Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Atamaların altında 17 bin kadro mu var? 21/1/2015 Atamaların altında 17 bin kadro mu var?Yargıda ilginç atamalar oluyor. Birileri “cemaatçi” diye görev yeri değiştiriliyor, ama arada yüzlerce hakim ve savcı da aynı kapsamda görülüyor. Ama bu dönemde “Yargıda Birlik Platformu” adı altında hükümeti destekleyenler bu destekle yükseliyor… Açıkçası, kendilerine oy vermeyen herkes oldu ya cemaatçi, ya tarikatçı… Yargı mensupları, kimin ne olduğunu çok iyi bildikleri için 888 kişilik son kararnameden hayli rahatsız oldu.Aynı hükümet, hatta aynı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) döneminde ataması yapılan, önemli görevlere getirilenler, bir bakıyorsunuz önceki görevleriyle bağdaşmayan daha alt görevlere veriliyor. Biliyorum gerçek hakim ve savcılar kırılır, üzülür, devlet terbiyeleri gereği bunları hep içine atar. O yüzden sessiz kalmaya devam ederler… Dosyalarını incelemediniz mi? Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş’i önce Antalya Başsavcılığı’na, şimdi de İstanbul’a düz Cumhuriyet savcısı olarak atadınız… Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Namık Yılmaz ne yaptı da, önce aynı ile başsavcı vekili, şimdi de Isparta’ya düz savcı olarak atadınız? Peki bu kişilerin sağlık durumları ve gördüğü tedavilerin örnekleri HSYK’da bulunmuyor mu? Örneğin Ankara Cumhuriyet Savcısı Şeref Kaya’yı Van’a gönderirken eşinin ne tedavisi gördüğünden de mi habersizsiniz? Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit’i 3 ay önce Sincan’a, şimdi Kayseri’ye gönderirken, bu insanın daha önce yaptığı Deniz Feneri soruşturmasında isteklere boyun eğmemesinin, dün operasyon yapılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile ilgili 2011 yılında verdiği “dinlemelerin geldiği boyuta dikkat çektiği” raporundan da mı habersizsiniz? Yargıda cemaatçi bir yapılanma tabii ki kabul edilemez. Tabii ki bunlarla ilgili her türlü yasal işlem en etkili bir biçimde yapılsın. Ama herkesi cemaatçi görmek, birilerine makam boşaltmak için bu damga vuruluyorsa vay memleketin haline. Yani “Yargıda Birlik Platformu”na (YBP) oy vermeyenlere hayat hakkı tanınmadığı bir sürece gidiliyor ki, bu gerçek yargı mensuplarını üzer… İşte bir hakimin yazdıkları: “Seçim sürecinde YBP’nin en çarpıcı iddiası yargıda birliğin sağlanacağı olmuştu. Temsilcileri, bu iddialı sözlerin yanında ayrıca kendilerine yönelik şahsi bir beklentilerinin bulunmadığını, tüm arzularının yargının selameti olduğu idi. Yani ‘kendimiz için bir şey istiyorsak namerdiz’ diyorlardı. Sonuç: Tüm temsilcileri ya kurul, ya Danıştay ya Yargıtay üyesi ya da büyük il başsavcılığına atandı. Yargıda birliği sağlamadaki iddiaları ise tam bir fiyasko. Yargıda birlik, beraberliği sağlamayı bırakın, yargıyı karpuz gibi dilimlere ayırdılar.” 17 bin zabıt katibi ataması için Hakim ve savcılar arasında yer değişiklikleri genelde yaz döneminde yapılır. Sadece mazeret tayinleri belirli aralıklarla yapılıyordu. Bakın, çocukları İstanbul’da yabancı bir lisede okuyan karı-koca yargı mensubu (cemaatçi olmadıklarını da belirtiyorlar) başka bir şehre talepleri olmadan gönderildi. Şimdi o yargı mensuplarının halini siz düşünün… Geçen hafta öğretmen tayinleri kapandı. Eşi öğretmen olan hakim, savcılar şimdi ne yapsın? Acaba bu değişikliğin altında “hükümete destek” çabası olmasın? Bakın, şubat ayında Adalet Bakanlığı’na 17 bin eleman alımı gündemde. Zabıt katipleri ve diğer görevlilerin sınavı HSYK tarafından atanan o ildeki Adalet Komisyonu Başkanı, ağır ceza mahkemesi başkanı ve başsavcı tarafından oluşan komisyon tarafından yapılıyor. Atamalarda Ağır Ceza Başkanlarının önemli bir bölümü değişti. Neredeyse değiştirilmeyen başsavcı kalmadı. Acaba, bu kadar kapsamlı atamalar, yaz kararnamesi beklenmeden 17 bin personelin alımı için mi öne alındı? Sakın, “cemaat” deyip işin içinden çıkmayın. Çünkü, yargı mensupları neyin ne olduğunu çok iyi biliyor… Dahası, son kararname Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandı, HSYK’nın ilgili dairesinin üyeleri ise gelen kararnameyi onayladı. O dairede Adalet Bakanlığı Müsteşarının da bulunduğunu unutmayalım… Deniz Feneri ve atamalar Buyurun size çarpıcı bir örnek daha: Deniz Feneri e.V soruşturması sırasında koordine görevini Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit yürüttü. Üzerinde büyük baskılara rağmen kararlı bir tutum izledi. Sonuçta, önce Nuri Yiğit, ardından soruşturma savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’den dosya alındı. Ne oldu? Yiğit’in yerine dosya Harun Kodalak’ın koordinesinde Cumhuriyet savcıları Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş’a verildi. Bunun sonucunu da merak etmişsinizdir: “Cemaatçi” denilen önceki HSYK döneminde Harun Kodalak Ankara Başsavcı vekili oldu. Şimdiki HSYK döneminde ise Ankara Başsavcılığı’na getirildi. Deniz Feneri soruşturmasında “örgüt” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından takipsizlik, tapelerin imhası kararı veren Cumhuriyet savcıları Veli Dalgalı Yargıtay Üyeliğine, Hakan Pektaş ise Ankara C. Başsavcı vekilliğine getirildi. Dosyaları elinden alınanlar ise yargılandılar, hiçbir suçlarının olmadığı Yargıtay tarafından da onandı. Ancak, açıkçası bırakın onların yükseltilmesini, herhalde yerlerinde kaldıklarına dua ediyorlardır… Aman yanlış anlaşılmasın, kimseye karşı değiliz. Sadece yargıya olan saygımızdan dolayı bunların da bilinmesini istedik hepsi bu… Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Atamaların altında 17 bin kadro mu var? Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |