Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Bu olayın "rüşvet davası"yla ilgisi var mı? 21/1/2014 Bu olayın "rüşvet davası"yla ilgisi var mı?Kısa mesafe, alçak irtifa ve engebeli arazide etkili olan silahlı helikopter sisteminin başta Güneydoğu sınırımız olmak üzere ülke savunması için gerekli bir silah sistemi olduğu kabul ediliyor. Eldeki mevcut envanterin mekanik ve teknolojik olarak çok eskidiği bu nedenle ATAK projesi kapsamındaki helikopterlerin acil bir ihtiyaç olduğu değerlendiriliyor.TAI ve İtalyan Agusta (İtalyan devlet şirketi) tarafından Aselsan’ın da katkılarıyla geliştirilen ve tüm lisans hakları TAI’ye ait olan ATAK helikopteri ilgili makamların izniyle birçok fuarda uçuş gösterileri yaptı ve satışa sunuldu. Son olarak Bahreyn fuarında uçurulan bu helikopter, iki yıldır test edilmesine rağmen motorda titreme olduğu gerekçesiyle Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından kabulü yaklaşık 3 yıldır yapılmıyor ve seri üretime de geçilemiyor. O iddia konuşuluyor ama… Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda çok nitelikli kamu görevlileri bulunuyor. Eğer, üretilen helikopterin kabulünü yapmıyorlarsa bu işin içinde mutlaka bir şeyler vardır. Konunun biraz geçmişini araştırdığımda ilginç bilgilere ulaştım. Savunma Sanayii Müsteşerlığı, bu helikopter ihalesi için TAI’yi ana yüklenici ilan ediyor ve firmalardan yerli üretim ve teknoloji transferi için teklif istiyor. Ancak ilk koşul olarak ihaleye girecek firmalardan “Başka firma temsilcisi olmadan doğrudan ihaleye gireceklerine dair” belge isteniyor. İhaleye girenler Türkiye’deki temsilciliklerini iptal ediyor ve ihaleye katılıyorlar. O görüşmelerin yapıldığı günlerle ilgili bir de anekdot anlatılıyor. Şirketin avukatı, otomobilini Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın parkına bırakıyor. O gerilimli ve çetin müzakelerden çıktığında otomobilini park ettiği yeri hatırlamıyor. Otomobilinin çalındığını düşünüp polise başvuruyor. Oysa çalınma değil otomobil gerçekten park edildiği yerde bulunuyor. İşte, zorlu maraton sonunda sözleşme bitiriliyor. Ancak Agusta firması bir tarafta İtalyanlar diğer tarafta da İngilizler’den oluşuyordu. İtalyan tarafı sözleşmeye “tamam” demesine rağmen, İngilizler bazı konularda hâlâ ayak diretiyordu. Bu durum, Savunma Sanayii Müstaşarlığı yetkililerine anlatıldı. Onlar, TAI yetkililerinin yanındaydı, zaten görüşmelerde gözlemci de bulunduruyorlardı. Türk ve İngiliz görevliler bir türlü uzlaşamıyordu. Sonunda, İngilizler toplantıyı terk edip ülkelerine döndü. Türkiye, İtalyan grubu ile kaldı. Tüm işlemleri tamamlandı. Ancak onlar da doğal olarak yönetim kurulu başkanlarının ve genel müdürlerinin imzası için Türkiye’ye geleceklerini bu nedenle imza gününün belirlenmesi istiyorlardı. İşte, o günlerde bazı siyasilerin İtalya’ya gittiği söyleniyor. Ancak, Agusta firması yetkilileri, bunu hiç doğrulamadı. Çünkü, iddia konusu rüşvetti… Sonunda sözleşmeye imzalar atıldı, törenler yapıldı, olay da unutulup gitti. Rüşvet vermekten tutuklanmıştı 2 yıl kadar önce Agusta şirketinin genel müdürü, sözleşme karşılığı rüşvet vermekten dolayı tuttuklandı. Bir süre cezaevinde yattı. Sonra, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Rüşvet dağıtıldığı iddia edilen ülkeler arasında Türkiye de anılıyordu. Bu iddialar doğruysa bu durumda iki seçenek var: - İtalya, rüşvet problemine Türkiye’yi karıştırmadan olayı kapatacak, Türkiye tarafı da helikopteri kabul edip Agusta’nın teminatını çözüp onları ibra ederek, “teknik problemler düzeltildi” deyip projeye devam edilecek ve 50 helikopter yapılacak. - Agusta, Türkiye’ye rüşvet/komisyon verdiğini söyleyecek, bizi zor dumuna sokacak. O zaman Türk tarafı da “helikopter bozuk, kabul etmiyoruz” diye Agusta’yı sözleşmedeki tazminat maddesine göre mali yönden sıkıştıracak. Bu iddayı açıklığa kavuşturmak için Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz‘ın şu sorulara cevap vermesi gerekir: - ATAK helikoperi tasarım ve imalatı sonunda hatalı bulunduğu için mi kabul edilmedi? Hatalı ise tasarım ve üretimi yapanlar gecikme cezası ödedi mi? Hem hatalı, hem de ceza ödemedilerse, “sözleşme şartları yerine getirilmedi” diye neden ceza alınmıyor? - Helikopter, birçok fuarda ve Türkiye’ye gelen heyetlere satış amacıyla tanıtıldığına göre, hatalı tasarım ve üretim söz konusu olmaması gerekir. Üretimi yapan ülkenin, “arızalı” diye teslim almadığı bir ürünü, başka ülkelere “sağlam” diye satmaya çalışması mümkün değildir. Demek ki ürün arızalı veya bozuk değil. Bu durumda helikopterin kabulünün yapılmamasının, İtalya’da yürütülen rüşvet davası ile ilgisi var mı? Kimseyi rüşvet almakla suçlamıyoruz. Ancak, bu iddiaların da açıklığa kavuşması gerekiyor. İtalya’da, bu konuda açılmış “rüşvet davası” var. Acaba, İtalyan mahkemelerinin tutanaklarında Türkiye’nin adı geçiyor mu? ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Bu olayın "rüşvet davası"yla ilgisi var mı? Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |