Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > 50 milyon dolarlık ihale ve çıldırtan tahliyeler 11/11/2013 50 milyon dolarlık ihale ve çıldırtan tahliyelerEmrah Yücel… Bu ismi bir tarafa yazın. Önümüzdeki dönemde çok tartışılacak bir isim… Çünkü 50 milyon dolarlık bir ihaleyi sessiz-sedasız bir biçimde aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2014 yılı içerisinde yurt dışında gerçekleştirilecek reklam faaliyetleri için açılan ihaleye Yücel dışında başka bir ajans katılmadı ya da alınmadı. Haliyle o da tek başına katıldığı ihaleyi kazanmış oldu.İlginç olan bir durum ihalenin nerede yapıldığıdır. İhale, Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleştirildi. Tabii ihale yurt dışında yapılınca, ihaleyi kazananın da çok uzakta olması gerekiyor. Evet, ihaleyi kazanan Emrah Yücel de, uzaklarda, Amerika’da oturuyor. Türkiye’yi önümüzdeki yıl Avrupa’da, Asya’da, Ortadoğu’da, Uzakdoğu’da kısaca tüm dünyada tanıtacak. Emrah Yücel, Türkiye’de pek tanınmıyor. Ama Sonradan “tanıtmacı” olan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın eski başmüfettişleri olan ve şimdi “ihale komisyonu”nda görev yapanlar tanıyorlardır. Çünkü, müfettişler araştırır, soruşturur ve kararlarını da ona göre verir. İhale komisyonu başkanı da eski bir başmüfettiş olan müsteşar olunca, 50 milyon dolarlık ihaleye tek başına katılan Emrah Yücel’i de iyice araştırtmamış olamazlar. Komisyonda 6 bürokrat vardı Bir ülkenin tanıtımı uzmanlık işidir. Pazarlama, halkla ilişkiler, reklam, medya planlama, medya satın alma, internet teknolojileri gibi konularda da bilgi sahibi olmayı gerektirir. Türkiye’nin tanıtım ihalesi için ilk aşamada ayrılan bütçe 50 milyon dolar. Yıl içinde bunun ikiye katlanması da söz konusu. Önceki yıllarda ihale komisyonunda görev alan sektör temsilcileri ve akademisyenler de komisyondan çıkarıldı. Sadece 5 bürokrat ve turizm müşaviri komisyonda yer aldı. Emrah Yücel’in, Los Angeles’ta grafik atölyesi bulunuyor. Film afişleri de yapıyor. Ama afişlerini beğenmeyen Mustafa Altıoklar gibi sinemacılar da var. Oray Eğin de, “O, ‘Hollywood filmlerine afiş yaptım’ diyor ya; hepsi deneme afişi. Hiçbiri final afişi değil, resmen kullanılmamış” diye yazmıştı. Emrah Yücel nasıl bulundu, kim buldu. Bununla ilgili çeşitli söylentiler yayılıyor. İhaleyle birlikte bazı siyasetçilerimizin, eşlerinin, bürokratların adı öne çıkmaya başladı. Daha fazlasını biz söylemeyelim. Dürüstlüğünden hiç kuşku duyulmayan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in kulağına mutlaka daha fazlası gelmiştir. Araştırır, soruşturur ve gereğini de yapar. Ancak, bazı olayların çözümüne bakanın gücünün yetmeyeceğini unutmayalım. --------------- 28 Şubat tahliyeleri çıldırtıyor Milli Güvenlik Kurulu (MGK), dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in başkanlığında toplanmış, irtica ile mücadele ağırlıklı tavsiye kararları almıştı. Bu kararlar 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan toplantıda alındığı için kararlar da “28 Şubat kararları” olarak anılıyor. Sözde, darbe yapılmış. Darbe yapılmış olsaydı ertesi gün ortada ne hükümet, ne parlamento, ne de siyasi partiler kalırdı. Kurum ve kuruluşlar yerindeydi. Bu kararlardan yaklaşık 4 ay sonra koalisyon hükümeti, aralarındaki protokol gereği, Başbakanlık’ın Tansu Çiller’e verilmesi için Necmettin Erbakan istifasını vermişti. Aradan yıllar geçtikten sonra, “darbe” iddiasıyla ilgili dava açıldı. 103 sanıklı davada başta 76 kişi tutuklandı. Perşembe günü tahliye edilenlerle birlikte davada tutuklu sanık sayısı 5’e indi. İşte bu durum, hükümete yakınlığı ile bilinen basını çıldırtıyor. Davanın devam ettiği Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Tayyar Köksal, üyeler Süleyman Köksaldı ve Hakan Oruç’a inanılmaz saldırılarda bulunuluyor. Oysa unutmamaları gereken bir şey var. Tahliye edilmek, o kişilerin beraat ettiği, bir daha ceza almayacağı, tutuklu kalanların da tahliye edilmeyeceği ya da beraat etmeyeceği anlamına gelmez. “Tutuklamak en son başvurulacak yöntem” olduğu biliniyor. 28 Şubat’ta yalnız askerlerin değil, gazetecilerin, bürokratların, sivil toplum kuruluşlarının o dönem görevli liderlerinin tutuklanması için çaba gösterenler, tahliyeleri öğrendikçe çıldırıyor ve başlıklar da mahkeme heyetini baskı altına alacak bir biçimde atılıyor. Şikayete bak, hizaya gel Mahkeme heyetinin tarafsız, adil bir tutum sergilemesi belli kesimleri alabildiğine rahatsız ediyor. Oysa bu durumdan hepimizin mutluluk duyması, mahkeme heyetinin “Ben önümdeki belgelere, ifadelere bakıp, vicdani kanaatimi ortaya koyarım. Siyaset beni ilgilendirmez” anlamına gelen tutumundan hepimizin memnuniyet duymamız gerekir. Belgeler, olayın bir “darbe” olmadığını ortaya koyuyor. Dava konusu, 1997’de hükümetin “cebren devrilmesi”. Ama şikayetçilerin şikayet konularına baktığınız zaman “Hakkımda 2004’te tutulan raporla işimden oldum, mağdur oldum” diyenler var. Dahası 2005 yılında, 2006 yılında mağdur olduğunu öne sürenler de çıkıyor.Bir şey daha hatırlatalım. Eğer bir mağduriyete yol açan raporlar varsa, bunların hangi kuruluş tarafından da tutulduğunun bilinmesi gerekiyor. Asker suçlanırken, bu raporları düzenleyenlerin diğer kuruluşlar olduğu niçin göz ardı ediliyor acaba? Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > 50 milyon dolarlık ihale ve çıldırtan tahliyeler Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |