Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Bir komutanın cezaevi mektubu 19/8/2016 Bir komutanın cezaevi mektubuErgenekon, Balyoz döneminde olduğu gibi milletvekillerine, gazetecilere bu kez “Darbe teşebbüsü”nden tutuklananların mektupları geliyor. Tabii ki biz yazdıklarının ne kadar doğru olduğunu bilemeyiz. Bunları yüce yargı ortaya çıkaracaktır.Mal varlıklarıyla ilgili bazı bilgiler 12 Eylül Darbesi'ni yapan komutanların davaları sırasında da gündeme gelmişti. Örneğin Sedat Celasun'un üzerinde tam 224 daire, Kenan Evren'in bir damadının üzerinde İstanbul'da 32 bloklu bir site görünüyordu. Bu tapudaki kayıtlardan kaynaklanıyor, o kişinin hissesi belirtilmediği için sanki hepsi onlara aitmiş gibi gözüküyor. Benzer durum bir dairesi olan sitede 18 bloktaki tüm daireler komutana aitmiş gibi gösteren haberler de yayımlanıyor. İster istemez bu durum onların aleyhine oluyor ve bu durumu anlatamıyorlar. NAMUSUM, ŞEREFİM ÜZERİNE… Albay Dursun Çiçek, “Ergenekon Davası” kapsamında cezaevinde tutulmuştu. Cezaevini, koşullarını, mektubun, ziyaretçinin ne olduğunu çok iyi bilir. 40 yıllık arkadaşı, ordudan atılan Korgeneral İlhan Talu'dan “Sevgili kardeşim Dursun” diye başlayan bir mektup aldı. Talu, şunları yazıyor: “Basında ağırlıklı olarak Fethullahçıların personel kadrolarını ele geçirdiği dolayısıyla benim dahil Fethullahçı olduğumu yazıp çiziyorlar. Safahat kartıma bakacak olurlarsa tümgeneral rütbesine gelene kadar hiç personel kadrosunda çalışmadım. Tümgeneral rütbesinde nasıl personelci olduğumu anlatayım. Ağustos 2014 Şurası yaklaştığında dönemin personel başkanının Fethullahçı olduğuna ilişkin haberler çıkınca şaibesiz bir adam aranmış ve beni bu göreve atadılar. Tayin profilim kesinlikle çekirdekten yetişme Fethullahçı personelciye uymaz. Onlar daha genç rütbelerden itibaren bu sistemin içerisine girmektedirler. Ben ise tesadüflerin veya Fethullahçılarla mücadeleyi seçmiş komutanların tercihiyim. Namusum, şerefim ve en sevdiklerim üzerine yemin ederim ki hayatımın hiçbir döneminde cemaatle, Fethullah'la veya herhangi bir tarikatla ilişiğim olmadı. Bunu lütfen arkadaşlarıma anlatın. ŞURA'DA NELER YAPACAKTIK? 2015 Yüksek Askeri Şûrası'nda (YAŞ) daha önce adet olmamasına rağmen YAŞ'a girecek bütün general, amirallerle terfi potasındaki kurmay albayları hassas kaynak araştırması için MİT'e sorduk. Hem MİT'ten gelen bilgilerle, hem de dosya kayıtları ile istihbarattan kaydı bulunan 14 general ve amiralin hiçbirisini terfi potasında olmasına rağmen terfi ettirmedik. Bunların hepsinin kaydı var. Şimdi tutuklu bulunan bazı general/amirallerin 2015 yılında terfi ettiği söylenebilir. Doğrudur. (Tümgeneral Mehmet Dişli, Tümamiral M. Zeki Uğurlu gibi.) Temmuz 2015 son haftasında Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları, Sayın Cumhurbaşkanı ile konutta bir araya gelmişler ve bütün isimler tek tek görüşülerek bazı isimlerin terfi ve uzamasına karar verilmiştir. Yoksa personel başkanlığı olarak biz her personelle ilgili kayıtları ortaya koyduk. Sonuçta nihai karar YAŞ üyelerinin. Şaibeli olarak emekli olan hiçbir personele vakıf derneklerde dahi görev vermedik. PARALELCİLERİ BELİRLEDİK 2016 yılı Şura çalışmalarına Silahlı Kuvvetler'deki Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ile mücadeleye daha erken başladık. Bu kez üçüncü hizmet yılındakiler dahil bütün general ve amiraller ile bütün kurmay ve sivil subaylarını hassas kaynak araştırması için hem MİT hem de ilk defa Emniyet Genel Müdürlüğü'ne (EGM) sorduk. Ayrıca bununla yetinmedik personelimizle ilgili ellerinde PDY ile ilgili bilgi ve belge bulunan kurum/makam ve şahıslarla temasa geçerek bu bilgileri de kendilerinden aldık. Bu kurum ve şahısların kimler olduğu, isimleri bende mevcut. Sonuçta kim kesin paralel, kim paralel şüpheli, kim temiz belirledik. BENDEN İKİ KİŞİNİN DOSYASINI İSTEDİ 15 Temmuz 2016 tarihine baktığımızda bütün koordinasyon bitmiş, komutanımıza arz edilmiş, son koordinasyon toplantısı için 17 Temmuz 2016'da, 3 Ağustos'ta hayata geçirilecek çok iyi koordine edilmiş bu plan 15 Temmuz darbesi ile akamete uğratıldı. Şimdi de müsaade edersen 15/16 Temmuz 2016 günleri Genelkurmay Karargahı'nda neler yapıldığını anlatayım: Saat 20.00 civarlarında Genelkurmay Başkanı beni direkt hattan arayıp makamına çağırdı. Gittim. MİT Müsteşarı ile birlikte çalışma masasında oturuyorlardı. Bugün öğleden sonra verdiğim YAŞ ve PDY ile ilgili dosyaları bana verdi. Kara Havacılık Komutanlığı'ndan iki şahsı sordu. Bunlar PDY kapsamında isimleri geçenlerdi. Bunların safahat kartlarını aşağıdan getirip gösterdim. MİT Müsteşarı hâlâ orada idi ayrılıp odama gittim.” İşte asıl olanlar bundan sonra oluyor. Dursun Çiçek'e, arkadaşının cezaevinden gönderdiği mektubun devamını, karargahta ne olduğunu onun anlatımıyla pazar günü anlatacağım. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Bir komutanın cezaevi mektubu Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |