Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > İmralı'daki hükümlü, Silivri'deki tutuklu farklı 8/11/2011 İmralı'daki hükümlü, Silivri'deki tutuklu farklıCezaevlerinde bulunan 125 bin tutuklu ve hükümlünün sağlık sorunları ilk sıralarda gelir. Sağlık alanında belki de tek ayrıcalıklı mahkum PKK’nın başı Abdullah Öcalan’dır. Aralında tutuklu milletvekilleri Prof.Dr., Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Engin Alan, bilim adamı, gazeteci, askerlerin de bulunduğu mahkumlar ancak dilekçe verip bir gün sonra pratisyen hekime muayeneyi güçlükle olabilirken, Öcalan’ın ise her sabah uzman doktorlar tarafından muayene ediliyor, 15 günde ve ayda bir kapsamlı genel kontrolü yapılıyor.Abdullah Öcalan’ın İmralı’ya getirilmesiyle birlikte, bir hastanede bulunması gereken bütün tıbbi malzemeler alındı. Uzman doktorlar, Apo’nin sağlık durumuyla ilgili rapor düzenledi. Bunlar yine aynı şekilde devam ediyor. Ecevit’in doktoru da Apo’nun doktoruydu Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde, Abdullah Öcalan’ın muayene ve tedavisini yapanlar arasında Ecevit’in özel doktoru eski DSP Milletvekili Dr. Mücahit Pehlivan’ın da bulunduğunu öğrendim. Mücahit Pehlivan’a bunu sorduğumda “Bazı konularda bana danışıyorlardı” demekle yetindi. Abdullah Öcalan'ın İmralı'da her gün tansiyonu, nabzı ölçülüyor, bir rahatsızlığının olup olmadığı İmralı'da görevli doktor tarafından soruluyor. 15 günde ve bir ayda Bursa’dan gönderilen “doktor grubu”nda kimin görev alacağı soruşturmanın ardından son anda belirleniyor ve gönderiliyor. Ekipte dahiliye mütehassısı, genel cerrah, ortopedist, nöroloji, Kulak-Burun-Boğaz doktorları da bulunuyor. Bazen de, değişik branşlarda doktorlar da gönderiliyor. Kendisine verilen yemek de özel. İmralı'da görevli asker ve Adalet Bakanlığı personeli için çıkarılan "komando tayını" veriliyor.Öcalan, özellikle çorbanın yüzündeki yağı kaşıkla ayıklıyor, etin yağlı yerlerini de yemiyor. Yani sağlığına hayli dikkat ediyor. Hemoroit rahatsızlığı giderildi Öcalan, Suriye'de bulunduğu dönemde iki kez sinüzit ameliyatı olmuş. O yüzden boğazındaki akıntıdan rahatsız olduğunu belirtiyordu. Kulak-Burun-Boğaz doktoru defalarca görevlendirildi, ancak rahatsızlığı o kadar önemli değildi. Öcalan'ın ikinci bir rahatsızlığı ise hemoroitiydi. Rahat oturamadığını söylüyordu. Tedavisi yapıldı ve şikayeti giderildi. Başında bulunan kistler de yine adada yapılan operasyonla alındı. Öcalan'ın kan, idrar ve gayda örnekleri alınırken bir tutanak düzenleniyor. Bu kişi, kendi onayı ile kan, idrar, gayda örneklerini verdiğine ilişkin belgeyi imzalıyor. Bir keresinde, Öcalan'ın kan, idrar örnekleri alındı ancak, gayda için numune bir türlü alınamadı. Büyük abdestini yapması için yaklaşık 2 saat beklemek durumunda kalındı. Bu duruma kendisi de gülmüş, doktorlara espri yapmış. “Sizi, Sağlık Bakanı yapacağım” İmralı’ya gidip-gelen bir doktor “Apo Olayının Perde Arkası” isimli kitabım için şunları söylemişti: “Bir meslektaşımız Öcalan'ı muayene etti. Muayene biraz uzun sürdü. Öcalan, muayenesi bittikten sonra ‘Beni çok iyi muayene ettiniz. Beğendim. Sizi Sağlık Bakanı yapacağım’ dedi. Aramızda sadece hekim-hasta ilişkisi vardı.” Tuncay Özkan’ın anlattığı Ergenekon Davasının tutuklu sanıklarından Tuncay Özkan, “Hapiste Yatacak Olana Öğütler” kitabında, mahkumların sağlık durumunu şöyle belirtiyor: “Hapiste en değerli şey sağlıktı, en önemli yer revirdir. Hele doktor bulduysanız sakın kaçırmayın, muayene olun. Hapiste en zor bulunan doktordur. Ergenekon gibi politik davalarda doktorlar da tembihli oldukları için hastaneye sevki yapmayabilirler. Ergenekon’da Kuddusi Okkır’ın ölümüne seyirci kalındı. Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu sirozdu, kanser oldu.; yüz felci geçirdi. O halde bile hastaneye iki gün sonra sevk edildi. Prof.Dr. Mustafa Yurtkuran kanser oldu, kalp ameliyatı zorunluluk olana kadar hastaneye yatırmadılar. Yusuf Erikel, doktorların elinde kanser oldu. “ Sanık avukatının anlattığı Silivri’deki her cezaevinin içinde mesai saati içinde bir pratisyen hekim görev yapıyor. Doktora gitmek isteyen, önce dilekçe yazıyor, ertesi gün sıra gelirse ancak doktora çıkabiliyor.. Avukat Hüseyin Ersöz, “Çok acil durumlarda cezaevi revirine gidilmesine izin veriliyor” diyor. Mesai saatleri dışında hastalık olursa, acil servise haber veriliyor, ambulansın gelmesiyle birlikte Silivri devlet hastanesine kaldırılıyor” diyor. Cezaevinin içinde sağlık konusunda yeterli eğitim personel de yok. Örneğin beyin kanaması geçiren emekli Orgeneral Şener Eruygur, beyin kanaması geçirdiğinde tekerlekli sandalyeyle ambulansa götürülüyordu. Herkese iyilik. Esenlik diliyoruz. ---------- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > İmralı'daki hükümlü, Silivri'deki tutuklu farklı Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |