Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > İşte, Haberal adına yazılmış sahte dilekçe 11/11/2011 İşte, Haberal adına yazılmış sahte dilekçeUluslar arası üne sahip bilim adamı Prof.Dr. Mehmet Haberal, “Ergenekon Örgütü” üyesi olduğu suçlamasıyla 17 Nisan 2009’da tutuklandı. Rahatsızlığı nedeniyle İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü’nde, Mehmet Akif Ersoy Kalp hastanesinde jandarma denetiminde kaldı. Haberal’ın hastanede kalması sürekli gündeme getirildi ve sonunda Haberal, yeniden cezaevine konuldu.Rahatsızlandığında monitöre bağlı olması gereken Mehmet Haberal, bırakın sağlık cihazlarının bulunmasını sadece tansiyon ölçen ve dinleme aygıtından başka bir gereci olmayan, sadece pratisyen doktorun mesai saatleri içinde görev yaptığı yerde tutuldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, TBMM Grup Başkanvekili Emin Ülker Tarhan, bayramda Silivri Cezaevine gidip tutuklu CHP Milletvekilleri Prof.Dr. Mehmet Haberal ile gazeteci-yazar Mustafa Balbay’ı ziyaret ettiler. Cezaevi çıkışında, Kılıçdaroğlu, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne sahte belge gönderiliyor” dedi. “İşte, biz de bunu araştırmaya başladık. “Bu yazı ve imza bana ait değil” Mehmet Haberal’ın avukatları 2 Ağustos 2011’de AİHM’ne başvurdu. Sağlık durumunun ağırlığını, milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmadığını dile getirdiler. AİHM, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, Haberal’ın şikayetleriyle ilgili sorular yöneltti. Hükümetin, verdiği cevap, AİHM’deki 2011/8321223 sayılı dosyaya 16 Eylül 2011 tarihli dilekçe ekinde konuldu. Avukatlar, belgeler arasında 26 Temmuz 2011 sayılı Mehmet Haberal imzalı dilekçeye ulaştı. Silivri Devlet Hastanesi Başhekimliğine hitaben elle yazısıyla yazılan 26 Temmuz 2011 tarihli dilekçede şunlar yazıyordu: “Kendi isteğimle şu an bulunduğum CİK (Ceza İnfaz Kurumu) semt polikliniğinden, ana bina Acil Polikliniğine sevkimin yapılması yerine, takip ve tedavimin bu poliklinik şartlarında devam ettirilmesini talep ediyorum.” Avukatlar, o ana kadar Haberal’ın böyle bir dilekçe verdiğini bilmiyorlardı. İlk dikkatlerini çeken de, imza ve yazınının Haberal’a ait olmadığıydı. Dönüşte, bu dilekçeyi Haberal’a gösterdiler. Haberal’da şaşırdı. Dilekçedeki el yazısının da, imzanın da kendisine ait olmadığını, hiçbir makama böyle bir dilekçe vermediğini, yani adına sahte dilekçe yazılıp imzalandığını öne sürdü. Avukatlar, önce dilekçeninin aslını araştırdı Haberal’ın avukatları Şerife Deniz Oral ve Kaan Oral, dilekçenin aslını görebilmek için Silivri Devlet Hastanesi Başhekimliği’ne başvurdu. Başhekimlik, kendilerinde sözü edilen dilekçenin olmadığını, böyle bir dilekçeden de bilgilerinin bulunmadığını belirttiler. Haberal’ın avukatları bunun üzerine Silivri C.Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, şöyle denildi:: “Dilekçe ekinde sunduğumuz el yazılı ve müvekkilin sahte imzasını ihtiva eden yazı ve imza müvekkilin elinin mahsulü değildir. Müvekkilin yazısını taklit etmeye çalışarak yazıyı yazan, imzayı atan, bu sahte belgeyi lehine delil teşkil etmek üzere AİHM’deki dosyaya sunulmak amacıyla veren, dosyaya sunan kişi ve kişilerin tespiti ile bunların TCK’nın ‘Resmi evrakta sahtecilik suçu”yla cezalandırılmasını istiyoruz.” “Sahte belge” soruşturmasından habersiz mi? Hastane Başhekimliğine verildiği iddia edilen dilekçenin aslının bulunmadığını avukat Kaan Oral söylüyor. Elde sadece AİHM dosyasından çıkan dilekçe fotokopisi var. Dilekçenin aslı ise hiç yok… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasından sonra, Adalet Bakanlığı anlaşılıyor ki, Silivri Cumhuriyet Savcılığı’na verilen 27 Eylül 2011 tarihli şikayet dilekçesinden habersiz. O yüzden, dün yapılan açıklamada, “Hangi bilgi ve belgenin ‘sahte’ olduğunun belirtilmesi halinde iddia ile ilgili gerekli incelemeler yapılacaktır” deniliyor. Söyleyelim hemen, CHP’nin tutuklu Milletvekili Mehmet Haberal’ın avukatlarının “sahte belge” iddialarıyla ilgili şikayeti Silivri C.Savcısı Orhan Biçicioğlu tarafından soruşturuluyor. Belgede, işte yayınladığımız belgedir… ------------ Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > İşte, Haberal adına yazılmış sahte dilekçe Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |