Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > “Ben darbeden ne anlarım” 3/3/2017 “Ben darbeden ne anlarım”Paraşüt eğitimi için Ankara'ya getirilen 142 Hava Harp Okulu öğrencisiyle ilgili olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı, soruşturmaya ışık tutması amacıyla soruşturma raporu hazırladı. Öğrencilerin tamamı serbest bırakıldı. Yalova'dan, İstanbul'a götürülen, bir kısmı otobüsten bile inmeyen, mermi sıkmayan 332 Harp Okulu öğrencisinin, Balıkesir'den İstanbul'a gönderilen Astsubay Meslek Yüksek Okulu öğrencisinin tutukluluğu devam ediyor.Askerde yatma-kalkma emirle olur. Hava Harp Okulu Yalova kampında 15 Temmuz gecesi saat 22.00 sıralarında öğrencilere “yat” içtiması verildi. Tabur komutanı, bölük komutanına “Karışık durumlar olabilir, bu nedenle emniyet açısından öğrencileri İstanbul'daki birliğe götürme ihtimali var. Hazırlıklı olun, bekleyin” diyor. Bu konuşmanın ardından, saat 22.30 civarında, öğrenciler “acil olarak” teçhizatlı bir şekilde içtima alanına çağrılıyor. “KARIŞIK DURUMLAR OLABİLİR” İçtima alanında, komutan öğrencilere “emre itaatin önemi”ni anlatıyor. “Askerliğin temeli emre itaattir. Şimdiye kadar planlı eğitim yapıldı. Bundan sonra plansız eğitim yapılacak. Bu zor bir eğitim” dedi. İsimleri okunan öğrenciler gruplara ayrıldı, bir kısmına kendilerine zimmetli olan G-3 piyade tüfekleri verildi, bir kısmına ise zimmetli olmayan tüfekler, rütbeli personele ise MP-5 otomatik silahlar dağıtıldı. Öğrencilerin Yalova'dan götürülüşü, kuşkusuz derinlemesine soruşturuluyor. O öğrenciler arasından ikisi öldürüldü. Ancak, bunu kimin gerçekleştirdiği henüz ortaya çıkarılmış değil. Aileler, 8 aydır tutuklu olan öğrenciler için ağlıyor. GARİBANLARI KİM DUYACAK? O gecenin çok sayıda mağduru vardır. Ama onlar arasında erlerin yeri ayrıdır. Cezaevinde bulunan erlerden çok sayıda mektup geliyor. Onların durumunu bir kez daha yazma gereğini duyuyorsunuz. İşte onlardan birkaç örnek: – Ben Ankara Mamak'ta askerliğini yaparken ‘darbeci' diye 7 aydır Sincan Cezaevi'nde tutulan Ağrı- Patnoslu er Murat Çakan'ım. Hepimiz biliyoruz ki er askeriyede emir kuludur ve komutanların dediğinin haricinde hiçbir şey yapamaz. Ben darbeden ne anlarım? Komutanlarım ne derse onu yaptım. Askerliğimi tamamlayıp hayatıma dönmek istiyorum. Sözlüm vardı, hapse düştüm diye korktu beni bıraktı. İnşaat işçisi babam beni görebilmek için aylardır görüşlere Ağrı'dan gelip gidiyor. Bütün ailem perişan oldu ne avukat tutacak ne de bu davayla baş edecek gücüm yok. – TSK'nın emir-komuta zinciri altındaki en alt kademesinde bulunan er Murat Yıldız'ım. Mamak'tan, 15 Temmuz gecesi ‘tatbikat var' denilip dışarı çıkarıldık. Ben sıradan bir erim. Vatan borcumu ödemeye geldim ve vatanım için canımı seve seve veririm. 7 aydır cezaevindeyim, psikolojim bozuldu, dayanacak gücüm kalmadı. Büyüklerimiz bizleri bu mağduriyetten kurtarsın. ELİMİN KINASI BİLE SİLİNMEDİ – Sivil hayatında çiftçilik yapan, zar-zor geçinen, vatan hizmeti için Mamak'ta askerliğini yapan er Ahmet Gök'üm. Vatan borcunu ödemek için geldiğim yerde şimdi darbeci diye 7 aydır cezaevindeyim. Cezaevinden çıkıp eksik kalan vatan hizmetimi tamamlayıp aileme, memleketime bir an önce kavuşmak istiyorum. – Ben Kırıkkale'nin Kızıldere köyünden er İsa Karakaya'yım. Her Türk genci gibi milletimizi, şanlı bayrağımızı korumaya geldim. Annem, beni askere elime kına yakarak gönderdi. Elimdeki kına bile hâlâ silinmedi. Sivil hayatta tamircilik yaparak geçimimi sağlıyordum. Babamı kaybettim, annem şeker hastası. Cezaevinden çıkıp tekrar vatani görevimi yapmak istiyorum. Sesimizi duysunlar, bizleri anlasınlar. – Akhisarlı er Reşat Ağarca'yım. Eşimi ve 3 yaşındaki evladımı bırakarak vatan hizmeti için geldim. Ne darbesi yapıldığından bile haberim yok. Bize tatbikat yapıldığı söylendi. O gece kimseye bir zararım olmadı, polise teslim oldum. Ailece çok zor durumdayız. – Ben Kayserili er Mustafa Savkat'ım. ‘Darbe oluyor' deseler, inanın ‘darbenin' ne olduğunu bile bilmiyorum. FETÖ'nün ne olduğunu da cezaevinde öğrendim. Güneydoğu için gönüllü gitmek için başvuran, vatanım için canını vermeye hazır bir Türk genciyim. Beni, kurban kesip vatan hizmetine gönderdiler. 7 aydır tutukluyum. Artık dayanamıyorum. O er, o öğrenci sizin çocuğunuz da olabilirdi. Neredeyse 8 aydır tutuklu olmaları ve ne zaman salıverileceklerine ilişkin belirsizlik gerçekten çoğunun psikolojisini bozmuş durumda. O garibanların durumunu, kendi mektuplarıyla aktarmak istedim. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > “Ben darbeden ne anlarım” Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |