Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Asker arasındaki ayrıma son verilmeli 18/2/2018 Asker arasındaki ayrıma son verilmeliErinden generaline kadar askerimiz için hep “Mehmetçik” deriz. Şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize devletimiz gibi, halkımız da destekte bulunur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin harekatında şehit düşenlere, gazilerimize gösterilen vefayı da son günlerde gördük.Mehmetçik Vakfı 1982 yılında dönemin Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celasun'un aralarında topladıkları 1.000'er lira ile kuruldu. Halkımızın Mehmetçik'e olan sevgisi, vakfa olan güveni bu vakfı büyüttü, ayda 8 milyon lira şehit aileleri, gazileri ve çocuklarına yardım eder güce kavuştu. Bu destek giderek de artıyor. DAYANIŞMA VAKFI DA AYRI Ancak bir durum var ki bunu anlatmak ve bilginize sunmak durumundayım. Mehmetçik Vakfı, zorunlu askerlik sistemi kapsamında silah altına alınan, vatan görevine alınan erlerden şehit ve gazi olanlar için yardım yapıyor. TSK Dayanışma Vakfı (DAVAK) ise subay, astsubay, sivil memur, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlerden şehit ve gazi olanlara yardım yapmak amacıyla 1999 yılında kurulmuş. Mehmetçik Vakfı bilinir olduğu için onlara her zaman halkımızın müthiş bir desteği var. Ama TSK DAVAK için aynı şeyi söyleyemeyiz. Önce şunu hatırlatalım iki vakıf birbirinin rakibi değil, sadece vakıf senetleri ayrı olduğu için birisi vatan görevi için gelen Mehmetçiklere, diğeri ise TSK'nın profesyonel askerleriyle ilgili. Nasıl bütün askerlerimizi “Mehmetçik” olarak görüyorsak, şehit ve gazilerine yapılan destekler konusunda da bir ayrıma gidilmemeli. Gerekirse vakıf senetlerinde değişiklik yapılmalı. PROFESYONEL ORDUYA GEÇTİK TSK, son 10 yıldır profesyonel orduya geçiş anlamında önemli çalışmalar yaptı. Askerlerimiz sıkı bir eğitimden sonra sözleşmeli er, erbaş, uzman çavuş olarak da görev yapıyor. Yani, maaşlı personeldir. Son yıllarda şehit edilen askerlerimizin çok büyük bir bölümünü TSK'da sürekli görev yapan askerlerimiz oluşturuyor. Şehit ailelerine ve gazilerimize yardım etmek isteyenlerin aklına markalaşmış Mehmetçik Vakfı geliyor. Sadece bilinmesini istediğim için üzücü de olsa bazı sayılar vermek gerekiyor: 2017 yılında 21 yükümlü erbaş ve er şehit olurken, 189 profesyonel asker, bu yılın ilk 45 gününde 7 subay, 8 astsubay, 1 uzman jandarma, 24 uzman erbaş ve 9 sözleşmeli er olmak üzere toplam 49 personel şehit oldu. Bunun 33'ü Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit düşen kahramanlarımızdır. Yani tamamı profesyonel asker. Mehmetçik Vakfı erbaş ve erlerle ilgili yardımları her geçen gün geliştirip çeşitlendirerek artırıyor. Buna karşılık TSK DAVAK tanınırlığının az olması nedeniyle bağış alamıyor. 2016 yılında 18,5 milyon Türk Lirası gelir elde eden TSK Dayanışma Vakfı, 26.5 milyon Türk Lirası amaca yönelik yardım yaptı. Yardım miktarı yıllık geliri aşıyor, bu durum sermayesinin de azalmasına neden oluyor. Sadık Paşa, ünlü işadamlarına mektup gönderiyor ve “Bize de destek olun” diyor. Televizyon kuruluşlarına başvurmuş, ikisi birkaç dakikalık haber yapmış. Diğerlerinden ise ses yok… BİR FORMÜL BULUNMALI Büyük ölçüde profesyonel orduya geçildiği için, bölgemizde, çevremizde yaşanan olaylar da dikkate alındığında TSK DAVAK'ın durumu da öne çıkıyor. Vakfın, kardeş vakıf Mehmetçik Vakfı gibi büyütülmesine, milletimiz tarafından kucaklanmasına ihtiyaç var. Ya da şehit ve gazilerimiz için ortak çalışma yapılmasını da sağlayabilecek formüller bulunmalı. Sınır boylarında, sınır ötesinde sadece profesyonel askerler var. İster istemez şehit ve gazilerimiz de daha çok bunlardan olacaktır. Şehidimizi, gazimizi rütbeli-rütbesiz diye ayırmayacak hatta onları gerekiyorsa aynı vakıf altında birleştirecek bir sisteme de ihtiyaç var. Bunun için vakıf senetlerinde değişiklik gerekiyor. Eğer Mehmetçik Vakfı senedinde değişiklik yapılamıyor, formül bulunamıyorsa; TSK DAVAK'ın büyümesi, güçlenmesi yardım yapılabilmesi de önemli bir zorunluluk. TSK profesyonel ordu olarak mücadele ettiğine ve bundan sonra mücadeleyi sürdüreceğine göre şehit ve gazilerimiz de ister istemez ağırlıklı olarak rütbeli personelden olmaya devam edecektir. Onlar göreve arkalarına bakmadan gidebilmeli, geride kalanlara milletin sahip çıkacağını bilmeli. Tabii ki askerimizin burnu bile kanamasın, şehidimiz, gazimiz olmasın. Ama gerçeklerden de kaçamayız. Bölgemizde “Güçlü ordu”nun karşılığının, “Güçlü Türkiye” olduğunu da unutmayalım. Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Asker arasındaki ayrıma son verilmeli Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |