Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Atatürk meydanlı otel 14/9/2016 Atatürk meydanlı otelHemen her ilçede Cumhuriyet Caddesi, Atatürk Caddesi; o isimleri taşıyan ilkokul, ortaokul bulunurdu. 14 yıldır bu isimler cadde ve okullardan kaldırılıyor. Artık bu durum o kadar sıradanlaştı ki kimse yadırgamıyor, tepki göstermiyor. Aslında tepki gösterilmediği için bu adımların atılmasına cesaret ediyorlar. Trabzon'da Hasan Ali Yücel Okulu'nun adı değiştirildi. CHP Milletvekili Haluk Pekşen ve partililer direndi, valilik isim değişikliğinden vazgeçti.Atatürk'ün adı caddelerden, meydanlardan silinmeye çalışılsa da, o isimlere sahip çıkan birileri mutlaka çıkıyor. Türkiye'nin sayılı firmalarından Güriş'in Antalya-Göynük'te bulunan 100 dönüm üzerine kurulu otelinin en geniş yoluna “Cumhuriyet Caddesi” tabelası asılmış. O tabelanın etrafı çiçekli bitkilerle bezeli… O caddenin çıktığı meydana da “Atatürk Meydanı” tabelası asılmış. O isimleri görmek bile insanı mutlu ediyor. Bu farkındalığı yaratan otel genel müdürü Fikret Demirtürk'ün, Yozgatlı hemşerim olması da beni ayrıca mutlu etti. 11 YAŞINA KADAR AYAKKABISI OLMADI İkisi de 90 yaşını aşmış, ikisi de cumhuriyet sevdalısı… Liseyi bitirip İstanbul Hukuk Fakültesi'ne gidecekti ama memleketinden İstanbul'a gidecek parası yoktu. Babası oğlunun okuma sevdasını biliyordu. Uzağa gitmesini istemiyordu ama onun hevesini kırmadı, borç-harçla oğlunu İstanbul'a yolcu etti. O yıllarda, memleketinden yola çıkıp İstanbul Teknik Üniversitesi'ne gidecek, ülkemizin ünlü işadamlarından olacak diğer gencin ise tam 11 yaşına kadar ayakkabısı bile olmamıştı. Yoksulluğun ne olduğunu biliyordu. İkisi de bu ülkeye borçlarının büyüklüğünün farkındaydı. O yüzden hep örnek oldular. Onların biri, Türk siyasetinin saygın isimlerinden Ferruh Bozbeyli, diğeri ise Güriş Şirketi'nin sahibi İdris Yamantürk'tü. Dostlarıyla bayramda bir araya geldiklerinde çocukluklarını, gençliklerini, yoksulluklarını, memleket sevdalarını anlattılar. Bugün 10. Yıl Marşımızı yasaklamaya çalışanlar, o marşla gençlerin yeri-göğü inlettiklerini, memleket sevdalarını dinlettiklerini nereden bilecekler? “Eski toprak”lar dönemlerindeki siyasileri de unutmuyor. Devletle hiçbir işi olmayan İdris Yamantürk'ün, otelinin girişine 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in fotoğrafını astırması da ayrı bir vefa örneğiydi. ATATÜRK'Ü O KADAR SİNİRLENDİRDİLER Kİ… 1928 yılına kadar TBMM'nin zabıtları eski harflerle tutulmuş. Ferruh Bozbeyli'nin başkanlığı döneminde bunların önemli bir bölümü Türkçe'ye çevrilmiş. Başkanlık yaptığı yıllarda TBMM'de İsmet İnönü de CHP Genel Başkanı ve milletvekili olarak bulunuyordu. İsmet İnönü, Türk Tarih Kurumu'nda yapacağı bir konuşmayı dinlemesi için dönemin TBMM Başkanı Ferruh Bozbeyli'yi davet etti. Konuşmasından sonra Tarih Kurumu Başkanı'nın odasında kahve içiyorlardı. Derken, İsmet İnönü Atatürk'le ilgili anılarını anlatıyordu. Bozbeyli, o gün İnönü'den şunları dinlemişti: “Sakarya Savaşı devam ediyordu. TBMM'de, savaşla ilgili bazı askeri bilgilerin açıklanmaması gerekiyordu. Ancak Atatürk'e kritik sorular yöneltiliyor, Atatürk de bunları cevaplandırmıyordu. Ancak bu milletvekillerinin tutumundan alabildiğine rahatsız oluyordu. İşte yine böyle bir gün, Atatürk sinirlendi. TBMM'den sonra İsmet İnönü'yü Köşk'e çağırdı. Gittiğinde, Atatürk odanın içinde sinirli bir biçimde dolaşıyor, ‘Bu böyle gitmez, TBMM'yi kapatacağım' diyordu. Ben konuyu değiştiriyor, hükümet çalışmalarından söz ediyordum. Ancak Atatürk yeniden aynı konuya dönüyordu. ‘Osmanlı döneminde Meclis-i Mebusan'ı açan da, kapatan da aynı padişah. Ama o meclisi açan değil kapatan padişah olarak anılıyor. Siz TBMM'yi açan lidersiniz. Meclis'i kapattığınız zaman hep TBMM'yi kapatan kişi olarak anılırsınız.' Bu sözlerden sonra Atatürk biraz yatıştı. Konuyu kapattı ve gündemdeki diğer konulara geçti. TBMM'nin kapatılmasını bir daha asla gündeme getirmedi.” Bozbeyli, böyle bir anıyı ilk kez duymuştu. İnönü'ye, bugüne kadar bunu neden anlatmadığını sordu. Bunun siyaseten yanlış kullanılacağını, ‘Atatürk TBMM'yi kapatacakmış da, kendisinin engellediği biçiminde yorumlar yapılacağından' endişe etmiş. Bunu da “orada kalması” kaydıyla anlatmıştı. Atatürk ve İnönü'nün dostlukları, birbirine bağlılıkları sonuna kadar devam etti. İyilik, esenlik dilekleriyle nice bayramlara… Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Atatürk meydanlı otel Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |