmeye, bazılarını birleştirmeye ve böylece kadroları açığa çıkarmaya, yeni kadrolar oluşturmaya da “reform” dediler.

Yeni öğretim yılı bugün başlarken, öğretmenlere moral vermesi gereken bakan, sanki onların kusuruymuş gibi uzun tatil yapmalarından şikayet ediyor ve tatil süresini kısaltacağını söylüyor. Her şeyi batı ülkeleriyle karşılaştırdığımıza göre, öğretmenlerin çalışma süresini de batı ülkeleriyle karşılaştıralım. Almanya’da öğretmen 1.750, İskoçya’da 1.365, Çek Cumhuriyeti’nde 1.688 saat derse giriyor. Gelişmiş ülkelerde öğretmen 1.652 saat çalışırken, ülkemizdeki öğretmenler 1.832 saat çalışıyor.

Kitap üzerinden büyük vurgun
Okullara tebeşir, kırtasiye başta olmak üzere tek kuruş ödenek göndermeyen, velilerden para alınmasını da asla istemeyen Milli Eğitim Bakanlığı, milyarlarca lirayı parasız ders kitapları için harcıyor. Yabancı ülkelerde bir kitabın 3-4 öğretim yılı okutulması sağlanırken, biz de bir öğretim yılı okutulan kitap çöpe atılıyor…
Kitabı okullarda okutulsun, okutulmasın “ders kitabı olmaya hak kazanan” yayınevleri, kitap bastırmadan payına düşen parayı alıyor. Hem aralıksız 5 yıl… Yani, yayıncılar, tek bir kitap bile basmadan, tek bir kitabı okutulmamasına rağmen payına düşeni aldığı için bu düzene ses çıkartmıyor… Devletin trilyonlarının çöpe atılmasına da “reform” diyorlar…

Beş sınıf için bir öğretmen
10 bini aşkın köyde “birleştirilmiş sınıf” uygulaması var. Yani, bir ve ikinci sınıf öğrencileri tek derslikte, 3-4 ve 5’inci sınıflar da aynı derslikte öğrenim görüyor. Bir çok köyde 5 sınıfı bir öğretmen okutuyor. Bunlar da bizim çocuklarımız… Bir yandan “akıllı tahta” için, tabletler için milyarlar harcayacaksınız, bir yandan 5 sınıf için bir öğretmen görevlendireceksiniz… Buna da “reform” diyorlar…

Köylerde, iki sınıflı okulları bakanlık bir kenara ayırmış, il ve ilçelerde sınıf mevcutlarının 40 ve altında olabilmesi için 160 bin dersliğe ihtiyaç olduğunu hesaplamış. Öğretmen dağılımında denge kurulamadığı için bazı branşlarda 160 bin öğretmen açığı var, buna karşılık, bir çok branşta da öğretmen fazlalığı bulunuyor. Öğretmen açığını, ayda 700 lira vererek kapatmak isteyen bakanlık bu amaçla 75 bin öğretmen çalıştırıyor. 700 bin liraya öğretmen çalıştırmayı büyük bir maharet olarak gören bakanlık bunun için de “reform” diyor.

Amaç kadroları açığa çıkarmaktı
Bakan Ömer Dinçer, yapacağını yaptı ve bazı genel müdürlükleri birleştirerek, bazılarının isimlerine bir kelime ekleyerek kadroları açığa çıkardı. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün başına “Yenilik” sözcüğü eklendi. Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’nün adı “Hayatboyu Eğitim” oldu. Oldu da ne oldu? Görevleri yine aynı…

7 olan Müsteşar Yardımcısı sayısı 5’e indirildi. Salih Çelik, Sadettin Sabaz ve Recep Işık aynı görevlere yeniden getirildi. Cumali Demirtaş, Abdülsamet Aslan ve Remzi Kaya’ya ise görev verilmedi. Niyetin ne olduğu herhalde anlaşılmıştır….Çünkü, boşaltılan müsteşar yardımcılığı görevlerine eski kaymakam Birol Ekici ile iktisatçı Halis Yunus Ersöz getirildi. Bu ince plan yasaya aykırı değil mi? Bu mu sizin “reform” dediğiniz…

İlk yaptıkları kendilerine zam
700 bine yakın personeli bulunan Milli Eğitim Bakanlığı, kendi içinden müsteşar çıkaramıyor ve eğitimci olmayan müsteşar ve müsteşar yardımcıları atanıyor. Başına “Yenilik” eklenen Eğitim ve Teknoloji Genel Müdürü Mahmut Tuncel, Destek Hizmetleri Genel Müdürü Yusuf Esener, Strateji Genel Müdürü Nurettin Konaklı, AB ve Dışilişkiler Genel Müdürü Ünal Gündoğan, Bilgi İşlem Grup Başkanı Volkan Akçay da eğitim dünyasından olmayanlar arasında.
Öğretmen olmayan, öğretmeni düşünmez. İşte, ilk yaptıkları kendilerine zam. Üst düzey görevlilerin maaşlarında 1.200 ile 1.600 lira artış oldu. Öğretmene ise yeni öğretim yılına hazırlık ödeneği olarak 570 lirayı bile çok görüyorlar…Eğitim yılına hazırlık ödeneğinin 570 lira olarak ödenmesi için valiliklere yazı gönderildiğini de belirtelim.

Murat Bey Balta, Emine Kıraç, Hasan Kaplan gibi çok sayıda bürokrat açığa çıkarılıyor. Talim ve Terbiye Kurulu’nda ise işler daha da karışık. 15 olan üye sayısı 10’a indirildi. Ancak kimin gideceği belli olmadığı için kurulun toplantısına tüm üyeler katılıyor. Yasadışı olan bu toplantıların yapılmasına da “reform” diyorlar.

Sevsinler böyle reformları; sevsinler…
-------------

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > Buna da reform diyorlar

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası