Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK
Saygı Öztürk >
Apo'yu idamdan kurtaran formül, görüşmeler için de kullanıldı16/9/2011
Apo'yu idamdan kurtaran formül, görüşmeler için de kullanıldı
Terör örgütünün “kırmızı bülten”le aranan militanlarıyla, Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı döneminde Hakan Fidan’ın, yani bugünkü MİT Müsteşarının görüştüğüne ilişkin kayıtlar yayımlandı. Başbakanın bilgisi ve izni dışında, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısının yabancı bir ülkeye gitmesi, terör örgütünün üstelik de kırmızı bültenle aranan liderleriyle görüşmesi mümkün değildi.
Bu görüşme ister Oslo’da, ister Erbil’de yapılsın burada önemli olan MİT’in böyle güvensiz ortamlarda bu tür görüşmeyi yapmasıdır. Fidan ve eski MİT Müsteşar Yardımcısına ait olduğu belirtilen ses kayıtları, Başbakan Erdoğan’ın bugüne kadar ortaya attığı “Hükümetin böyle bir görüşmesi yoktur” sözlerinin külliyen yalanlıyor. Dönemin Başbakanlık Müsteşar Yardımcısının yaptığı bu görüşmeye de sahip çıkarak, “böyle ufak işlerden dolayı müsteşarın harcanmayacağını” belirtiyor. Çünkü, bu görüşme, Başbakanın bilgisi dahilinde yapıldığı, Fidan’ın basına yansıyan konuşmalarında da geçiyor.
Türkiye’de yasadışı dinlemeler ve bunların internet aracılığıyla servis edilmesi alabildiğine yaygın. CHP Genel Başkanlığı döneminde Deniz Baykal’a, MHP’nin çok sayıda yöneticisiyle ilgili seçimlerden önce görüntüler çıktı. Genelkurmay Başkanının ses kayıtları yayımlandı. Son olarak halen MİT Müsteşarlığı görevinde bulunan Hakan Fidan’a ait olduğu öne sürülen kayıtlar ortaya çıktı.
Kimin dinlendiğini ortaya çıkaramazsa
Baykal ile ilgili görüntülerin ortaya çıkmasından birkaç gün sonra, Başbakan, “Bu olayın aydınlatılması için MİT’e talimat verdim” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, bayram günü Kenya dönüşünde bizlere “Başbakan böyle dedi MİT’e talimat-malimat vermemiş” dedi.
MİT Müsteşarı Fidan ve görüşmelerin yapıldığı dönemde müsteşar yardımcısı olan üst düzey MİT görevlisi olan bayanın ses kayıtları servis edildiğine göre, bunu yapanları ortaya çıkartmak MİT’in namus borcudur. Eğer, kendisiyle ilgili olayı da ortaya çıkaramazsa, bu saygın kuruluşa olan güven de azalacaktır.
Bu kayıtların sızdırılması konusunda da değişik görüşler ortaya atılıyor. Abdullah Öcalan’ın idam edilmemesi için yapılan sistemli yayınlar, bu kez PKK ile görüşmelerin açık açık yapılmasının yolunu açmak için bilerek mi sızdırıldı? Eğer, MİT, bu olayı ortaya çıkaramazsa, bu konu güçlü bir olasılık olarak konuşulmaya devam edecektir.
Ankara C.Savcılığı da, önceki dinlemeler gibi bu konuyu araştırmaya başlamış. Geçmişte yapılan dinmelerin hiç birisinin ortaya çıkarılamadığını biliyoruz. Bakalım, her türlü olanağa sahip olan MİT, bu olayın içinden nasıl çıkacak?
------------
Milli Eğitim’in buharlaştırdığı daire
Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu değiştirilince, Bakan Ömer Dinçer bu düzenlemeyi “motor güçlendi, kaporta hafifledi” diye açıkladı. Bakan ve bu konudaki çalışmaları yürüten bürokratlar koca bir dairenin görevlerini unutup onu buharlaştırdılar.
Kaldırılan birimlerin görevlerinin, yeni kurulan hangi birim tarafından yapılacağı tek tek kararnamede belirtildi. Bakanlığın yükünü çeken “ana hizmet birimi” olan “Okuliçi Beden Eğitimi Spor ve İzcilik Dairesi” kaldırıldı ama bu dairinin görevlerinin hangi birim tarafından yapılacağına ilişkin kararnamede tek bir satır yok.
Bakanlık yetkililerine sordum. Bu unutkanlığın farkında bile değillerdi. Bakın unutulan daire hangi görevleri yapıyordu:
İlköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sosyal, sportif, izcilik, beden eğitimi organizasyonları. Sporun 20 branşında kurumlararası küçükler, yıldızlar, gençler kategorilerinde mahalli, il, bölge, Türkiye birincilikleri yapılıyordu. Uluslararası Okul Sporları Federasyonunun faaliyetlerini organize ediyordu. Türk Halk oyunları, Türk Halk Müziği alanlarında yarışmalar düzenliyordu. Yaz kampları gerçekleştiriyor, belirtilen kategori ve branşlarda yarışmalar düzenliyor, izcilik faaliyetlerini gerçekleştiriyordu. Bitmedi, 23 Nisan, 19 Mayıs bayramlarının organizasyonlarını da bu daire yapıyordu. İşte bu kadar önemli işler yapan daire buharlaşıyor, bakanlığın haberi yok. Yoksa, bu işler özel sektöre mi yaptırılacak?
İLKSAN üyelerinin durumu
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım sandığı’nın (İLKSAN) üyeleri arasında İlköğretim Genel Müdürlüğü personeli ile yurt genelindeki ilköğretim müfettişleri de bulunuyor. Son düzenlemede İlköğretim Genel Müdürlüğü kaldırıldığı için üyelikleri de otomatikman düşmüş oldu. Yani, binlerce çalışan kararname mağduru oldu.
Bakan Ömer Dinçer’in “buharlaştırılan daire”nin yanı sıra, İLKSAN mağduru bakanlık personelinin durumunu yeni bir kararnameyle düzeltmesi gerekecek.
Bakanlıkta, şu günlerde her şey “karman-çorman” durumda. Görevleri sona eren bürokratların bir bölümü eski birimlerinde “geçici görevlendirme”yle çalışıyor. Yani herkes diken üstünde. Kadrolaşmanın önündeki engeller de yasal düzenlemeyle kaldırılmış durumda. Hava tam “kadrolaşma havası” gibi…
Twitter'da paylaş
Facebook'ta paylaşSaygı Öztürk > Apo'yu idamdan kurtaran formül, görüşmeler için de kullanıldı
Diğer Yazıları:
31/12/2019
“Vatan toprağı işgal altındayken”
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
..:: KİTAPLARI
::..
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında
MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016
Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014
Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013
Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28
Şubat
2013
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin
değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında
MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010
MGK
28 Şubat'ta kapalı
kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin
ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah
Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler
ile anlatımı
2009
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları
anlatıyor
2008
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl
sonra ortaya çıktı
2007
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007
twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk
Saygı Öztürk Kimdir
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları