Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > 40 şirket daha altın için sırada
2/8/2019

40 şirket daha altın için sırada

Kaz Dağları'ndaki manzarayı görmeye yürek dayanmıyor. Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Ünüvar “40'a yakın şirket ruhsatlandırılmış durumda. Onlar da katliama başlayacak” uyarısını yapıyor. ‘Su ve Vicdan Nöbetleri' ise giderek büyüyor. Pazar günkü nöbete herkesi çağırıyorlar.



Edremitli Akın Andıç'ı hemşerileri “Kaz Dağları sevdalısı”, o ise kendisini “Kaz Dağları delisi” olarak tanımlar. Ormanına, havasına, suyuna sahip çıkar, yeri gelince tek kişilik eylemini başlatır. Birlikte ormanların katledildiği bölgeye giderken, “Hepimiz iyiliğimiz kadar aydınlatıyoruz dünyayı. Kimimiz fener, kimimiz mum kadar ” diyor.

Bir çeşme başında duruyoruz. 24 Haziran 1934'te Atatürk, İran Şahı Rıza Pehlevi'ye modern Türkiye'nin simgesi olarak göstereceği Balıkesir-Çanakkale yolunda, bu çeşme başında dinleniyorlar. Kirazlı Yayla Balaban tepesinde kahve içiyorlar. Gölgesinde kahve içilen ağaç kurumuş olsa da, sarmaşıklar o ağacı canlı gibi gösteriyor. İşte, orada, o bölgede şimdi kıyamet kopuyor, yürekler yanıyor.

VİCDAN GÖREVİ

Önce üç kişiydiler. “Su ve vicdan görevi” için gelmişlerdi. Ormanların altın çıkarmak adına nasıl talan edildiğini ilk onlar anlatmaya çalıştı. Bu doğa ve yurt sevdalılarına yeni katılımlar oldu. Şimdi küçük çadırlarında, eski odun deposu alanında nöbet tutuyorlar. Ne olduğunu göstermek için araçlarla götürüldüklerinde, gördükleri manzara karşısında çığlık atıyorlar, beddua ediyorlar. Sesleri gece-gündüz çalışan iş makinelerini durdurmaya yetmiyor. O ormanlar, o güzelim ormanlar, illerin, İlçelerin su kaynakları altın için yok ediliyor. Orada insanlar altın aranmasına değil, kontrolsüz, vahşice aranmasına karşı çıkıyor.

Çadırı kuran gençlerin yanına doğru yaklaşırken, kartona yazılmış “Altını olan giremez” yazısını görüyorum. “Yüzüğümden başka altınım yok” deyip yaklaşıyorum. Orada bulunanların toprağını, suyunu, havasını korumak dışında başka bir amacı yok. Her geçen gün sayıları artan değişik görüşe mensup insanların burada bulunmalarının siyasi bir amacı da bulunmuyor. Hepsi de “Orman, toprak, hava, su, vicdan” diyor.

KADINLAR ÖN SAFTA

Çadırların bulunduğu alana geldiğimizde, çadır nöbetini başlatan Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, orada neler yapıldığını yeni gelenlere anlatıyor, “Az sonra sizi araçlarla göndereceğiz. Gidin, bölgeyi görün. Ama orada kimseyle tartışmayın” diyordu. Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Pınar Bilir, bir ağaç gölgesine kurduğu masada, yapılacak basın bildirisine son şeklini vermeye çalışıyordu.

Şimdi gölgesinde oturdukları ağaçların da yarın yok edileceğini konuşan kadınlardan emekli hemşire Aysun Erenalın, “Kaz Dağları can çekişiyor. Şimdi direniş için birlik olma zamanı. Kanadalı siyanür canavarlarının kendi altın madenleri dururken ülkemizde yaptıkları bu katliama ‘Dur', ardından da ‘Git yolcu' diyelim. Geldikleri gibi gitsinler” diyordu.

Tülay Aygün, “Burada suyumuza, havamıza, doğamıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Az sonra göreceğiniz katliam, daha katledilecek alanların dörtte biri bile değil” sözlerinin ardından gözleri doluyor. Akademisyen Zerrin Mersin, ev kadını Türkan Şen ve diğerleri de aynı şeyleri söylüyor. Öğretmen Tümer Yazgan'ın sesi ormanda yankılanıyor: “Biz yangınlardayız, yüreğimiz yangınlarda…”

Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, orada ne yapılmak istendiğine ilişkin geniş bilgiye sahip. Kanada şirketi ve Doğu Biga Madencilik'in ormanları yok etmesi şimdiki yerle sınırlı değil. Valiliğin gayrisıhhi müessese işletme ruhsatı verdiği 613 hektarlık alanın ÇED raporu var. Siyanür liçi yöntemiyle arama yapılacak. Ünüvar “Bununla kalmayacak. 40'a yakın şirket ruhsatlandırılmış durumda. Burada ki durumu gördükten sonra onlar da katliama başlayacak. Artık buralar tamamen elden çıkacak” diyor.

AMAN ALLAHIM!

Bu güzelliklerin, ormanın arkasında neler oluyor? Ağaçların arasından geçip tel örgüyle kapatılmış bir alana geldiğimde “Aman Allahım!” diyebildim. Bu ne böyle? Nerede ormanlarımız? Bırakın on binleri, yüz binlerce ağaç kesilmiş. Bir kadın gördüğü manzara karşısında kendisini kaybediyor, bağırıyor, beddualar ediyor. Tel örgünün ötesinde ise yoğun bir çalışma var. İş makineleri, kepçeler, dozerler, kazıyor kamyonlar toprak taşıyor.

Çanakkale'nin tek içme ve kullanma su kaynağı olan Atikhisar Barajı ile Çan ve Bayramiç ilçelerinin su kaynaklarını besleyen havzalarda, Kanadalı Alamos Gold ve Doğu Biga şirketlerinin Kirazlı Balaban'da doğal yaşam alanları üzerindeki çalışması tüm hızıyla devam ederken tepkiler de giderek artıyor. Çevre Meclisi Başkanı Pınar Bilir, “Afrika ve Amerika kıtasını çöle çeviren, ardında kan, gözyaşı, yoksulluk ve doğa felaketi dışında hiçbir şey bırakmayan bu emperyalist şirket ve yerli görünümlü taşeronlarının, ormanlarımız, topraklarımız, su kaynaklarımız üzerindeki katliamlarına ‘Dur' demek ve yaşam hakkımızı savunmak için 26 Temmuz'da başlattığımız ‘Su ve Vicdan Nöbeti'mizin halkaları her geçen gün genişliyor” diyor.

BÜYÜK BULUŞMA

Kirazlı Balaban eski orman deposu sahasında, 5 Ağustos Pazartesi günü toplanılacak. Çok sayıda CHP milletvekili de bulunacak. Bu işin siyasi bir yanı yok. “Su ve Vicdan Nöbetimiz çeşmemizden akmasını istediğimiz su gibi duru ve berraktır” diyorlar. Haklı mücadelelerine destek veren tüm yaşam savunucularına Bin Pınarlı İda'dan selam ve sevgi gönderiyorlar. “Su ve Vicdan Nöbeti” için hiçbir siyasi düşünce, sivil toplum kuruluşu, kurum ayırt etmeksizin 5 Ağustos'ta herkesi ‘Büyük Su ve Vicdan Nöbeti'nde buluşmaya davet ediyorlar.

Oradaki manzara öyle gazetelerde gördüğünüz fotoğraftaki gibi değil. Görmek gerekiyor. Ama manzarayı görmeye gerçekten yürek dayanmıyor ve yürekler yangın yerine dönüyor…

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > 40 şirket daha altın için sırada

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları