Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Bu adımlar, ülkemizi parçalanmaya götürür 24/11/2012 Bu adımlar, ülkemizi parçalanmaya götürürAnkara Barosu Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, TBMM gündeminde olan “anadilde savunma” konusunda önemli uyarılarda bulundu. Feyzioğlu, “Resmi dilin Türkçe olduğuna dair kuralın aşındırılması, yakın-orta vadede üniter devletin parçalanması sonucunu doğurur” uyarısında bulundu.Anadilde savunma konusunda “soğukkanlı” düşünülmesi gerektiğini belirten Feyzioğlu, Devletin resmi dilinin Türkçe, bunun anlamının yasama, yürütme ve yargı işlemlerinin Türkçe olduğunu anlamına geldiğini belirtti. Resmi dilin Türkçe olduğuna dair kuralın aşındırılması, yakın-orta vadede üniter devletin parçalanması sonucunu doğuracağını kaydeden Feyzioğlu, şunları söyledi: “Üniter devletten vazgeçilmesi, Türkiye’nin bir veya birden çok bölgesinde özerk devletler kurulması demektir. Bu, ülkede yaşayan herkesin felaketi olacak ve yalnızca sömürgeci zihniyetli emperyal güçlere çıkar sağlayacak bir iç savaş döneminin başlaması anlamına gelir.” “Ülke yara alır” “Adalet mülkün (ülkenin) temelidir. Sanık kendini savunamazsa maddi gerçeğe ulaşılamaz adalet gerçekleşemez; ülkenin temeli zedelenir” diyen Feyzioğlu, “Bu sebeple kendini savunacak derecede Türkçe bilmeyen sanığın tercümandan yararlandırılması zorunludur. Esasen bu halde tercümandan yararlanan sanık değil, bizatihi yargı organıdır. Çünkü etkili bir savunma olmazsa, yargı organı, varlık sebebi olan ‘adalet dağıtma’ işlevini yerine getiremez. Bunun sonucunda ülkenin temeli olan adalet sistemi, dolayısıyla ülke yara alır” dedi. Feyzioğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “ Üniter devletin korunması, Türkiye’nin bir iç savaşa sürüklenmesinin önlenmesi isteniyorsa; yasama, yürütme ve yargı işlemleri, resmi dil olan Türkçe’den başka dilde gerçekleştirilemez. Ceza yargılamasında duruşma, sözlüdür ve dinamik bir süreçtir. Şu halde sanığın duruşmayı en iyi şekilde takip edip sürece dahil olabilmesi için resmi dil olan Türkçe’yi hem anlayacak hem kendini ifade edecek kadar iyi bilmesi gerekir. Aksi halde söylenenleri eksiksiz ve hatasız bir şekilde anlayamaz, düşündüğünü eksiksiz ve hatasız bir şekilde ifade edemez. Soruşturma evresinde poliste, jandarmada veya savcılıkta yeterli olan Türkçe bilgisi, dinamik bir duruşmada yeterli olmayabilir Türkçe bilen, yararlandırılmamalı Soruna bakış açımız adil yargılanma hakkının evrensel ilkeleri ise sorunun adı, ideolojik çağrışımlar yapan ‘anadilde savunma’ olmamalıdır. Aynı şekilde kendini savunacak derecede Türkçe bildiğini kabul eden, bu kabulü yargılama organının gözlemiyle doğrulanan sanık buna rağmen tercümandan yararlandırılmamalıdır. Aksi takdirde yargılama dili sanığın arzusuna göre belirlenmiş, resmi dilin Türkçe olması kuralı aşındırılmış olur. Bu nedenle Hükümet Tasarısında yer alan ‘meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen’ sanığın, sözlü savunmasını başka dilde yapabileceğini öngören düzenleme, yargılama dilinin Türkçe olması kuralının, dolayısıyla üniter devletin aşındırılmasıdır. Öyleyse her türlü ideolojik söylemden arındırılmış gerçek sorun, sanığın duruşmayı en iyi şekilde takip edip sürece en etkili şekilde dahil olacak düzeyde Türkçe bilip bilmediğinin nasıl tesbit edileceği olmalıdır. Kötüye kullanım önlenmeli Duruşmayı kendi ideolojik propaganda zeminine dönüştürmeye kalkışanları önlemek için düzenlemeye ‘Mahkeme tercümandan yararlanma hakkının kötüye kullanıldığını tesbit eder ise tercüman görevlendirmesi yapmayabilir veya yapılmış olan görevlendirmeyi kaldırabilir’ hükmü konulmalı,” Felakete götürür Baro Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, “Sonuç olarak “Üniter devleti aşındıracak her adım, Türkiye’yi bir felakete sürüklemektedir. Adalet mülkün, yani ülkenin temeli ise, adil yargılanma hakkının gereklerinin yerine getirilmesi, sanığa bir lütuf değildir. İnsan haklarına saygılı bir yargılama, ülkeye yapılabilecek en iyi hizmettir. Tercüman konusuna bu açıdan yaklaşılmalı ve çözüm bulunmalıdır. Soruna adil yargılanma hakkının evrensel penceresinden bakıldığı takdirde, üniter devlete zarar vermeyen, tam aksine adil yargılamayı sağlamak suretiyle ülkenin temellerini güçlendiren çözümleri üretmek hiç de zor değildir” dedi. ------------------ Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Bu adımlar, ülkemizi parçalanmaya götürür Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |