Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Aman başımıza bir iş açmayalım 30/5/2013 Aman başımıza bir iş açmayalımTürkiye-Irak sınırında tel örgü de, mayın da, duvar da yok. Bu sınırda ne kadar askeriniz olursa olsun yasadışı geçişleri önlemek arazi yapısı nedeniyle mümkün olmuyor. Türkiye-Suriye sınırı ise mayınlı, tel örgülü, iz tarlalıydı. Mayınlı arazilerin önemli bir bölümü temizlendiği için şimdi Suriye sınırı da “yol geçen hanı” olmuş. O yüzden sınır kapısında kamera olsa ne, olmasa ne? Suriyeli için her taraf sınır kapısı olmuş… Mayınlar da onların giriş-çıkışı için temizlenmiş.Bu durumun sorumlusu da sadece asker görülmemeli… Sınıra sıfır noktada köyler var. Kaçakçılık sanki o yörede bulunanlar için “kazanılmış bir hak” olarak görülüyor. Devlet otoritesi kaybolduğundan kaçakçıya bile artık müdahale edilemiyor. Karakol geçen yıl kapatılmış 52 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıdan sonra Reyhanlı’ya giden CHP’nin Cumhuriyet Savcısı kökenli milletvekilleri Ömer Süha Aldan, İlhan Cihaner, Ali Özgündüz ve Ercan Cengiz, sınır bölgesini de dolaştı. Askerin boşalttığı Uşaklı Karakolu’nun bugün kaçakçılar tarafından kullanıldığını, araçlarının orada bulunduğunu söylediler. Durumu yetkililere sordum. Gerçekten Uşaklı Karakolu 29 Eylül 2012 tarihinde kapatılmış. Kapatılma nedeni ise köyün içinde kalması, bulunduğu konum etkili olmuş. Karakolun kapatılmasından sonra araçlarla giriş-çıkışı önlemek için sınırda hendekler açılmış. Oğulpınar ve Bükülmez karakolları arasındaki asker sayısı 4 mangadan 6 mangaya çıkarılmış. Devletin çivisi çıkmış, asker oraya 6 manga asker gönderse ne yapabilir? Sınırımızın karşısında ellerinde telsiz bulunan sakallı kişiler var. Yani sınırda Suriye askeri değil muhalifler bulunuyor. Ne yazık ki askerimiz oradaki muhaliflerle muhatap olmak durumunda… Bu “asparagas” haberciliktir Ülkemizde kaçakçılık serbest, terörle mücadele etmek ise neredeyse suç haline geldi. Askerin güvenlik amacıyla yol kontrolü yapmasından, insansız hava araçlarının uçurulmasından PKK ve yandaşları alabildiğine rahatsız. Açıkçası o bölgede asker görmek istemiyorlar, karakol yapılmasını istemiyorlar, her şeyin kendi kontrol ve denetimleri altında bulundurulması için çaba gösteriyorlar. Askeri makamların elinde teröristlerin gerçekten sınır ötesine çekildiğine ilişkin basına yansıyanın dışında bilgi yok. Basındaki haberlere de şüpheyle bakılıyor. Teröristlerin kıyafetlerinin düzenli, ayakkabılarının temiz olması Genelkurmay yetkililerini de şaşırttı. Haksız da değiller. Mizansen fotoğraflarla geliş-gidişlerinin fotoğrafları çekildi, kameraya alındı. Yani asparagas habercilik yapıldığı, bu fotoğrafları servise koyan ajansın yetkilisi tarafından da doğrulandı. Teröristleri “cici çocuklar” gibi gösterme gayreti içinde olanlar ne kadar da çokmuş… Vali, yetki vermiyor Asker, alan hakimiyetini sağlamak için operasyona çıkar, arama-tarama yapardı. Bunun için validen izin alınırdı. Şimdi askeri, operasyon yaparken gören yok. Karakolunun, üs bölgesinin dışına çıkmıyor. Bazı illerin valileriyle konuştuğumda, askerin operasyon için kendilerinden bir talepte bulunmadığını söylediler. Şaşırdım. Askeri yetkililere de sordum. Biri “Operasyon izni istemediğimiz doğru. İstesek de verilmeyeceğini biliyoruz”, bir başkası da “Operasyon istenilen bazı valiler ‘başımıza iş almayalım’ diyorlar. Biz de bu konuda ısrarcı olmuyoruz. Hatta bunlar resmi belgeye bile dönüşmüyor” dedi. Açıkçası asker “çözümü engelleyen” gibi görünmek istemiyor. İnsansız hava araçları hiç terörist görmüyor. Görünmemek için şemsiye kullanıyorlarmış. Uçtuğu zaman 150-200 metrelik alandan görüntü alabiliyormuş. O sırada da teröristler yarıklara, oyuklara girerek,telsiz konuşmalarını keserek kendilerini ve yerlerini gizliyorlarmış. Yani, bugüne kadar sınır ötesine teröristlerin gittiğine ilişkin resmi bir bilgi yok. Sınır ötesinden geliyor mu? O da bilinmiyor. Çünkü geçmişte nasıl giriyor-çıkıyorlarsa, bugün de aynı yol ve yöntemleri izliyorlar. Şemdinli’de, Çukurca’da geçen yıl güç denemesi yapan 500’ün üzerinde teröristin nereden, nasıl geldiği de görülmemişti. Teröristlerin amacı “kurtarılmış bölge” oluşturmaktı. Devlet dairesine bezlerini çekmekti. Başaramadılar, geride yüzlerce ceset bırakıp sınır ötesine çekildiler. Teröristlerin eylem yapmasını gerektirecek bir durum yok. Çünkü, 30 yıldır sürdürdükleri mücadelede gelebilecekleri en üst noktaya geldiler. Eylemlerin amacı devletin kendilerini muhatap sayıp masaya oturmasını sağlamaktı. Bu sağlandığına göre teröristler niçin eylem yapsın? Şimdi kadrolarını güçlendirmek, silahlı ve siyasi eğitimlerini geliştirmenin zamanı. Suriye’ de söz sahibi olmanın zamanı… ---- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Aman başımıza bir iş açmayalım Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |