Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Bu, yüce devlete yakışır mı? 7/12/2016 Bu, yüce devlete yakışır mı?Tarikatların, cemaatlerin kontrolündeki yurtların denetimi Milli Eğitim Bakanlığı'nda hep sorun olmuştur. 12 Eylül 1980 harekatından sonra yurt ve pansiyonların devletleştirilmesi gündeme geldi. Bununla ilgili karar toplantısı yapılıyordu. İsmini vermeyeyim ama bakan kalp krizi geçiriyor numarası yaptı. Toplantı da bitirilmiş oldu. Sonra mı ne oldu? Yurt ve pansiyonlara el konulması bir daha da gündeme gelmedi.Yurt ve pansiyonlardan vergi alınması gerekiyor ama devlet bunların açılmasına, denetimlerde noksanlıklarını giderilmesi adına nasıl bir şey yapmıyorsa, vergi alınması için de adım atmıyor. Gelir İdaresi'nin yetkilileri, başlarına bir şey gelmemesi için onlardan hep uzak duruyor. DÜZMECE DENETİM RAPORLARI AKP hükümeti döneminde özel kurumlar, vakıf, cemaat yurtlarının denetimi Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alındı, mülki amirlere verildi. Öyle-böyle o yurtlar her yıl denetleniyordu. Milli Eğitim'den alındıktan sonra denetim de kalktı. Eğer denetim olsaydı raporlarda belirtilmesi gereken eksiklikler sıralanır, bunların giderilmesi için yurt yöneticilerine süre tanınır, yerine getirilmeyince kapatma yetkisi kullanılırdı. Adana Aladağ'da 11'i öğrenci 12 kişinin yanarak öldüğü Süleymancılara ait yurt gibi ülke genelinde binin üzerinde yurt bulunuyor. Bu yurtların açılmasındaki esas amaç öğrencilere daha çok dini eğitim verilmesidir. Onların dini eğitim vermesine ihtiyaç mı kaldı? Ortaokul ve liselerin çoğu imam hatip okuluna dönüştürüldü. Okullarda Kur'an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Arapça dersleri seçmeli olarak okutuluyor. Bunun yanı sıra Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunlu. Okullarda mescit var. İsteyen camilere, mescitlere gidiyor, ibadetini yapabiliyor. Bunlar yetmiyormuş gibi dinle ilgisi olmayan kişilerin ellerine çocuklar teslim ediliyor. O ÖĞRENCİLERİN BULUNMASI YASAK Bakanlar Kurulu kararıyla Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği 15 Aralık 2009 tarihinde değiştirildi. Çıkarılan yönetmelik, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek ve kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerine ait ortaöğretim ve yükseköğretim yurtlarının açılması, yönetilmesi, işletilmesi, devri, nakli, denetlenmesi, kapatılması ile öğrenci disiplin işlerine ilişkin hükümleri kapsıyor. Aladağ'daki yurtta ortaokul öğrencilerinin ne işi var? Orası, ortaokul öğrencilerinin değil lise yani ortaöğretim yurdudur. Burada sadece lise öğrencileri barınabilir. Ancak zorunlu hallerde ortaokul öğrencilerinin de barınmasına olanak sağlanıyor. Bunun için ortaokul öğrencileri için ayrı bir kat, banyo, tuvalet bulunması, giriş kapısının da farklı olması zorunluluğu var. Oysa burada yönetmelikte öngörülen hiçbir koşul yerine getirilmemiş. Peki, yerine getirilmiyorsa, bu yurda öğrenci alınmasına nasıl seyirci kalınıyor? Bu ülkenin yoksul insanlarının çocukları denetimsiz yurtlardaki yangınlarda ölüyor, bölücü örgüt tarafından kandırılıp götürülen çocuklar Güneydoğu dağlarında hayatlarını yitiriyor. HEPSİ SUÇUN ORTAĞIDIR Bu durumda Milli Eğitim, itfaiye sağlık müdürlüğü, yurdun açılmasına ruhsat veren belediye, denetimi hakkıyla yapmayan mülki amirler de suçun ortağıdır. Eğer denetim yaptıysanız en azından çatının ahşap olduğunu bile bile nasıl ruhsat verdiniz? Ya da denetim yaptıysanız raporunuzda hangi konuyu eksik buldunuz, bunun giderilmesi için süre tanıdınız? Bu sürede eksiklikler giderilmeyince kapatma yetkinizi niçin kullanmadınız? Peki nerede bu sizin denetim raporlarınız? Milletin çocuğunun göz göre göre yanmasına seyirci kalmaya vicdanınız nasıl el veriyor? Devletin bu ülkenin evlatlarını koruma ve kollama görevi vardır. Eğitime katkı, destek adı altında tarikat ve vakıflarla yapılan tüm taşıma, barınma, etüt hizmetleri protokolleri iptal edilmeli. Devlet, kimsesiz, yoksul aile çocuklarını tarikat ve cemaatlerin eliyle ateşe atıyor. Denetimsiz evlerde çocukların geleceği karartılıyor. İşin garibi, bunları da din adına yapıyorlar. Toplumda eşitlik sağlanması, eğitimin kamusal ve herkese eşit verilmesiyle mümkündür. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tarikat ve vakıfların yardımına ihtiyacı yok. Devlet, çocukların güvenli eğitimiyle ilgili anayasal görevini yerine getirilmeli. Köydeki çocuk için ya okul açacaksın, ya devletin gözetiminde onları okutacaksın ya da taşımalı eğitim yoluyla eğitimlerini sağlayacaksın. Bunun başka yolu yok. Aladağ'da, devlet yurdunu kapatıyorsun, çocukları tarikat yurduna muhtaç hale getiriyorsun. Bir de denetim yapmıyor, onların farklı bir biçimde yetişmesine neden oluyorsun. O da yetmiyor, çocukların yanmalarına seyirci kalıyorsun. Bu yüce devlete yakışır mı? Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Bu, yüce devlete yakışır mı? Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |